Theory of surplus value türkçesi Theory of surplus value nedir

  • İktisat alanında kullanılır.
  • Kapitalist üretimin artık değer ve dolayısıyla emeğin sömürüsüne dayandığını ifade eden ve karl marx tarafından geliştirilen kuram.
  • Fazla değer kuramı.
  • Artık değer teorisi.
  • Artık değer kuramı.

Theory of surplus value ingilizcede ne demek, Theory of surplus value nerede nasıl kullanılır?

Theory : Özdeğin , araştırma sınırları içindeki tüm nitel ve nicel ilişki, durum ve devinimlerinin, gözlem, varsayım, deney ve yasalarla belirlenen bilgileri üzerine düşünsel olarak kurulan genel düzenleme. Bir sonucu ilgilendiren düşüncelerin tümü, düşünce alanında kalan bilgi ve bu bilginin temel ve kuralları. Bilgi edinme sürecinin herhangi bir aşamasında ortaya atılan, geçerlilik ve güvenilirliği bilimsel yöntemle saptanmış bir genel bilgi ve açıklama düzeni. Kuram. Bilimsel bilgilerden türetilen ve gerçeklenmeye açık olmakla birlikte henüz gerçeklenmemiş olan bilgiler dizgesi, bk. kurmaca. Teori. Bilgisayar, eğitim, kimya, ekonomi, sosyoloji alanlarında kullanılır. Düşünce alanında kalan bilgi ve bu nitelikteki bilginin bilimsel temel ve kuralları. gözlem konusu olan bir sınıf olay ve ilişki üzerinde yapılan deneyler sonucu doğruluğu hemen hemen kesinleşen yöntemli açıklama. Nazariye.

 

Of : In. -in. Karşı. -den. -den övünerek bahsetmek. İle ilgili. -dan. Yüzünden. Li. -li.

Surplus : Artakalan miktar. Gereğinden fazla miktar. Fazla olan. Fazla. Bolluk. Fazlalık. Gereğinden fazla. Bir ekonominin kendini yeniden üretebilmesi için gerekli olandan daha fazla üretim yapması. Artan.

Value : İtibar. Önem. Değer. Kıymet. Değişim değeri. Değer vermek. Keşide etmek. Kıymet takdir etmek. Göz ardı etmemek. Paha biçmek.

Rate of surplus value : Marksist kuramda, sermayenin emek gücünü sömürme derecesini gösteren ve artık değerin değişken sermayeye bölünmesiyle hesaplanan oran. Artı değer oranı. Artık değer oranı.

Theory of absolute advantages : Mutlak üstünlükler teorisi. Mutlak üstünlükler kuramı. İki ülke, iki mal, takas ekonomisi, ölçeğe göre sabit getiri, tam işlendirme, tam rekabet, taşıma maliyetlerinin sıfır, istem ve teknolojinin veri olduğu, emeğin ülke içinde tam akışkan ülkeler arasında ise akışkan olmadığı ve serbest ticaret varsayımları altında; bir ülke diğerine göre hangi malı daha düşük emek maliyetiyle üretiyorsa o malın üretiminde uzmanlaşarak dışsatımını, daha yüksek emek maliyetiyle ürettiği malın ise dışalımını yapması durumunda, dış ticarete katılan iki tarafın da kazançlı çıkacağını ileri süren ve adam smith tarafından geliştirilen dış ticaret kuramı.

Theory of cellular patology : Sellüler patoloji görüşü. Hastalık belirtilerinin, canlı organizmayı oluşturan hücrelerde biçimlenen değişiklikler sonucu meydana geldiğini ayrıca organlara ve dokulara aitmiş gibi görünen duyarlılığın hücrelere ait olduğunu savunan görüş.

 

Theory of : Teorisi.

Theory of action : İnsanın çevre karşısında bir örgenlik değil, durum içinde eylemde bulunan bir edimci olduğu görüşüyle bireye etkin bir kişilik yükleyecek ve onu bir küme üyesi olarak ele alacak bir gözlem ve deneyleme tasarımı öngören kuram. Eylem kuramı.

İngilizce Theory of surplus value Türkçe anlamı, Theory of surplus value eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Theory of surplus value ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A group shares : A grubu hisse senedi. Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü.

Abnormal budget expenditures : Olağanüstü bütçenin giderleri. Olağanüstü bütçe gideri.

A shift in demand : Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. İstem kayması.

A change in individual demand : Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. Bireysel istem kayması.

A shift in individual demand : Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. Bireysel istem kayması.

Abolition of forced labour convention : Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi. Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi.

Ability rent : Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı. Yetenek rantı.

Ability to pay approach : Güç yaklaşımı. Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe geliri. Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir.

Theory of surplus value synonyms : surplus value theory, a change in demand, a shift in supply, a change in supply, a pass through certificate, a type mutual funds, abnormal budget, ability to pay principle.