Wear a mask türkçesi Wear a mask nedir

  • Gizlenmek.
  • Maske takmak.
  • Kostüm giymek.
  • Kendini gizlemek.

Wear a mask ile ilgili cümleler

English: Can I wear a mask at this party?
Turkish: Bu partide maske takabilir miyim?

Wear a mask ingilizcede ne demek, Wear a mask nerede nasıl kullanılır?

Wear : Elbise. Giymek. Dayanma. Aşınmak. Yıpratmak. Aşındırmak. Giyinme. Dayanıklılık. Giyim eşyası. Yıpranma.

A : Miktar belirtir. Amperin simgesi. Belirli bir tür veya nitelikteki. La (müzik terimi). En yüksek not. Herhangi bir. İngiliz alfabesinin birinci harfi. Argonun simgesi. Bir. Atom ağırlığı.

Mask : Alalamak. Maske takmak. Saklamak. Tel başlık. Yüz kalıbı. Kamufle etmek. Gizlemek. Maskelemek. Oyuncunun insancıl anlatımını kapatmak ya da oyuncuyla seyirci arasında güzelduyusal uzaklığı elde etmekte kullanılan ve çeşitli gereçten yapılan surat.. Yüze takılan, kimi zaman da tüm gövdeyi kaplayan; ataları, tanrıları, doğaüstü yaratıkları, ölüleri, hayvanları canlandıran; ağaçtan, otlardan, kumaşlardan vb. yapılan, şaşırtıcı ve etkileyici yüz kalıbı.

Wear a long face : Surat asmak. Endişeli görünmek. Yüzü asık olmak. Suratı asık olmak. Yüzünde kaygı belirtisi olmak.

Wear a seat belt : Emniyet kemeri bağlamak.

Wear and tear : Normal halde aşınıp eskime. Aşınma ve yıpranma. Aşınma ve eskime. Aşınma ve eskime amortismanı. Yıpranma. Yıpranma ve aşınma. Eskime ve aşınma. Kullanılarak aşınma. Normal kullanılma sonucu eskime. Aşınma.

 

Wear a sword : Kılıçlı olmak. Kılıç kuşanmak. Kılıç taşımak. Kılıç takmak.

Under a mask : Bir maskenin altında. Farklı bir kimlikle. Kılık değiştirmiş halde.

Wear a troubled look : Endişeli görünmek. Yüzünde kaygı belirtisi olmak.

Wear away : Solmak. Yıpratmak. Azalmak. Tüketmek. Aşınmak. Aşındırmak. Eskimek. Yıpranmak. Geçmek bilmemek. Kalmamak.

İngilizce Wear a mask Türkçe anlamı, Wear a mask eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Wear a mask ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Sculked : Kötü niyetle gizlenmek. Sinsice dolaşmak. Fırsat kollamak. Kaytarmak. Yan çizmek.

Ensconce oneself : Yerleşmek. Büzülmek. Kurulmak.

Lurk : Pusu kurmak. Dolandırıcı. Pusuda beklemek. Gizlemek. Pusuya yatmak. Saklanmak.

Masking : Örtme. Maskelemek. Maskeleme. Gizlemek. Kamufle etmek.

Lurks : Saklanmak. Pusuya yatmak. Pusu kurmak. Pusuda beklemek. Dolandırıcı.

Hide out : Saklanmak. Polisten saklanmak. Saklamak.

Masks : Gizlemek. Maskelemek. Maskeler. Kamufle etmek.

Lurked : Pusu kurmak. Pusuda beklemek. Pusuya yatmak. Dolandırıcı. Saklanmak.

Disguising : Kılığına bürünmek. Değiştirmek. Gizlemek. Kimliğini gizlemek. Kıyafetini ve şeklini değiştirmek. Kıyafet değiştirmek. Kılık değiştirmek. Saklamak. Görünüşünü değiştirmek.

Mask : Tel başlık. Maske. Saklamak. Bilgisayar, bilişim, eskrim, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Kılıçoyunu vuruşma ve yarışmalarında başı ve yüzü korumak için takılan, önü örgülü çelik telden, üstü yanları ve çenealtı bölümü deri, kösele, ya da plastikten yapılmış bir korunma aracı. Örtmek. Oyuncunun insancıl anlatımını kapatmak ya da oyuncuyla seyirci arasında güzelduyusal uzaklığı elde etmekte kullanılan ve çeşitli gereçten yapılan surat.. Başka bir damgalar örüntüsündeki kesimleri alıkoymak ya da atmak üzere bir damgalar örüntüsünü kullanmak. Yapay yüz.

 

Wear a mask synonyms : keep shady, disguises, lie low, hides, bury oneself, put on a mask, disguise, go underground, abscond, hide, sculk.