Yumuşak yüzgeçliler nedir, Yumuşak yüzgeçliler ne demek

Yumuşak yüzgeçliler; Biyoloji, Zooloji alanlarında kullanılan bir terimdir.

Biyoloji'deki anlamı:

Balıklar (Pisces) sınıfının, kemikli balıklar (Teleostei) takımından, yüzgeçleri dikensiz olduğu için yumuşak olan bir alt takım.

Zooloji'deki anlamı:

(Malacopterygii), büyük-ağızlıgiller (Stomiatidae) familyalarını içine alır.

Yumuşak yüzgeçliler tanımı, anlamı

Yumuş : İş, hizmet buyruğu: Bu çocuk hiç yumuş tutmuyor, ne yapacağız?. Toplantı, topluluk. İş, hizmet buyruğu. Vazife, hizmet, buyrulan iş, söz. Görev, vazife (Çayağzı). Ödünç alınan şey. İş, hizmet, ödev, vazife. İş, güç, çalışma

Yüzgeçli : Yüzgeci olan.

Yumuşak : Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı. Kolay çiğnenen, kolay kesilen. Kaba, hırçın, sert olmayan, kolay yola gelen, uysal. Ilıman (iklim), sert karşıtı. Dokunulduğunda hoş bir duygu uyandıran. Okşayıcı, tatlı, hoş. Ciğerlerden gelen havanın ses yolundaki sivrilmiş ve gerilmiş kapalı bir engele çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimli, sürekli, ötümlü, tonlu, sedalı. Kolaylıkla işlenebilen. Sessiz, hafif. Kolaylıkla bükülen, buruşmayan, sert karşıtı.

Yüzgeç : Balıklarda ve yüzen memelilerde karın ve göğüste çift, sırt, kuyruk ve anüste tek olarak bulunan, hareketi ve dengeyi sağlayan organ. Suda iyi yüzen (kimse veya hayvan).

 

Kemikli balıklar : Balıklar sınıfından, iskeletleri kıkırdak durumunda kalmayıp kemikleşmiş olan balıklar takımı.

Malacopterygii : [Bakınız: yumuşak yüzgeçliler]. [Bakınız: yumuşak-yüzgeçliler].

Stomiatidae : [Bakınız: büyük ağızlıgiller]. Büyük ağzlıgiller. [Bakınız: büyük-ağızlıgiller].

Teleostei : [Bakınız: kemikli balıklar]. Gerçek kemikli balıklar. [Bakınız: kemikli-balıklar].

Alt takım : Bir takım içinde oluşturulan ikinci derecedeki takım.

Balıklar : Asalak yassı solucanların arakonakçısı olarak adı geçen soğuk kanlı omurgalılar sınıfı. Omurgalı hayvanlardan, deniz ve tatlı sularda yaşayan, yüzgeçleri ile hareket eden kemikli ya da kıkırdaklı olan, soğukkanlı, suda erimiş oksijeni solungaçları ile soluyan, genellikle yüzme keseleri bulunan, ayrı eşeyli, yumurtlayan, çoğunlukla pullu, mekik biçiminde, yüzmeye elverişli vücutları olan, bazı sınıflandırmalara göre üst sınıf, bazılarına göre ise bir sınıf. (Pisces), Omurgalılar (Vertabrata) dalının kıkırdaklı ve kemikli balıkları içine alan ikinci sınıfı. Soğuk kanlıdırlar. Tamamiyle suda yaşarlar ve suda erimiş oksijeni solungaçları araciyle solunurlar. Ayakları yüzgeç biçiminde gelişmiştir. Vücut genel olarak uzunca ve iki uca doğru sivrilmiş durumda olup üzeri pullarla örtülü ya da çıplaktır. Sonda geniş bir kuyruk yüzgeci bulunur. Genel olarak yüzme keseleri vardır. Ayrı eşeylidirler. Yumurtlarlar. Yumurtalar çok sayıda suya bırakılır ve sonra döllenir (dış döllenme). Birkaç cinsi doğurur. Hareket vücut dalgalanması ya da kuyruk yüzgeci ile sağlanır. Bugün en modern hayvan sınıflandırılmalarında gerçek balıklar tükel-ağızlılar (Teleostomi) adı altında toplanır ve diğer balıklar başka gruplara sokulurlar. Sillur devrinden beri yaşamaktadırlar. Keski-solungaçlılar (Elasmobranchii) ve tükel-ağızlılar (Teleostomi) olmak üzere iki alt-sınıfa ayrılırlar. Samsun şehrinde, Bafra ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Bir takımyıldızın ve bir burcun adı; Balıklar takımyıldızı, Balıklar burcu.

 

Dikensiz : Dikeni olmayan. Sıkıntısız, üzüntüsüz bir biçimde.

Dikensi : Dikene benzer, dikeni andıran, diken gibi, dikenimsi.

Kemikli : Kemiği olan. Çok zayıf, sıska. Kemikleri iyi gelişmiş.

Familya : Aile. Karı, eş. Birçok ortak özelliği sebebiyle bir araya getirilen cinslerin topluluğu, fasile.

Pisces : [Bakınız: balıklar]. Balık.

İçine : İçin edatı.

Takım : Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman. Bir filmin çevriminde görüntüleri alma, aydınlatma, ses alma gibi belli başlı çalışmaları yapmak için gerekli en küçük teknikçiler topluluğu. Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk. Aşağılayıcı ve küçümseyici anlamda topluluk. Hayvanlarda yemek borusu, akciğer ve karaciğere genel olarak verilen ad. Birlikte oynayan, kazanmak için birlikte çalışan sporcu topluluğu. Görev bakımından birbirini tamamlayan kimselerin topluluğu, grup, ekip, trup. Bölüğü oluşturan birliklerden her biri. Takım elbise. Bir oyunda sahaya çıkan belli kuruluşlara bağlı oyuncular topluluğundan her biri. Birbirini tamamlayan şeylerin tümü. Sigara ağızlığı. Canlıların bölümlendirilmesinde familya ile sınıf arasında yer alan, yakın benzerlikler gösteren organizmaların oluşturduğu birlik.

Diğer dillerde Yumuşak yercik anlamı nedir?

İngilizce'de Yumuşak yercik ne demek ? : soft spot