As far as it goes türkçesi As far as it goes nedir

As far as it goes ingilizcede ne demek, As far as it goes nerede nasıl kullanılır?

As : Sırada. Gibi. Halde. Kadar. Mademki. İken. Babında. Karşın. Toplam sunum. -e rağmen.

Far : Ötedeki. Uzun. Öteki. Aşırı. -den uzak. Pek çok. Alıs. Uzak. Çok fazla. Uzakta.

It : O. Onu. Ebe (oyunda). Cazibe. İtalyan. Ebe (oyunlarda). Bilişim. Ona. Şahsiyet. İlişki.

Goes : Olmak. Koyulmak. Sonuçlanmak. Kaybolmak. Gitmek. Uymak. Girmek. Geçmek. Ölmek. Başlamak.

As far as : -e göre. Kadar. Olduğu kadar. Olabildiğince. Kadarıyla. Bir dereceye kadar. -e kadar.

As far as in me lies : Bütün kuvvetimle. Elimden geldiği kadar. Tüm gücümle.

As far as i see : Anlayabildiğim kadarıyla. Gördüğüm kadarıyla.

As far as i know : Bildiğim kadarıyla.

As far as he is concerned : Ona kalırsa. Onunla ilgili olarak. Ona sorarsan. Ona göre.

As far as i am concerned : Bana gelirse. Bildiğim kadarıyla. Bana kalırsa. Yanlış hatırlamıyorsam. Bence. Gördüğüm kadarıyla. Anladığım kadarıyla. Bana gelince.

İngilizce As far as it goes Türkçe anlamı, As far as it goes eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak As far as it goes ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Primarily : İlk olarak. Öncelikli olarak. Başlıca. Herşeyden önce. En çok. Her şeyden önce. Öncelikle. Ağırlıklı olmak üzere.

 

Authentically : Güvenilir bir şekilde. Geçerli olarak. Otantik bir şekilde. Otantik bir biçimde. Güvenilir bir biçimde. Samimi bir şekilde.

To tell the truth : Aslını sorarsanız. Doğruyu söylemek. Açıkçası. Hani. Aslına bakarsak. Doğrusu. Aslına bakarsan.

As a matter of fact : Nitekim. Doğrusunu istersen. Hakikaten. İşin doğrusu. Zaten. Doğrusunu isterseniz. [#gerçekte Gerçekten]. Gerçek şu ki. Doğrusu.

Fundamentally : Esaslı olarak. Aşırı tutucu olarak. Esasında. Öncelikli olarak. Özlü bir şekilde. Özünde. Aslen. Esas itibariyle. Temelde.

Veritably : Esas olarak. Hakikaten. Gerçekten. Hakiki bir şekilde.

Basically : Temel olarak. Temelde. Altta. Öncelikli olarak. Esasında. Esasta. Kökünden. Esas olarak.

Actually : Aslına bakarsak. Hakikaten. Sahi. Bizatihi. Asıl. Doğrusu. Fiilen. Sahiden. Aslına bakılırsa.

Deep down : İçinde. Bilincinin derinliklerinde. Düşüncelerinin derinliklerinde. Beyninin derinliklerinde. Esasında. Kalbinin derinliklerinde. Duygularının derinliklerinde. Yüreğinde. Yüreğinin derinliklerinde.

At bottom : Esasında.

As far as it goes synonyms : as such, principally, clannishness, by rights, mainly, at heart, radically, honestly, pivotally, substantially, cardinally, as it happens, au fond, essentially, automatically.