Şikayetçi nedir, Şikayetçi ne demek

Şikayetçi; Hukuk alanında kullanılan bir kelimedir. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır.

  • Sızlanan, sızıltısı olan, yakınan, şikâyet eden

Hukuk terimi olarak sözlük anlamı:

yakınıcı.

Şikayetçi ile ilgili Cümleler

    Şikayet ile ilgili Cümleler

    • Şikayette bulunmak istiyorum.
    • Onun hakkında alenen şikayet etmek istiyorum.
    • “Vali ne yapsa hâkim onu imzalar ve hiçbir şikâyet mevzusu duyulmazmış.”
    • Şikayetlerinin herhangi birini duymak istemiyorum.
    • Onun hakkında kim şikayet edebilir?
    • Şikayetlerinden bıktım.
    • O bir şikayette bulundu.
    • “Hüsmen de yorgunluğundan şikâyet getirmiyor, hak uğruna çalışmak ona yol mihnetlerini unutturuyordu.”
    • İnsanlar o konuda şikayet eder mi?
    • Onlar ne hakkında şikayet ediyorlar?
    • Bizim Tom'dan hiçbir şikayetimiz olmadı.
    • Şikayet etmek için hiçbir neden yok.
    • “Belli bir şey, Behram edepsizi şikâyet etmiş olmalıydı.”
    • Şikayet reddedildi.
    • Bu, duyduğumuz en yaygın şikayetlerden biri.
    • Şikayet ediyormuşum gibi algılanabilir, ama etmiyorum.
    • “Adam yorulmak ve şikâyet etmek bilmiyordu.”
  • “Üzgündü hatta dertliydi ve buna sebep onlarmış gibi şikâyetçi bir edası vardı.”
  • Gürültüden şikayetçi olacağım.
  • Böyle iyi insanlara karşı şikâyetçi olmak zor.
  • Odanın çok küçük olmasından şikayetçiydi.
  • Onlar sık sık Tokyo'da yaşamanın maliyeti hakkında şikayetçi olurlar.
  • Komşularım dün gece yaptığımız gürültü için şikayetçi oldu.
  • Onlar şehir yönetimi hakkında şikayetçi oldu.
  • Kadınlardan biri, çocuklarının vefasızlığından şikâyetçi.
  • Senden şikayetçi olacağım.
  • O hep şikayetçi olduğu için işi yaparken zor bir zaman geçirdik.
  • Ali şikayetçi olacak.
  • Şikayetçi olmak istiyorum.
 

Şikayetçi anlamı, tanımı

Şikayet : Hoşnutsuzluk belirten söz veya yazı, sızlanma, sızıltı, yakınma (II), yakıntı. yakınma, yakını. -etmek: yakınmak

Şikayetçilik : Şikâyetçi olma durumu.

Yakınan : Müşteki, şikâyetçi.

Sızıltı : Sızlanma, yakınma, şekva, şikâyet. Hoşnutsuzluk.

Yakın : Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı. Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan. Uzak olmadan. Aralarında sıkı ilgi bulunan. Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba. Benzeyen, andıran, yaklaşan. Uzak olmayan yer. Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan.

Yakı : Bazı hastalıkları tedavi etmek amacıyla bir bez üzerine yayılıp deri üzerine uygulanan, beden ısısıyla vücuda yapışan eczalı parça.

Sızı : Hafif ve ince ağrı. Ruhsal acı, ızdırap.

Olan : Oğlan. Oğlan, erkek çocuk. Vakia, olan. Oğul, evlat.

Diğer dillerde Şigoe anlamı nedir?

İngilizce'de Şigoe ne demek ? : chigoe