Wrapped türkçesi Wrapped nedir

Wrapped ile ilgili cümleler

English: After the iron had cooled off, Mary wrapped the electrical cord around the iron, put the iron back on the shelf, folded up the ironing board, and put it away back in the closet.
Turkish: Ütü soğuduktan sonra Mary elektrik kablosunu ütüye sardı, ütüyü tekrar rafa koydu, ütü masasını katladı ve onu yine dolaba kaldırdı.

English: Ali stepped out of the shower and wrapped a towel around his waist.
Turkish: Ali duştan çıktı ve kalçasının etrafına bir havlu sardı.

English: Ali unfolded the blanket and wrapped it around himself.
Turkish: Ali battaniyeyi açtı ve onu kendi etrafına sardı.

English: Ali certainly has Mary wrapped around his finger.
Turkish: Ali kesinlikle parmağını Mary'ye sardırdı.

English: Ali wrapped himself in a warm blanket.
Turkish: Ali kendini sıcak bir battaniyeye sardı.

Wrapped ingilizcede ne demek, Wrapped nerede nasıl kullanılır?

Wrapped in interest : Bir varlığın fiyatına dahil olan faiz oranı.

Wrapped in shrouds : Kefene sarılı. Cansız beden. Kefene sarılmış. Cansız ceset.

Wrapped in yield : Bir yatırım maliyetine dahil olan kar oranı.

Wrapped up : Sarınmış. Sarılmış. Sonuçlanmış veya halledilmiş. Bürünmüş. Örtünmüş.

 

Wrapped up in : Bürülü. -de yer aldı. İçinde bulundu. Müdahil oldu. -e bulaştı (örneğin, since the birth, tom and linda are totally wrapped up in their new baby girl {doğumdan bu yana tom ve linda tamamen yeni bebekleriyle içli dışlı oldular}). İle içli dışlı oldu. -le bir oldu.

Be wrapped up in : -e kendini vermek. -e kendini kaptırmak. Tüm sevgisini vermek. Kendini kaptırmak. Aklı kalmak. İle ilgilenmek.

Wrappers : Örtü. Puronun dış yaprağı. Şal. Kitap kabı. Sarıcı. Ceket (kitap için). Saran kimse. Sabahlık (giysi olarak). Paket kağıdı. Atkı.

Wrapper : Sabahlık (giysi olarak). Şal. Kaplık. Balya veya paket yapıcı. Sarıcı. Puronun dış yaprağı. Eşarp. Ceket (kitap için). Şömiz.

Inwrapped : Kafa karıştırmak. Zorluk veya karışıklık içine karıştırmak. Sarmak. Dolamak. Katlamak.

Wrapping : Ambalaj kağıdı. Kapak. Sarma. Erkek dansçının kadın dansçıyı kollarıyla sarması. Ambalaj ipi. Paket kağıdı. Ambalaj. Şal. Paketleme. Sargı.

İngilizce Wrapped Türkçe anlamı, Wrapped eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Wrapped ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Enveloped : Sarılmış. Kapatılmış. Üzeri örtülmüş. Kuşatık. Kapalı.

Entwisting : Sarmak. Örmek. Burmak. Kıvırmak. Bükmek. Örme. Bükme. Dolaştırma.

Coiling : Kıvrılma. Sarım. Kangal sarma. Sargı. Kangallama. Helezonlaştırmak.

Clads : Kılıflanmış. Yastık. Giyinmiş. Koruyucu bir tabakayla örtmek. Kaplı. Sarılmış. Korunmuş. Kaplanmış.

Takeaway : Başka yerde yenilmek üzere sıcak yemekleri paketlenmiş olarak satan dükkan. Paket servis. Hazır yemek satan dükkan. Sıcak yemeklerin paket halinde satıldığı (yer). Hazır yemek satan dükkandan alınan. Paketlenmiş olarak hazırlanan (sıcak yemek). Paket servisi. Paket servisi olan restoran. İşeyarar bilgi.

 

Consumed : Tüketilmiş. Yenmiş. Etkilenmiş. Yok edilmiş. Tamamen harcanmış. Tamamen tükenmiş. Harcanmış. Dalgın. Meşgul.

Trussed : Bağlamak. Demet yapmak. Destek koymak. Üçgenleme. İpe çekmek. Asmak. Berkitilmiş. Kafesli.

Intent : Meram. Azimli. Hevesli. Niyet. Maksat. Dikkatli. Meşgul. Kararlı. Dik.

Incased : İçine koymak. Kutuya konulmuş (encased olarak da yazılır). Kutu içine koymak. Kaplamak. Kabına koymak. Sandığa konulmuş. Paketli. Sandıklanmış. Kutulanmış.

Packages : Bohça. Paketler. Koli. Paket program.

Wrapped synonyms : cloaked, encapsulations, envelopment, spaced out, bundle, jacketed, girting, package, enwrapping, infestation, enwrapped, fasciculated, clad, involved, packets, banding, fasciation, bluey, girded, pack, covert, attentive, delitescent, packeted, faraway, bandaged, fasciculation, submersed, cryptic, coiled, fascicled, packet, lost in.

Wrapped zıt anlamlı kelimeler, Wrapped kelime anlamı

Bare : Açığa çıkartmak. Gözle görülür hale getirmek. Açılmak. Soymak. Tamtakır. Çıplak. Çıkarmak. Açığa vurmak. Süssüz. Açık.

Inattentive : Özensiz. İhmalci. Dikkat etmeyen. Özen göstermeyen. Dalgın. Gafil. Dikkatsiz. Önemsemez. İhmalkar. İtinasız.