Tırtıllı bıçak nedir, Tırtıllı bıçak ne demek

  • Sebzeleri süslü ve kolay kesmek için kullanılan mutfak bıçağı

Tırtıllı bıçak kısaca anlamı, tanımı:

Tırtıllı : Kenarlarında tırtıl olan.

Tırtıl : Maraş işi veya diğer elbise nakışlarında kullanılan altın, gümüş gereç. Palet. Pulların veya metal paraların kenarındaki kertikleri oluşturan çıkıntılardan her biri. Bir şeyin kenarına çizilen zincir gibi çiçeklerden yapılmış olan süs. Yumurtadan çıkan kelebek kurtçuklarının ilk durumu. Çevresinde kertikler bulunan ve işlenecek parça üzerine bastırılarak bu kertiklerin izini parçaya basmaya yarayan çelik disk.

Bıçak : Bir sap ve çelik bölümden oluşan kesici araç. Çeşitli kesme işlerinde kullanılan keskin ağızlı araç.

Sebze : Genellikle pişirilerek yenen bitkiler veya bunların taneleri, göveri, göverti, sebzevat, zerzevat.

Süslü : Süslenmeye, süse çok düşkün olan. Süsü olan, süslenmiş, bezenmiş.

Kola : Kolagillerden, Afrika'nın sıcak bölgelerinde yetişen ve kola cevizi adıyla anılan, çekirdekleri kahveden daha uyarıcı olan bazı içeceklerde ve hekimlikte kullanılan bir bitki (Cola acuminata). Kolalama. Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta. Bu bitkinin yaprağından çıkarılan kokulu bir maddeyle kokulandırılan ve içine şeker, karbonat katılarak yapılmış olan içecek. Kâğıt veya bez yapıştırmakta kullanılan kaynatılmış nişasta bulamacı.

 

Kesmek : Oyuncuyu takım kadrosuna almamak. Birini yermek, kötülemek. Hasta organı ameliyatla almak. Bölmek, ayırmak. Dibinden ayırmak. Susmak. Para basmak. Geçişi önlemek. Ucunu almak. Verilecek şeyin bir bölümünü alıkoyup vermemek. Uydurmak, yalan söylemek. Akımı durdurmak. Ara vermek. Azaltmak, güçleştirmek. Belirtmek, kararlaştırmak. Kesici bir araçla yaralamak. Rüzgâr, soğuk vb. çok etkili olmak. Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak. Son vermek, gidermek. Bir şeyden yoksun bırakmak, vermemek. Hayvanın başını gövdesinden ayırmak, boğazlamak. İskambil kâğıtlarında destenin üzerinden bir bölümünü kaldırıp öte yana koymak. Vahşice öldürmek. Yazıyı, filmi kısaltmak. Düzgün parçalara ayırmak. Karşı cinsten birisini sürekli olarak süzmek, dikkatli bir biçimde bakmak.

Mutfak : Yemek pişirilen yer, aş damı. Yiyecek kültürünün tamamı.