Take care türkçesi Take care nedir

  • Dikkat etmek.
  • Dikkat göstermek.
  • İhmal etmemek.
  • Gayret etmek.
  • Dikkatli olmak.
  • Gözetmek.
  • Özen göstermek.
  • Sevgiyle kalın.
  • Sevgiyle kal.

Take care ile ilgili cümleler

English: Above all, I take care of my health.
Turkish: Her şeyden önce, sağlığıma önem veririm.

English: Above all, take care of yourself.
Turkish: Her şeyden önce kendine iyi bak.

English: Ali and Mary will take care of John.
Turkish: Ali ve Mary, John'la ilgilenecek.

English: "Do you agree to always be by my side and promise to take care of me?" "I do!"
Turkish: "Her zaman benim tarafımda olmaya ve bana bakmaya söz vermeyi kabul ediyor musun?" "Elbette ediyorum!"

English: Ali asked me to take care of Mary.
Turkish: Ali Mary ile ilgilenmemi istedi.

Take care ingilizcede ne demek, Take care nerede nasıl kullanılır?

Take : Kabul edilmek. Yazmak. Alıcının sürekli olarak bir kez çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası. çevirim oyunluğunda, alıcının sürekli olarak bir kez çalıştırılmasıyla elde edilecek olan, her biri ayrı bir sayıyla belirtilen bölüm. alıcının bir kez çalıştırılması sırasında alıcı açısı, alıcı görüş noktası, alıcı ile çevrilen görünçlük arasındaki uzaklık, mercek çeşidi, vb. etkenlere göre başka başka özellikler gösteren görüntülerin tümü. (bu son durumda görüntüler gerek çerçeve içinde kapladıkları yer, gerek görüş açısı ve noktası, gerekse çevirim sırasında alıcının devinimiyle değişik özellikler kazanır ki, bunların her biri özel bir terimle belirtilir). tv. televizyon yayınında, sinemadaki çekimin özelliklerine karşılık olan durumlar. Almak. Etkili olmak. Kabul etme (vücut). (fotoğraf) çekmek. Kavramak. Avalanan hayvan miktarı. Çevirim eylemi.

 

Care : Umursamak. Özen göstermek. Üzüntü. İtina. Önem vermek. İlgi. Önemsemek. Sorumluluk. Dikkat. Umurumda olmak.

Take care of : Muhafaza etmek. İlgilenmek. Karşılamak. Dikkat etmek. Halletmek (bir meseleyi). -e dikkat etmek. Bakmak. Dövmek. Bakımıyla meşgul olmak. Gözetmek.

Take care of number one : Kendine iyi bakmak (kendine dikkat etmek).

Take care of oneself : Kendine dikkat etmek. Sakınmak. Kendi başının çaresine bakmak.

Take care of yourself : Kendine iyi bak!. İyi bak kendine. Kendine dikkat et. Kendine iyi bak (k.i.b.). Sağlıcakla kalın. Kendine iyi bak. Güle güle. Sağlıcakla kal. Kendinize iyi bakın. Sağlıcakla kalınız.

İngilizce Take care Türkçe anlamı, Take care eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Take care ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Oversaw : Seyretmek. Sınavda gözetmenlik yapmak. İzlemek. Nezaret etmek. Göz kulak olmak. Yönetmek. Bakmak. Denetlemek.

Overseen : Denetlenmiş. Denetlemek. Yönetmek. Denetlenen.

Endeavours : Denemek. Emek harcamak. Çalışmak. Uğraşmak. Çabalamak. Çaba göstermek. Uğraş göstermek. Yapmaya çalışmak. Çaba harcamak.

Mind : Karşı koymak. Karşı çıkmak. Zihin. Anlak. Us. Kafaya takmak. Anımsama. An. Fikir.

 

Apply : Kendini vermek. Müracaat etmek. Aygıtları kullanmak. Yaymak. İlgili olmak. Uygulamak. İlgisi olmak. Uygulamaya koymak.

Nurse : Emzirmek. Bakıcılık yapmak. Kafaya takmak. Beslemek. Kollarına almak. Bakmak. Hemşire. Tedavi etmek. Dert etmek.

Behold : Bakmak. Dikkatle bakmak. Farkına varmak. Görmek. Gözlemlemek. Seyretmek.

Cultivating : Ekip biçmek. Geliştirmek. Beslemek. Tarlayı sürmek. İşlemek. Yetiştirmek. Ekmek. Toprağı işlemek. Dostluğunu ilerletmek. İlerletmek.

Endeavouring : Yapmaya çalışma. Çalışmak. Çalışma. Uğraşmak. Emek harcama. Çaba gösterme. Çaba harcamak. Çabalamak. Gayret etme.

Take care synonyms : be attentive, remembering, bear down, be cautious, reck, go for, study, fuss, look out, cared, be on the ball, oversees, look after, oversee, bewaring, remembered, come to a point, be watchful, jockey for, focus attention on, remembers, sit up and take notice, be mindful of, fusses, have a care, endeavored, minding, favor, protect, pay heed to, remember, fussing, favors.