Arda nedir, Arda ne demek

Yerel Türkçe anlamı:

Tespihçi kalemi.

Evde kalmış kız.

Yere dikilen nişan değneği.

Çıkrık iğinin takılacağı, boynuzdan yapılmış olan makaraya (bekere) ilk şeklini veren alet.

Etin işe yaramıyan parçası.

Çıkrıkçı kalemi.

Arda isminin anlamı, Arda ne demek:

Erkek ismi olarak; Hükümdar veya kumandan asası. İşaret olarak yere dikilen çubuk. Sonra gelen. Meriç ırmağının Edirne yöresindeki önemli bir kolu. Uygur yazılarında geçen çok eski bir Türk adı. Kız ismi olarak; Hükümdar veya kumandan asası. İşaret olarak yere dikilen çubuk. Sonra gelen. Meriç ırmağının Edirne yöresindeki önemli bir kolu. Uygur yazılarında geçen çok eski bir Türk adı.

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

Giresun şehri, Alucra belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Arda anlamı, tanımı:

Ardahan : Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.

Ardak : İçten çürümeye yüz tutmuş ağaç.

Ardaklanma : Ardaklanmak durumu.

Ardaklanmak : Ağaçlarda mantarların sebep olduğu çürümeye uğramak.

Ardanuç : Artvin iline bağlı ilçelerden biri.

 

Art arda : Arka arkaya.

İşaret : Belirti, gösterge, alamet. Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im. El, yüz hareketleriyle gösterme.

Çubuk : Ankara iline bağlı ilçelerden biri. Körpe dal. Kumaşta düz çizgi. Değnek biçiminde ince, uzun ve sert olan şey. Ana direkler üzerine sürülen ikinci ve üçüncü direk parçası. Tütün içmek için kullanılan uzun ağızlık.

Maden : Metal. Elâzığ iline bağlı ilçelerden biri. Yer kabuğunun bazı bölgelerinde çeşitli iç ve dış doğal etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan mineral. Çok değerli şeyleri kapsayan kaynak. Uyuşturucu, esrar, eroin. Maden ocağı veya maden işletmesi. Kolay ve iyi kazanç sağlayan iş veya parası elinden kolaylıkla alınan kimse. Bu mineralden yapılmış.

Kazıma : Vücutta boşluklar içinde bulunan yabancı cisimleri, hasta veya zararlı sayılan dokuları kazıyarak almak, kürtaj. Kazımak işi.

Yapmak : Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek. Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak. Bir dileği, bir isteği yerine getirmek, uygulamak, ifa etmek. Edinmek, sahip olmak. Dışkı çıkarmak. Evlendirmek. Gerçekleştirmek. Olmasına yol açmak. Olmak. Düzenli bir duruma getirmek. Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek. Onarmak, tamir etmek. Üretmek. Bir durum yaratmak. Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmek. Salgılamak, çıkarmak. Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek. Yol almak. Davranmak, hareket etmek. Bir düşünceyi, bir davranışı, bir isteği işe dönüştürmek, gerçekleştirmek.

Çıkrık : Ağır bir şeyi çekecek ipin sarılmasına yarayan ve bir eksen üzerinde uzunca bir kolla çevrilerek dönen silindir. İplik bükme, iplik sarma vb. işlerde kullanılan, el veya ayakla çevrilen dolap. Kuyudan kovayı çekmeye yarayan ve el ile çevrilen araç.

 

Çevri : Girdap. Bir söz veya davranışı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme, tevil.

Ardıl : Bir çıkarımda varılan sonuç. Birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse, arda, halef, öncel karşıtı.

Arda gelmek : Zora gelmek, ters gelmek: Ahmedin kolunu arda getirdim, az daha kırıyordum.

Arda kalma olasılığı : Bir çoğada belli bir yaş öbeğinin bir sonraki öbeğe geçebilme olasılığı.

Arda komak : Asıvermek, iliştirivermek.

Arda koymak : Geride bırakmak.

Ardaf : Terbiyesiz, huysuz, obur.

Ardağacı : Yer dokuma tezgâhında eriş adı verilen gergi iplerinin arasına sokulmuş olan sopa. (Yeşilova *Aksaray -Niğde)

Ardah : Çocuğun beşikten düşmemesi için kolları ve bacakları üzerinden sarılan bez.

Ardahanlı : Ardahan ilinden olan kimse.

Ardahanlılık : Ardahanlı olma durumu.

Ardaklamak : Hayvan terbiye etmek.

Arda ile ilgili Cümleler

  • Onlar art arda başladılar.
  • Onlar art arda buraya geldiler.
  • Onların galibiyet serileri bittiği için art arda 10 oyun kaybettiler.
  • Gelecek pazartesi ve salı art arda tatil.
  • Onlar art arda içeri girdiler.
  • Ali ard arda üç başlığı gözden kaçırdı.
  • Onlar art arda gittiler.
  • Üç gün art arda yağmur yağdı.
  • Onlar art arda geldiler.
  • Otobüsler art arda ayrıldı.

Diğer dillerde Arda anlamı nedir?

İngilizce'de Arda ne demek? : [ARDA] v. burn, glow, blaze, be on fire, combust; be filled with a strong emotion

v. burn, flame, blaze; (Latin America) sting, cause pain

v. burn, fire, kindle, inflame; glisten, glitter, glow; tingle