Tırmık nedir, Tırmık ne demek

"Tırmık" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Yüzünde tırmıklar vardı." - P. Safa

Yerel Türkçe anlamı:

Bir çeşit dikenli bitki.

Zanaat Ticaret alanındaki sözlük anlamı:

[dırmık, dırmuk]

Ekin tarlasında, harman yerinde ekin ve sapları toplamakta kullanılan çatal ağızlı araç. (Akçaşar *Yalvaç -Isparta; *Kemalpaşa -İzmir; Kandilli, *Bozüyük -Bilecik; Yenikent, Yeşilova *Aksaray -Niğde; Yukarıbozkuyu *Kadirli -Adana) [dırmık] : (Beyköy *Şarkikaraağaç -Isparta; Kandilli *Bozüyük -Bilecik) [dırmuk] : (Meyvebükü, Kamanlar *Güdül -Ankara)

Sürülmüş tarlayı düzlemek ve temizlemekte kullanılan alt yüzünde sivri demirleri olan dikdörtgen bir tabla ve ona dik tutturulmuş uzunca bir direkten oluşmuş tarım aracı. (-Kırklareli)

Fransızca'da Tırmık ne demek?:

herse

Tırmık anlamı, kısaca tanımı:

Kıyı tırmığı : Buğdaygillerin hasadında yararlanılan tırmık benzeri, dişleri metal ve sapı daha uzun olan, kayalar üzerindeki kökü zayıf deniz yosunlarının kıyı boyunca yapılmış olan hasadında kullanılan bir alet.

Tırmıklama : Tırmıklamak işi.

Tırmıklamak : Üzerinde tırmık çekerek toprağı işlemek. Tırmalamak.

 

Tırmıklanma : Tırmıklanmak işi.

Tırmıklanmak : Tırmıklama işine konu olmak.

Tırnak : Ciltçilikte tek yaprakları büküp cildi birleştirebilmek için bir yanında bırakılan şerit durumundaki kenar. Tırnak işareti. İnsanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka. Kanun çalmakta kullanılan mızrap. Gemi demirinin ucundaki yassı parça. Heykel dökümünde, kalıp parçalarının birleştirilmesinde kolaylık sağlamak amacı ile yapılmış olan dişlerin her biri. Kanca gibi araçların kıvrık yeri. Tenekecilerin delik açmak için kullandığı alet, keski.

Bere : Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık. Bir yere çarpma, incitme veya vurma sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük. Herhangi bir şeyde görülen ezik, çizik.

Kabartı : Tümsek, çıkıntı, kabarmış yer.

Ayıklamak : Bir görevde gereksiz görülenleri işinden ayırmak. Bir şeyin içinden, işe yaramayan, gereksiz veya istenmeyen taneleri ayırıp çıkarmak, temizlemek.

Dişli : Dişleri olan çark. Beklenmedik düzeyde olan. Kaya balığı. Ayakkabıcıların sayayı kalıba çekmek için kullandıkları kerpeten gibi bir araç. Sözünü geçiren, istediğini yaptırabilen, güçlü (kimse). Dişleri olan.

Tarak : Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten). Suda yaşayan hayvanlarda solungaç. Bazı kuşların başında bulunan yelpaze biçiminde tepelik. Bahçıvanlıkta toprağın taşını ayıklamak için kullanılan, ucu bu biçimde olan araç, tırmık. Dokuma tezgâhlarında, dişleri arasından arış ipliklerinin geçtiği tarak biçiminde araç. Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç. İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü.

 

Biçim : Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Herhangi bir şeyin benzeri. Tarz. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Biçme işi.

Tırmık çekmek : Tırmıkla ekin sapı toplamak. (-Amasya)

Tırmıkanası : Tırmığın dişli baş kısmı. (Yenikent *Aksaray -Niğde)

Tırmıkdişi : Tırmığın ana kısmına geçirilen parmak uzunluğunda ucu sivri tahta parçaları. (Yenikent *Aksaray -Niğde)

Tırmık ile ilgili Cümleler

  • Ali Mary'ye yaprakları tırmıkla toplaması için yardım etmek istedi fakat o tek tırmığı kullanıyordu.
  • Ali bütün yaprakları tırmıkla topladı.
  • Tom'un görevleri yaprakları tırmıkla toplamayı içermektedir.
  • Ali bahçede yaprakları tırmıkla topluyor.

Diğer dillerde Tırmık anlamı nedir?

İngilizce'de Tırmık ne demek? : n. rake, harrow, grubber, drag

Fransızca'da Tırmık : râteau [le], égratignure [la], griffure [la]

Almanca'da Tırmık : n. Bagger, Harke, Rechen

Rusça'da Tırmık : n. борона (F), грабли (PL), царапина (F)