Symptoms türkçesi Symptoms nedir
Symptoms ile ilgili cümleler
English: I have the same symptoms as you do.
Turkish: Senin sahip olduğun aynı belirtilere sahibim.
English: People with rheumatoid arthritis symptoms should be careful about what they eat.
Turkish: Romatoid artrit belirtileri olan kişiler, ne yedikleri konusunda çok dikkatli olmalılar.
English: Did you ever have the symptoms which have just been described?
Turkish: Sen hiç az önce tanımlanan belirtileri yaşadın mı?
English: Have you ever had these symptoms before?
Turkish: Daha önce hiç bu belirtileri yaşadın mı?
English: Ali was hospitalized with symptoms of dehydration.
Turkish: Ali dehidratasyon belirtileri ile hastaneye kaldırıldı.
Symptoms ingilizcede ne demek, Symptoms nerede nasıl kullanılır?
Grievance symptoms : Bir işçinin yaptığı işten dolayı duyduğu kötümserliği gösteren belirtiler. Şikayet belirtileri. Yakınma belirtileri.
Withdrawal symptoms : Uyuşturucudan kesilince oluşan belirtiler. Uzaklaşım semptomları. Geriçekilme belirtileri. Geriçekilme semptomları. Geri çekilme semptomları.
Symptom cluster : Semptom kümesi.
Symptom complex : Sendrom.
Constitutional symptom : Genel semptom.
Functinal symptom : İşlevsel belirti. İşlevsel semptom.
General symptom : Organizmanın yerel veya genel hastalıkları sırasında oluşan ağrı, düşük veya yüksek ateş, iştahsızlık ve susama gibi belirtilerin tümü. Genel belirti. Genel semptom.
Functional symptom : Görevsel belirti. İşlevsel belirti.
Withdrawal symptom : Yoksunluk semptomu. Geri çekilme semptomu.
Symptomatic alopecia : Semptomatik alopesia. İkincil kıl dökülmesi.
İngilizce Symptoms Türkçe anlamı, Symptoms eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Symptoms ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Menorrhagia : Menoraji. Aşırı kan kaybedilen menstrüasyon.
Puffiness : Süslülük. Kabartı. Kabartılık. Şişlik. Şişkinlik. Aşırı süs. Kabarıklık.
Hemosiderosis : Hemosiderozis. Dokularda yerel veya genel olarak hemosiderin pigmentinin birikimi. Hemosideroz. Vücut dokularında demir birikmesi ile oluşan durum (özellikle de karaciğerde).
Hydrophobia : Su korkusu. kuduz hastalığı. Su ürküsü. Sudan korkma. Hidrofobi. Sudan korkma, hidrofobi. Su korkusu. Kuduz. Kuduz hastalığı.
Congestion : Sıkışma. Sıkışıklık. Yoğunluk. Kan toplanması. Birikme. İzdiham. Toplardamarlardaki kanın dönüşünün engellenmesi veya yetersizliği sonucu kanın organ veya dokuların bir bölgesinde veya tamamında birikmesi. Genellikle dolaşımın yoğun olduğu yollardan söz edilirken kullanılmakla birlikte, besleyemeyeceği ve kentsel işlevlerini gereği gibi yerine getiremeyeceği ölçüde büyümüş, yüzölçümü, işlevlerine dar gelmeye başlamış kentler için de kullanılan terim. Tıkanma. Konjesyon.
Amenorrhoea : Adet yokluğu. Amenore. Adet görmeme.
Hypoglycemia : Hipoglisemi. Kanda şeker azlığı (tıp veya medikal terimi). Kanda şeker azlığı. Kan şekeri düşüklüğü. Kanşeker azlığı. Kanda glikoz düzeyinin normalin altına inmesi. Kan şekerinin normal değerlerin altına düşmesi. pankreastaki işlevsel langerhans hücre tümörlerinde, ineklerde ketozis, koyunların gebelik toksemisinde ve şeker hastalığının tedavisinde aşırı dozda insülin alınması durumlarında ortaya çıkar ve kas zayıflığı, uyuşukluk ve yerden kalkamama belirtileriyle kendini gösterir.
Anaemia : Kan azlığı. Anemi. Kansızlık.
Melasma : Gebelik lekesi. Melazma. Melasma. Klozma.
Ochronosis : Okronozis. Okronoz. Alkaptonüri. (tıp) okronoz. Homogenistik asit artışının sonucu olarak bağdoku veya kıkırdak dokularında melanin birikintileri varlığı nedeniyle oluşan cilt ve gözaklarının sararması (alkaptonüri hastalığının özelliği).
Symptoms synonyms : upset stomach, hypersplenism, postnasal drip, chills and fever, haemoglobinemia, lipaemia, hypermenorrhea, hypercalcinuria, hot flash, megacardia, koplik's spots, muscae volitantes, areflexia, wasting away, kernig's sign, lipoidemia, eosinopenia, jacquemier's sign, kaliuresis, haemosiderosis, hyperlipidaemia, hyperlipoidaemia, uratemia, uraturia, alkaluria, hyperglycaemia, looseness of the bowels, hyperlipaemia, kaluresis, lipidaemia, hypercholesterolemia, haemoglobinuria, prodroma.
Symptoms zıt anlamlı kelimeler, Symptoms kelime anlamı
Hypocalcemia : Kanda kalsiyum azlığı (tıp veya medikal terimi). Kanda kalsiyum miktarının azalmış olması hali. Hipkalsemi. Hipokalsemiyan. Hipokalsemi. Süt humması. Kan kalsiyum düzeyinin normalin altına inmesi. süt humması. Kanda kalsiyumun ileri derecede azalışı.
Hypernatremia : Kanda aşırı miktarda sodyum bulunması. Kanda sodyumunun aşırı miktarda artması, natremi. Hipernatremi.
Hypoglycemia : Kanda glikoz düzeyinin normalin altına inmesi. Kanda şeker azlığı. Kanşeker azlığı. Kanda şeker azlığı (tıp veya medikal terimi). Kan şekeri düşüklüğü. Hipoglisemi. Kan şekerinin normal değerlerin altına düşmesi. pankreastaki işlevsel langerhans hücre tümörlerinde, ineklerde ketozis, koyunların gebelik toksemisinde ve şeker hastalığının tedavisinde aşırı dozda insülin alınması durumlarında ortaya çıkar ve kas zayıflığı, uyuşukluk ve yerden kalkamama belirtileriyle kendini gösterir.
Symptoms antonyms : hyperkalemia, hypercalcemia, hyperglycemia, hyponatremia, hypokalemia.
Bu kısımda Symptoms kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Symptoms ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Symptoms anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Symptoms ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.