Surpass türkçesi Surpass nedir

  • Geride bırakmak.
  • Geçmek (üstünlük açısından).
  • Ütmek.
  • Üstün gelmek.
  • Geçmek.
  • Takmak.
  • Aşmak.
  • Üstün olmak.
  • Üstün çıkmak.
  • Baskın çıkmak.

Surpass ingilizcede ne demek, Surpass nerede nasıl kullanılır?

Surpass oneself : Kendini aşmak.

Surpasse zone : Varım düzeyi. Bir bulguya konu olan teknik düzey ile iyi yetişmiş bir meslek adamının bilgi ve yeteneği arasındaki düzeyde, kuramsal olarak var kabul edilen aşama.

Surpassed : Baskın çıkmak. Geçmek (üstünlük açısından). Üstün olmak. Üstün çıkmak. Aşmak. Takmak. Üstün gelmek. Geçmek. Ütmek. Geride bırakmak.

Surpasses : Aşmak. Geçmek. Üstün olmak. Baskın çıkmak.

Surpassing : Baskın. Üstün olan. Üstün. Üstün çıkma. Emsalsiz. Basit. Eşsiz. Baskın çıkan.

Usurpatory : Gaspçılığa özgü. Kontrol veya hükümetin yasadışı olarak elde edilmesiyle ilgili. Gaspçılıkla ilgili.

Usurpation of the mark of origin : Köken adının ilgisi bulunmayan kişilerce kullanılması. Köken adının zoralımı.

Usurpations : Yağma. Gasp etme. Gasp. Başkasına ait bir mülkün haksız yollarla alınması. Sebepsiz iktisap. Haksız iktisap. Zorla alma. El koyma. Hükümet darbesi.

Usurpation : Zorla alma. Gasp etme. Sebepsiz iktisap. El koyma. Yağma. Başkasına ait bir mülkün haksız yollarla alınması. Haksız iktisap. Hükümet darbesi. Gasp.

 

Unsurpassably : Üstesinden gelinemez bir şekilde. Aşılamaz bir şekilde.

İngilizce Surpass Türkçe anlamı, Surpass eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Surpass ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Outperform : Daha iyi çalmak. Daha iyi yapmak. Daha iyi oynamak.

Extinguish : Ödeyerek bitirmek. Tüketmek. Yıkmak. Söndürmek. Ateş söndürmek. Yok etmek. (ışık veya ateş) söndürmek. Lağvetmek. Ortadan kaldırmak.

Outweigh : -den daha önemli olmak. -den daha ağır gelmek. -den daha ağır basmak. Ağır basmak. Ağır gelmek. Daha ağır gelmek.

Circumventing : Dolambaçlı bir yoldan gitme. Tekerine çomak sokmak. Yana kaçmak. Bozmak. Savmak. Yan çizmek. Tuzağa düşürmek. Çevresini sarmak. Etrafından gitme.

Bestrode : Her iki yakasında olmak. İdare etmek. Üzerinden geçmek. Her iki tarafında uzanmak. Ata biner gibi oturmak. Bacaklarını ayırarak binmek. Her iki tarafında bulunmak. Hükmetmek. Ayaklarını açıp oturmak.

Outshout : Daha yüksek sesle bağırmak. Daha yüksek sesle haykırmak.

Outbrave : Daha cesur olmak. Cesurca karşı koymak.

Beats : Çırpmak. Çalmak (davul). Açmak (yol). Girişim. Atmak (kalp). Yenmek. Pataklamak. Yuvasından çıkarmak (av). Vurmak.

Attaches : Haczetmek. Bağlamak. İliştirmek. Tutturmak. İlişkin kılmak. Yüklenmek. Bitiştirmek. Ekleme yapmak. Yapıştırmak.

Bothering : Üzülmek. Sıkmak. Dert vermek. Daraltmak. Müziç. Rahatsız etmek. Can sıkmak. Sinir etmek. Musallat olmak.

Surpass synonyms : shine at, go past, outroar, out herod, outshine, outmatch, attach, trounce, surmount, bothers, have the edge over somebody, bother, be superior, affix, outdo, preponderated, beat out, have the best of it, have the upper hand, gain an advantage, assemble, outwit, affixing, excels, outfox, outwear, shame, outrank, outgo, top, bestride, outrange, come to the front.

 

Surpass zıt anlamlı kelimeler, Surpass kelime anlamı

Stay in place : Yerinde kalmak.

Surpass ingilizce tanımı, definition of Surpass

Surpass kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To go beyond in anything good or bad. To excel. To exceed.