Articulation disorder türkçesi Articulation disorder nedir

  • Boğumlanma bozukluğu.
  • Seslendirme bozukluğu.
  • Çocuğun, anadilindeki bağımsız ve bileşik sesleri doğru, anlaşılır biçimde çıkaramayışı, genellikle sözcüklerin son seslerini söyleyemeyişi ya da güç sesler yerine kolayına gelen sesleri söylemesi.
  • Eğitim alanında kullanılır.
  • Telaffuz bozukluğu.

Articulation disorder ingilizcede ne demek, Articulation disorder nerede nasıl kullanılır?

Articulation : Boğumlanma. Eklem. Eklemlenme. Söyleme. Bitiştirme. Boğum. Tiyatro konuşmasının temel öğelerinden biridir. konuşma organlarımızın (damak, dil, damak eteği, yanaklar, alt çene ve dudaklar) gırtlaktan gelen sese biçim vermek için topluca çalışması demektir. Konuşma organlarımızın (dudak, dil, damak uzamı, yanaklar, altçene) boğazımızdan çıkan sese biçim yermek için topluca çalışması. sessiz harflerin bir tümcenin başında ve sonunda kesin, belirli bir biçimde ve sesli harflerin yüksekliğine, vurgularına renklerine dikkat edilerek söylenmesi. Temiz ifade. Boğumlama.

Disorder : Patırtı. Bozmak. Düzenini bozmak. Rahatsızlık. Sağlığını bozmak. Düzensizlik. Hastalık. Keşmekeş. Kargaşa. Karıştırmak.

Articulations : Telaffuz. Berrak söyleyiş. Mafsal. Söyleme. Temiz ifade. Boğum. Bitiştirme. Eklem. Eklemleme.

 

Affective disorder : Duygusal düzensizlik. Duygusal rahatsızlık.

Apostrophe deficit disorder : Add. Apostrof açığı bozukluğu. Apostrof kullanamama durumu.

Bring disorder : Kargaşa yaratmak.

İngilizce Articulation disorder Türkçe anlamı, Articulation disorder eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Articulation disorder ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Academic year : Ders yılı. İlk, orta ve yüksek okullar ile üniversitelerde öğretimin başladığı ve sona erdiği gün arasında geçen süre. Akademik yıl. Eğitim öğretim yılı. Öğretim yılı.

Accustoming : Yetiştirim. Ülfet. Ünsiyet. Alıştırmak. Bir hayvana şu ya da bu amaçla birtakım alışkanlıklar ve beceriler kazandırma işi.

Abstract intelligence : Soyut zeka. Düşünme ve yeni durumlara uyma konularında soyut kavramlar ile simgelerden başarılı biçimde yararlanma yeteneği.

Achievement age : Bir başarı testinde gerçek ya da yaklaşık olarak ortalamayı gösteren ham puanı elde etmek için gereken yaş. Başarı yaşı.

Dysarthria : Eklemleme bozukluğu. Dizartri. Bozuk eklemleme. Sözcükleri söylemede güçlük. Disartri.

Achievement tests : Bir öğrencinin ya da bir öğrenci topluluğunun belli bir konuda, genellikle belirli bir öğretim sonunda elde ettiği bilgi, beceri ve anlayışı ölçen testler. Başarı testleri. Başarı testi.

Lalopathy : Konuşma bozukluğu. Lalopati.

Academy of economic and commercial sciences : İktisadi ve ticari ilimler akademisi. Ekonomi, tecim ve maliye alanlarında çalışmak isteyenleri yetiştiren, bu alanlarla ilgili sorunlar üzerinde incelemeler ve araştırmalar yapan yüksek öğretim kurumu.

 

A priori knowledge : A priyori bilgi. Gözlem ve deney dışında anlıksal çıkarsama yolu ile edinilen bilgi. doğuştan var olan bilgi. deney öncesi bilgi. Önsel bilgi.

Abnormal child : Bedensel, zihinsel ya da toplumsal özellikler bakımından olağandışı ayrılıklar gösteren çocuk. Olağandışı çocuk.

Articulation disorder synonyms : academic intelligence, abstract reasoning, achromatopsia, active school, abulia, ability group, academy, academic preparation.