Accumbency türkçesi Accumbency nedir

  • Yaslanma.
  • Arkaya doğru yatma veya uzanma hali.

Accumbency ingilizcede ne demek, Accumbency nerede nasıl kullanılır?

Accumbent : Uzanan. Yaslanan. Arkaya doğru yatan.

İngilizce Accumbency Türkçe anlamı, Accumbency eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Accumbency ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Place : İş. Sıra. Kutsal olarak nitelenen, içinde ya da çevresinde dinsel, büyüsel, geleneksel, törensel işlemler yapılan, toplantılar düzenlenen alan, düzlük, dağ, tepe, orman vb. her biri. bk. adak, kurban. Mevki. Kim olduğunu çıkarmak. Yerleştirmek. Yazdırmak. Yerleşim yeri. Yer.

Berth : Demir yeri. Yatak yer vermek. Rıhtıma yanaşmak. Limana girmek. Yatak. Rıhtıma bağlamak. Açıklık. Yatacak yer bulmak. Gemici ranzası. Görev.

Vice presidency : Başkan yardımcılığı. Başkan veya cumhurbaşkanı olmadığında yerine vekalet eden otorite gücü. Cumhurbaşkanı vekilliği. Cumhurbaşkanı yardımcılığı. Başkan vekilliği.

Term : Bilim, teknik, sanat, spor, zanaat gibi çeşitli uzmanlık alanlarının kavramlarına verilen sınırlı ve özel anlamdaki ad: radyo, televizyon, bilgisayar, dil bilimi, yüklem, benzeşme, özgül ağırlık, dörtgen, atardamar, yer çekimi vb. -e ... adını vermek. Adlandırmak. Vade. Dönem. Demek. Önel. Bir borcun ödenmesi veya bir işin yapılması için borcu veren veya işin yapılmasını isteyen kişi tarafından tanınan süre. Devre. Terim.

 

Post : Sonraki. Sonrası. Posta. Afişe etmek. Bildirmek. Direk. Makam. Vazifelendirmek. İlan yapıştırmak. Postalamak.

Term of office : Birisinin bir işle ilgili faal görevde olduğu zaman periyodu. Hizmet süresi. Hizmet müddeti. Görev süresi.

Presidency : Başkanlık görevi. Reislik. Başkanlık. Başkanlık süresi. Riyaset. Devlet başkanlığı. Rektörlük. Cumhurbaşkanlığı.

Office : Kiler. Ambar. Görev. Vazife. Atölye. Çalışma yeri (ofis). Şirket veya kuruluş adına birtakım etkinlikler yapmakla görevlendirilen kurum veya kuruluş. Büro. İma. Devlet dairesi.

Reclining : Yaslanmak. Dayamak. Uzanmak. Birbirine dayamak. Yatmak. Yaslanan. Arkaya yatmak.

Presidential term : Başkanlık dönemi.

Accumbency synonyms : vice presidential term, position, administration, situation, tenure, osculations, spot, osculation, episcopate, billet.

Accumbency zıt anlamlı kelimeler, Accumbency kelime anlamı

Erect : Dikmek. Dimdik. İnşa etmek. Kalkık. Ereksiyon halinde. Diken diken. Kaldırmak. Yapmak. Dikmek (heykel veya direk vb'ni). Dik.

Accumbency ingilizce tanımı, definition of Accumbency

Accumbency kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The state of being accumbent or reclining.