Tiptops türkçesi Tiptops nedir

Tiptops ingilizcede ne demek, Tiptops nerede nasıl kullanılır?

Tiptop : En iyi. Dört başı mamur. Mükemmel. Birinci sınıf. En yüksek derece. En yüksek nokta.

Tiptoe : Ayaklarının ucuna basarak yürümek. Parmak ucu. Ayak parmağının ucu. Meraklı. Parmak uçlarında yürümek. Ayakucu. Parmak uçlarına basarak yürüme. Ayaklarının ucuna basarak ilerlemek. Ayak parmağı ucu. Heyecanlı.

Tiptoed : Ayakucu. Ayaklarının ucuna basarak ilerlemek. Ayak parmağının ucu. Meraklı. Sessizce. Ayak parmağı ucu. Ayaklarının ucuna basarak yürümek. Heyecanlı. Parmak ucu. Parmak uçlarında yürümek.

Tiptoeing : Parmaklarının ucunda yürüme.

Be on the tiptoe of expectation : Heveslenmek. İple çekmek.

Tip and run : Bir tür kriket oyunu.

Tip cart : Yandan boşaltan araba.

Tip help : İpucu yardımı.

On tiptoe : Ayaklarının ucuna basarak. Parmak uçlarına basarak. Heyecanla. Sessizce. Hevesle.

Tip off : Gizli bilgi vermek. Tiyo vermek. İspiyonlamak. Tüyo vermek. İhbar etmek. Çıtlatmak. Sır vermek. Herkesin bilmediği bir haber vermek. Uyarmak. Gammazlamak.

İngilizce Tiptops Türkçe anlamı, Tiptops eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Tiptops ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Besting : Geçmek. Yenmek. En iyisi. Hakkından gelmek. Alt etmek. En iyi şekilde. En. Baskın çıkmak.

Of the first water : En halis cinsten. Çok iyi.

Commanding : Nüfuzlu. Hakim. Saygın. Etkili. Hükmetme. Hükmeden. Komuta. Emreden.

Flourishing : Ongun. Bayındır. Serpilme. Gelişme. İşleri iyi gitme. Gelişmekte olan. Abat. Mamur. İyi giden.

Head and shoulders above : Çok üstün. Taş çıkaran. Çok daha iyi.

Top shelf : Üst raf.

Superlative : En üstünlük derecesi. Sıfatlardaki niteliğin bir şahıs veya nesnede en üst derecede bulunduğunu göstermek üzere başvurulan ve sıfat tamlaması önüne en, pek gibi zarfların getirilmesi ile kurulan karşılaştırma derecesi: bilmezsiniz, uykuları ne kadar hafiftir; en küçük bir çıtırtı bile onları uyandırır (a. h. tanpınar, abdullah efendinin rüyaları s. 93). ormanın bu en boş, en kuytu parçasında dünyayı hatırlatan insanı ölüme yaklaştıran, gönlüne üzüntüler veren bir hal, bir tesir vardı (r. h. karay, memleket hikayeleri s. 88). fakat beni mazur gör. ben kendimi ilahların en merhametlisine vakfettim (y. k. karaosmanoğlu, erenlerin bağından, s. 39). pek yakında size müjdeli bir haber getireceğimi unutmayın vb. Eşsiz. En üstün derece. En üstün. Üstünlük derecesi. Enüstünlük derecesi. Üstün.

All around : Her şeyi hesaba katarak. Çepeçevre. Her yönden. Geniş kapsamlı. Her alanda başarılı. Her bakımdan. Çepçevre. Dört yandan. Çok yönlü.

Ace : Çok başarılı olmak. Mükemmel bir sonuç almak. Zerre. Anjiyotensin çevirici enzim. Bey. Yek. İskambilde as. Yıldız. Beş düşman uçağı düşüren pilot.

 

Skies : Gökler. Tepe nokta. Gökyüzü.

Tiptops synonyms : classic, accomplished, blue chip, floodtide, absolute, bang up, in mint condition, height, acme, culminations, first rank, ambrosial, capstone, belting, optimal, superior quality, a1, beltings, walk, topping, bests, prosperous, first chop, second to none, optimum, pucka, banner class, beaut, champion, tip, beyond praise, best, tippytoe.

Tiptops zıt anlamlı kelimeler, Tiptops kelime anlamı

Ride : Binmek (at veya bisiklet). Kullanmak. Taşımak (omuzunda vb). Binmek. Arabaya binmek (sürmeden). Havada kalmak. Kayar gibi görünmek (ay, bulut vb). Bindirmek. Kafa bulmak. Arabayla gezmek.

Inferior : Ast. İnferiyor. Ast rütbede. Ast olan kimse. Aşağı derecede olan kimse. Aşağı derecede olan şey. Bayağı. Kalitesiz. Alt, alt taraf. İkinci derecede.