Hakimiyet nedir, Hakimiyet ne demek

Hakimiyet; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de isim olarak kullanılır.

  • Egemenlik

Hakimiyet ile ilgili Cümleler

    Hakime ile ilgili Cümleler

    • Ali hakime bağıracak kadar sinirliydi.
    • Onlar hakime bir şey söylemek zorunda değildiler.
    • Ali suçsuz olduğunu hakime söyledi.
    • Ali merhamet için hakime seslendi.
    • Merhamet için hakime yalvardı.
  • Hakimiyetimi kaybediyorum.
  • “Hâkimiyet, bilakayduşart milletindir.”
  • O, iyi bir Fransızca hakimiyetine sahip.
  • Düşünce alanında, saçmalık ve sapkınlık dünyanın ustaları olarak kalır, ve onların hakimiyeti ancak kısa süreler için askıya alınır.
  • İnsanların hayvanlar ve kuşlar üzerinde hakimiyeti var mıdır?
  • Ali erkeklerin kadınlar üzerinde hakimiyet kurması gerektiğine inanır.
  • Sarhoşken hâkimiyetini kaybeder.

Hakimiyet hakkında bilgiler

Egemenlik ya da hâkimiyet, bir toprak parçası ya da mekân üzerindeki kural koyma gücü ve hukuk yaratma kudretidir. Bu güç siyasi erkin dayattığı yasallaşmış bir üst iradeyi ifade etmektedir. Egemenlik aynı zamanda bir devletin ülkesi ve uyrukları üzerindeki yetkilerinin tümünü ifade eder. Bir başka deyimle egemenlik, devleti başka tüzel kişiliklerden ve örgütlenme biçimlerinden—örneğin şirketlerden, derneklerden, kulüplerden, çetelerden, din ve mezhep birliklerinden, feodal bağlılık ve yönetim birimlerinden—ayıran özelliktir. Egemen olmayan devlet olmaz; kaynağını Devlet'ten almayan egemenlik de olmaz. Ortaçağ Avrupası'nın büyük bir bölümünde, kaynağını kralla vassalleri veya vassallerle diğer yerel güç odakları arasındaki sözleşmelerden alan feodal ilişkiler egemendi. Bunun yanı sıra, çeşitli derecelerde bağımsız olan şehirler, köy birlikleri, federasyonlar, ortak yönetim alanları vb. mevcuttu. Ayrıca bazı yönleriyle krala bağlı, bazı yönlerden tamamen bağımsız olan Kilise de önemli bir siyasi güçtü. Modern krallıkların ortaya çıkmasıyla birlikte, devleti devlet yapan temel hak ve yetkilerin tanımlanması sorunu ortaya çıktı. Fransız hukukçu Jean Bodin (1530-1596) modern egemenlik kuramının kurucusu sayılır. 1576'da yayımladığı Les six livres de la république (Devlet'e Dair Altı Kitap) adlı eserde Bodin egemenliği "Devlet'in mutlak ve kalıcı gücü" olarak tanımladı. "Mutlak", egemenliğin bölünemeyeceği ve paylaşılamayacağı anlamındaydı (ancak bu mutlaklık sadece kamu hakları alanındaydı ve bireyin özel haklarına tecavüz edemiyordu). "Kalıcı" olması ise bu gücün hükümdarın ölümü ile sona ermediği ve bireylerden bağımsız olduğunu gösteriyordu. Egemenlik belirtilerinin bir bölümünü hükümdar şahsen kullanabilir, bir bölümünü memurlarına ve kurumlara kullandırabilirdi. Ancak egemenliğin kendisi devredilemezdi.

 

Hakimiyet anlamı, tanımı

Haki : Yeşile çalan toprak rengi. Bu renkte olan

Hakim : Bilge. Her şeyi bilen (Tanrı).

Hakimiyetimilliye : Ulusal egemenlik, milli egemenlik.

Tüzel kişilik : Tüzel kişi olma durumu, hükmi şahsiyet.

 

Ortak yönetim : Koalisyon.

Özel haklar : Olağan koruma dışında sağlanan kimi haklar (Bugün sözkonusu değildir).

Tanımlanma : Tanımlanmak işi.

Federasyon : Savunma ve dış politika alanında dayanışma amacıyla birden fazla devletin bir birlik devleti içinde birleşmesi. Aynı alandaki çeşitli kuruluşları bir arada toplayan dayanışma birliği.

Örgütlenme : Örgütlenmek işi, teşkilatlanma.

Tüzel kişi : Hukuk bakımından bireylerin veya malların topluluğundan doğan ve tek bir kişi sayılan varlık.

Egemenlik : Egemen olma durumu. Milletin ve onun tüzel kişiliği olan devletin yetkilerinin hepsi, hükümranlık, hâkimiyet.

Sona erme : Hitâm, zevâl (bk. bitim, ortadan kalkma).

Yanı sıra : Birlikte. Yanında, beraberinde.

Bağlılık : Bağlı olma durumu, merbutiyet. Bağlılaşım. Birine karşı, sevgi, saygı ile yakınlık duyma ve gösterme, sadakat.

Birlikte : Bir arada, beraberce, hep beraber. Yanında, beraberinde. Beraber.

Hükümdar : Padişah, kral, hakan gibi taht sahibi devlet başkanı.

Sözleşme : Sözleşmek işi. Bu işlemi gösteren belge, mukavelename. Hukuki sonuç doğurmak amacıyla iki veya daha çok kişinin, kuruluşun karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla gerçekleşen işlem, bağıt, akit, mukavele, kontrat.

Üzerinde : Üstünde. ile ilgili, üzerine.

Bağımsız : Davranışlarını, tutumunu, girişimlerini herhangi bir gücün etkisinde kalmadan düzenleyebilen, özgür, hür. Müstakil. Bağımsız milletvekili. Herhangi bir kuruluşa, partiye bağlı olmayan kimse.

Gösteri : İlgi, dikkat çekmek için bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun. Bir şeyi tanıtmak amacıyla yapılmış olan sunum, demonstrasyon, demo. Birinin, bir topluluğun kendi duygusunu gösteren sözü veya davranışı, tezahürat. Sinema veya tiyatroda film, oyun gösterme işi. Genellikle şarkı, dans vb. eğlence türlerin yer aldığı eğlence, şov. Bir istek veya karşı görüşün, halkın ilgisini çekecek biçimde topluca ve açıkça yapılması, nümayiş.

Diğer dillerde Hakiki izleyici anlamı nedir?

İngilizce'de Hakiki izleyici ne demek ? : intrinsic tracer