Ascendence türkçesi Ascendence nedir

Ascendence ingilizcede ne demek, Ascendence nerede nasıl kullanılır?

Ascendency : İtibar. Üstünlük. Egemenlik. Hüküm sürme.

Ascendent : Üstün. Nüfuzlu. Etkin. Ekliptiğin yükselen noktası. Yükselen. Egemen.

Aorta ascendens : Aortanın başlangıcından altıncı torakal omur hizasında columna vertebralis'e ulaştığı yere kadar olan kesimi, aorta assendens. Çıkan aorta.

Arteria palatina ascendens : Damak çıkan atardamarı. Arterya palatina assendens. Etçilde ve domuzda a. lingualis'ten, koyunda ve keçide a. carotis communis'ten, sığırda a. occipitalis'ten, atgillerde truncus linguofacialis'ten çıkan ve yumuşak damakla bunun kaslarını vaskularize eden atardamar, arterya palatina assendens.

Be in the ascendent : İtibarı artmak. Hükmetmek. Yükselmek. Yıldızı parlamak.

Ascended : Yükselmek. Pesten tize geçmek (müzik terimi). Artmak. Tırmanmak. Ziyadeleşmek. Tahta çıkmak. Çıkmak (tahta). Yukarı çıkmak. Çıkmak. Ağmak.

Ascend to the throne : Kral olmak. Tahtı ele geçirmek. Tahta çıkmak. Kral olarak taç giymek.

Ascend the stairs : Merdivenleri çıkmak.

Ascender : Satırın tepesine kadar uzantısı olan harf. Harfin üst çıkıntısı. (dağcılıkta) yükseltici ip. Tırmanıcı. Yukarı çıkan kimse. Yükseltici.

 

Ascendable : Yükselebilir veya tırmanılabilir. Çıkılabilir.

İngilizce Ascendence Türkçe anlamı, Ascendence eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Ascendence ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Eligibility : Özellik. Uygun olma. Seçilme niteliği. Nitelik. Seçilme liyakati. Uygunluk. Ayrıcalık. Seçilebilme ehliyeti. Seçme hakkı.

Bloods : Akrabalık. Yapı. Kan. Kan bağı. Los angeles'ta başlayan ve tüm birleşik devletler'e yayılan sokak çetesi (crips'in baş rakibi). Adam öldürme. Huy. Asalet. Dem.

Birth : Doğum. Türe özgü normal gebelik süresi sonunda yavrunun ve plasentanın döl yatağı içi ortamdan dış ortama geçiş süreci, yavrulama. Tevellüt. Köken. Doğma. Neşet. Kodak kökeni. Doğurma. Kaynak.

Checkout : Çıkış. Ödeme yeri. Düzeltme. Kasa. Ayrılma. Hata ayıklama. Hata bulma. Çıkış işlemi.

Distinctions : Şöhret. Fark gözetme. Ayırt etme. Fark. Ayırma. Ün. Rütbe. Açıklık. Yükselme.

Championships : Şampiyona. Şampiyonluk. Birincilik.

Dominions : Hüküm. Dominyon. Yönetilen bölge. Yönetme hakkı. Hükümdara ait arazi. Sömürge. İdare. Sahiplik. Arazi.

Predominance : Hakim olma. Çoğunluk. Galebe. Ağır basma. Predominans.

Breeding : Kimi ışınetkin özdeklerin zincir tepkimeleri sonunda, kendilerinden daha çok bölünür özdekler üretmeleri. Islah. Üretme. Kuluçka. Görgü. Erkek hayvanın dişiyle çiftleşmesi, çiftleştirme. Görgü kuralları. Doğurma. Evcil hayvanlar yetiştirerek onların her çeşit ürünlerinden, kimilerinin de güçlerinden yararlanmayı amaçlayan ve geniş anlamda tarımsal yaşamın bir kolu sayılan etkinlik. Aşım.

 

Ascendence synonyms : predomination, domino, checkouts, blooding, prepotency, ascendant, monopoly, domination, ascendancy, imperium, ascendency, ascendent, rule, absolutism, countenance, blood, births, ascendance, countenances, mastery, ancestresses, championship, dominion, bloodline, advantages, imperiums, check, imperia, dom, composure, altitude, ancestry, regulation.