Ambi türkçesi Ambi nedir

Ambi ile ilgili cümleler

English: Ali is ambidextrous.
Turkish: Ali çok yönlüdür.

English: Ali has ambition.
Turkish: Ali hırsı vardır.

English: Ali is a very ambitious person.
Turkish: Ali çok hırslı bir kişi.

English: Ali is ambitious and optimistic.
Turkish: Ali hırslı ve iyimserdir.

English: Ali is ambitious, isn't he?
Turkish: Ali hırslı, değil mi?

Ambi ingilizcede ne demek, Ambi nerede nasıl kullanılır?

Ambiance : Ortam. Çevre. Ambians. Hava.

Ambidexter : İki elini aynı şekilde kullanabilen kimse. Hem davalı hem de davacıdan rüşvet alan jüri üyesi. İki elini de kullanabilen kimse. İki yüzlü.

Ambidexterities : İki elini eşit biçimde kullanabilme becerisi. İki elini de aynı beceriyle kullanabilme. Çift ellilik. İki yüzlülük. İki elini de kullanabilme.

Ambidexterity : İki yüzlülük. İki elini de aynı beceriyle kullanabilme. İki elini de kullanabilme. İki elini de aynı şekilde kullanabilme. İki elini eşit biçimde kullanabilme becerisi. Çift ellilik.

Ambidexterous : İki elini de kullanabilen. İki elini de etkili ve kontrollü bir şekilde kullanabilen.

Ambidextrous : İki elini aynı beceriyle kullanabilen. İki elini de kullanabilen. İki yüzlü. Elinden her iş gelen. İki elini de aynı biçimde kullanabilen. İki elini de kullanabllen. İki elini aynı şekilde kullanabilen. Çok yönlü. İkielli. Ambidekströz.

 

Ambience : Çevre. Çevresel özellik. Ortam. Ambiyans. Hava. Muhit. Bir yerin havası. Ambians. Atmosfer.

Ambiences : Ambiyans. Muhit. Ambians. Ortam. Atmosfer. Çevresel özellik. Hava. Çevre.

Ambidextry : İkiel yeteneği. Her iki eli de başarılı bir biçimde kullanabilme gücü.

Ambient air humidity : Ortam havası nemi. Çevre havası nemi.

İngilizce Ambi Türkçe anlamı, Ambi eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Ambi ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Extent : Miktar. Saha. Boy. Boyut. Uzunluk. Yükseklik. Kapsam. Alan. Bir kavram, simge ya da davranışın uzanım alanı ya da oluşturucu öğelerinin tümü. bk. içlem. Ölçü.

The two : İkili. 2. İki rakamı. İskambilde ikili. İki adet. İki tane. İki kişi. İkisi.

Purview : Alan (soyut olarak). Konu. Alan. Mana. Mefhum. Saha. Amaç (yasa). Meal. Anlam. Hüküm alanı (bir yasanın).

Pulpit : Minber. Pruva korkuluğu. İletişim aracı. Yelkenli kenar parmaklığı. Vaiz kürsüsü (kilisede). Kontrol noktası. Mimber. Öğretim kurumlarında öğretmenlerin ders vermek için üzerine çıktıkları yüksekçe yer. üniversitelerde aynı alanda ya da birbirine çok yakın alanlardaki bilim dallarında oluşan bir çalışma birimi. profesörlük yeri. Korkuluk. Kürsü.

Bigeminal : Simetrik. Dual. İkili.

Deux : Birkaç. İkinci.

Diad : İkili.

Horizon : Anlayış. Gözlemcinin bulunduğu noktadan yeryuvarlağına çizilen teğet düzlemin gökküresi ile ara kesit dairesi. Horizon. Uzamda, insan gözünün erişebileceği geniş alanın sınırı. Coğrafya, uzay, madencilik, veterinerlik, jeoloji alanlarında kullanılır. Tabaka. Ufki. Toprağın çeşitli oluş evrelerinde bulunan katları. Çevren. Yeryüzüyle gökyüzünün birleşmiş gibi göründüğü yer.

 

Platform : Plan. Sahanlık. Tasarı. Taraça. Bilgisayar, eskrim, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Düzlem. Seki. Tartışma ortamı. Yayla. Plato.

Ambi synonyms : approximate range, internationality, couples of, binary, binal, internationalism, sweep, gamut, couple, podium, palette, dipl, reach, amphi, dyads, spectrum, euchres, duo, dyad, dais, dual, compass, diplo, stump, euchre, view, soapbox, contrast, conjugate, expanse, range, diploid, couple of.