Stump türkçesi Stump nedir

  • Sigara izmariti.
  • Cevap veremeyeceği bir soru sormak (birine).
  • Kafa tutmak.
  • Tahta bacak.
  • Meydan okumak.
  • Kütük.
  • Kriket kale kazığı.
  • Meşin kalem.
  • Sersemletmek.
  • Bacak.
  • İzmarit.
  • Kök kalıntısı.
  • Yarım parça.
  • Sorularıyla şaşırtmak.
  • Şaşkına çevirmek.
  • Topallayarak yürümek.
  • Paldır küldür yürümek.
  • Hiç cevap bulamamak.
  • Küçülmüş kalem.
  • Gürültülü bir şekilde yürümek.
  • Meşin kalemle çizmek.
  • Kımıldanmak.
  • Küçücük kalmış parça.
  • Küçülmüş kurşunkalem.
  • Şaşırtmak.
  • Kesilen bir şeyin kalan parçası.

Stump ile ilgili cümleler

English: Ali sat on the stump loading his gun.
Turkish: Ali silahını dolduruken kütüğe oturdu.

English: He was stumped by the problem.
Turkish: O sorun yüzünden afallamıştı.

English: He stumbled on the stump.
Turkish: O, kök kalıntısı üzerinde tökezledi.

Stump ingilizcede ne demek, Stump nerede nasıl kullanılır?

Stump out : Krikette hedefi vurarak oyun dışı etmek.

Stump pyometra : Stump piyometra. Köpek ve kedilerde ovariohisterektomiden sonra kalan döl yatağı dokusunda kistik endometrial hiperplazisinin gelişimi sonucu oluşan bozukluk.

Stump speech : Propaganda konuşması. Açık havada yapılan konuşma. Seçim konuşması.

Stump speeches : Seçim konuşması. Propaganda konuşması. Açık havada yapılan konuşma.

 

Stump tailed macaque : Japon makakı. Maymunlar (primates) takımının, eski dünya maymunugiller (cercopithecidae) familyasından, kuyruğu çok uzun olmayan bir tür.

Stumpage : Kapladığı yere göre fiyat tespiti. Kereste ve tomruk hesabı. Kerestelik ağaçlar.

Take the stump : Seçim propagandası yapmak.

Tree stump : Çotuk.

Stump up : Ödemek.

Stumped : Kafa tutmak. Afallatmak. Ödemek (ingiliz ingilizcesi). Meşin kalemle çizmek. Ezmek. Topallayarak yürümek. Krikette hedefi vurarak oyun dışı etmek. Seçim propagandası yapmak. Meydan okumak. Sorularıyla şaşırtmak.

İngilizce Stump Türkçe anlamı, Stump eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stump ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Besotting : Afallatmak. İçkiyle mest etmek. İçkiyle kendinden geçirmek. Aptallaştırmak.

Calendar : Sicil. Ruzname (farsça). Mahkeme günü. Kaydetmek. Günbilik. Kayıt defteri. Takvime girmek. Gündizme. Liste.

Be obstinate : Aksilik etmek. Ayak diretmek. Diklik etmek. İnat etmek. Domuzluk etmek.

Shin : İncik. Brokpa. Tırmanmak. Koşmak. Öne fırlamak. Şin. Butan'da yaşayan etnik bir grup. Kavalkemiği. İncik kemiği.

Muddles : Karıştırmak. Becerememek. Karmakarışık etmek. Yüzüne gözüne bulaştırmak. Dağıtmak. Kafasını karıştırmak. Bozmak.

Challenge : Tepki ölçmek veya değerlendirmek. Havlamaya başlamak. Reddetmek (hakim veya jüriyi). Meydan okuma. Kimlik sormak. Boy ölçüşmek. Hiçe saymak. Soruşturmak. Tartışmak (doğruluğunu). Düelloya davet etmek.

Dazes : Afallatmak. Sersem etmek. Büyülemek. Kamaştırmak. Hayret. Serseme çevirmek. Göz kamaştırmak. Sersemlik.

 

Knaves : Dolandırıcı. Hilekar. Oğlan. Üçkağıtçı. Düzenbaz. Hilekar kimse. Vale.

Billet : Kışla. Konaklama yeri. Çelik çubuk. Vazife. Not. Konaklatmak (askeri terim). Konaklatmak. Yerleştirmek. Ödev.

Stump synonyms : plant part, plant structure, dog end, stool, butt, jolt, cigarette end, end, befuddles, dared, nonplus, cigarette butt, limbing, vex, cigarette stub, stumping, data set, defies, peg leg, stomped, picarel, stumped, resisted, knavess, bemaze, addle, fag end, limbs, stumps, stomps, oppose, ball up, bamboozle.

Stump zıt anlamlı kelimeler, Stump kelime anlamı

Ride : Karara bağlanmamış olmak. Gezinti. Sürmek. Kafa bulmak. Binmek. Üst üste binmek. Sürüklenmek. Gırgıra almak. Taşımak (omuzunda vb). Bindirmek.

Stump ingilizce tanımı, definition of Stump

Stump kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To walk clumsily, as if on stumps. To cut off a part of. To lop. The part of a tree or plant remaining in the earth after the stem or trunk is cut off. The stub. To reduce to a stump.