Acquiesce türkçesi Acquiesce nedir

  • Kabul etmek.
  • Normal karşılamak.
  • Katlanmak.
  • Kabullenmek.
  • Muvafakat etmek.
  • Razı olmak.
  • Ses çıkarmamak.
  • Boyun eğmek.
  • Karşı çıkmamak.

Acquiesce ile ilgili cümleler

English: He acquiesced in his father's decision.
Turkish: O, babasının kararına boyun eğdi.

Acquiesce ingilizcede ne demek, Acquiesce nerede nasıl kullanılır?

Acquiesced : Normal karşılamak. Kabullenmek. Razı olmak. Kabul etmek. Karşı çıkmamak. Katlanmak. Muvafakat etmek. Ses çıkarmamak. Boyun eğmek.

Acquiescence : İtiraz etmeden razı olma. İttihaz. Kabul etme. Kabul. Kabul etmek. Rıza. Zımni icazet. Uysallık. Muvafakat. Kabullenme.

Acquiescent : Kabul eden. Uysal. Kabullenici.

Acquiescently : Yumuşak başlılıkla. Uysallıkla. Razı olarak. Karşı çıkmadan. Uysal bir şekilde.

Acquiesces : Razı olmak. Karşı çıkmamak. Normal karşılamak. Kabullenmek. Katlanmak. Muvafakat etmek. Ses çıkarmamak. Kabul etmek. Boyun eğmek.

Acquire : Edinmek. Elde etmek. Yakalamak. Sonradan kazanmak. Ele geçirmek. Almak. Sahip olmak. İktisap etmek. Kazanmak.

Acquiescing : Sorgusuz kabul eden. Kabul. Sorgusuz kabul etme. Kabul etmek. Razı olmak. Karşı çıkmamak.

Nonacquiescence : Razı olmama. Uymama. Kabul etmeme. Rıza göstermeme.

Acquired : Eğitim, veterinerlik alanlarında kullanılır. Akize. Doğuştan olmayıp sonradan oluşan, sonradan kazanılan, sonradan edinilmiş, edinsel. Doğuştan olmayan ve doğum sonrası genetik olmayan, organizmanın dışındaki etkiler sonucunda ortaya çıkan. Sonradan kazanılan. Edinsel. Kazanılan. Kazanılmış. Edinilen. Zamanla kazanılan.

 

Acquire manners : Tavırlar edinmek. Terbiye almak. Görgü öğrenmek.

İngilizce Acquiesce Türkçe anlamı, Acquiesce eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Acquiesce ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Confesses : Günah çıkarmak. Söylemek. İkrar etmek. İtiraf etmek. Günah çıkartmak.

Bend : Eğrilmek. Eğme. Oynama yapmak. Yönelmek. Kıvrım menteşesi. Kıvrım kanatlarının birbirine bağlandığı yer. Katlamak. Çevirmek.

Abided : Sadik kalmak. Baki kalmak. Sadık kalmak. Çekmek. Kalmak. Beklemek. İkamet etmek. Uymak. Dayanmak.

Agree : Uyuşmak. Aynı fikirde olmak. Birleşmek. Hemfikir olmak. Uymak (bir başka şeye). Yaramak. Uzlaşmak. Uymak.

Let : Kiraya vermek. Koyuvermek. Bırakmak. Yenilen. Dürmek. Koyvermek. Tenis, masa tenisi alanlarında kullanılır. Gevşetmek. Müsaade etmek.

Acknowledges : Teslim etmek. Aldığını bildirmek. Doğruluğunu kabul etmek. Bildirmek (bir şeyin alındığını veya farkedildiğini). İkrar etmek. Alındılamak. Teşekkür etmek. Onaylamak.

Buckle under : Teslim olmak.

Buckle : Eğim. Çıkıntı. Kopçalamak. Kırım. Bükmek. Eğilmek. Yamultmak. İliştirmek. Bükülmek.

Back down : Talepten vazgeçmek. Savunulan iddadan vazgeçmek. Vazgeçmek. Caymak. Sözünden dönmek. Hatalı olduğunu kabul etmek. Fikrinden vazgeçmek. Dönmek.

Connive : Hoş görmek. Hoş karşılamak. Gizlice işbirliği yapmak. Suç ortağı olmak. Entrika çevirmek. Görmemezlikten gelmek. Göz yummak. Suç işlemek üzere gizli işbirliğinde bulunmak. Arkasından gizlice iş çevirmek. Hoşgörmek.

 

Acquiesce synonyms : bend the knee, beareth, assent, conceded, acceding, bowed down, conceding, acknowledge, let something pass unchallenged, approve, abides, lets, agree to, acquiesced, acknowledging, climbed down, acquiescing, connive at, bow down, approves, accede to, come to terms with, bear with, abide, abide by, climb down, bow, concede, bends, accommodate oneself, bear, agrees, accede.

Acquiesce zıt anlamlı kelimeler, Acquiesce kelime anlamı

Dissent : Çekişmek. Uyuşmazlık. Karşı koymak. Kabul etmemek. Aynı görüşte olmamak. Farklı düşünmek. Görüş ayrılığı. Karşı olmak. Aynı fikirde olmamak. Anglikan kilisesinden ayrılmak.

Acquiesce ingilizce tanımı, definition of Acquiesce

Acquiesce kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Followed by in, formerly also by with and to. To rest satisfied, or apparently satisfied, or to rest without opposition and discontent (usually implying previous opposition or discontent). To accept or consent by silence or by omitting to object.