Give a try türkçesi Give a try nedir

Give a try ingilizcede ne demek, Give a try nerede nasıl kullanılır?

Give : Koparmak. Eğilmek. Doğruluğunu kabullenmek. Vermek. Ödemek. Esneklik. Bahşetmek. Düzenlemek. Dogruluğunu kabullenmek. Bulaştırmak.

A : Herhangi bir. Bir. Belirli bir tür veya nitelikteki. En yüksek not. La (müzik terimi). İngiliz alfabesinin birinci harfi. En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Pek iyi. (herhangi) bir. Amperin simgesi.

Try : Sıkmak. Deneyimlemek. Çaba. Kızdırmak. Atış hakkı (ragbi). Uğraşmak. Yapmaya çalışmak. Yeltenmek. Yoklamak. Sinirlerini bozmak.

Give a bad name : Adını kötüye çıkarmak. Adını karalamak. Ad takmak.

Give a beating : Sopa çekmek. Dayak atmak. Dövmek. Yenmek. Ayağının altına almak.

Give a concert : Müzik gösterisi yapmak. Konser vermek. Müzik parçası yerine getirmek.

Give a break : Fırsat vermek. Mola vermek. Huzur vermek. Şans tanımak.

Give a body to : Şekil vermek.

Give a black eye : Gözünü morartmak.

Give a boost : Destek vermek.

İngilizce Give a try Türkçe anlamı, Give a try eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Give a try ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Essaying : Deneme. Kalkışma. Kalkışmak. Teşebbüs etme. Tecrübe etme.

 

Go after : Peşinde olmak. Kovalamak. Yakalamaya çalışmak. Takip etmek. Peşinden koşmak. İzlemek. Peşinden gitmek. Kazanmaya çalışmak. Peşinde koşmak.

Have a go : (bir şeye ya da bir şey yapmaya) teşebbüs etmek.

Be in the race to stay : Bırakmamak. Cebelleşmek. Kalmak için çabalamak. Pers etmemek.

Attacks : Girişmek. Tutulmak. Hamle yapmak. Saldırmak. Eleştirmek. Çatmak. Tecavüz etmek. Taarruz etmek. Yakalanmak.

Be occupied in doing : Yapmakla meşgul olmak.

Essayed : Rapor. Deneme. Tecrübe. Tecrübe etmek. Kalkışmak. Numune. Yapmaya kalkışma. Tahrir. Yapmaya kalkışmak.

Attempt : Kalkmak. Çalışmak. Girişim. Deneme. Girişmek. Kalkışma. Kalkışmak. Teşebbüs etmek.

Flounders : Çırpınmak. Boşuna çabalamak. Bocalamak. Bata çıka yürümek. Batmamak. Bata çıka ilerlemek. Debelenmek. Dil balığı. Çabalama.

Go for : Sataşmak. Gayret etmek. Hoşlanmak. Saldırmak. Peşinden koşmak. İçin geçerli olmak. Geçerli olmak. Sevmek. Takdir etmek.

Give a try synonyms : essay, have a shot at, assayed, contended, agonises, come at, endeavoured, floundered, attacked, experience, assays, endeavors, agonizes, contend, endeavour, attempts, be occupied with doing, experiences, attack, agonise, bend over backwards, endeavor, attend to, be at war with, endeavored, chancing, endeavours, chanced, endeavoring, exert oneself, agonize, chance, assay.