Askerileştirmek nedir, Askerileştirmek ne demek

  • Asker yönetimine geçirmek
  • Bir şeye askerlik niteliği kazandırmak.

Askerileştirmek anlamı, kısaca tanımı

Askeri : Askerlikle ilgili, askere özgü

Askerileştirme : Askerileştirmek işi.

Asker : Orduda görev yapan erden generale kadar herkes. Askerlik görevi ya da ödevi. Er. Topluluk düzenine saygısı olan, disiplinli. Yurdunu iyi koruyan, kahraman özelliği taşıyan.

Kazandırmak : Kazanmasını sağlamak.

Kazandırma : Kazandırmak işi.

Askerlik : Asker olma durumu, askerlik hizmeti, bayrakaltı, askeriye.

Geçirmek : Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak. Bir gereksinimi eldeki imkânla karşılamak. Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak. Zaman harcamak. Giymek, giyinmek. Birine kötü söz söylemek. Bir işi birden çok kişi üzerinde uygulamak. Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek. Alışverişte aldatmak, kötü mal satmak, kazıklamak. Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak. Herhangi bir durumu yaşamış olmak. Tespit etmek, yazmak, kaydetmek. Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek. Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek. Etmek, yapmak. Hastalık bulaştırmak. Vurmak.

Geçirme : Geçirmek işi.

Yönetim : Yönetme işi, çekip çevirme, idare. Dümen.

Yöneti : Yönetme işi.

Nitel : Nitelik bakımından, nitelikle ilgili, kalitatif.

 

Kazan : Çok miktarda yemek pişirmeye veya bir şey kaynatmaya yarayan büyük, derin kap. Ankara iline bağlı ilçelerden biri. Buhar makinelerinde, kalorifer tesisatında, suyun kaynatıldığı büyük derin kap.

Yönet : Yön. Uygun, iyi, doğru, yerinde. [Bakınız: yönelge]. Alnaç. Yatkın, becerikli. Düz. Doğru, uygun. Şekil, tarz, usûl, suret, vecih. Uygun, doğru. İyi, güzel. Uysal. Becerikli, yatkın. Biçim, tarz, usul.

Yöne : Neden. Çıkar yol. Gerçek olmayan.

Nite : Nasıl, niçin.

Geçi : Keçi. Makas. Oynatılan orta kadını. Kız. Avam, halk. Haddeleme işleminde, haddelenen parçaların haddelerden bir kez geçişi.

Kaza : İstem dışı veya umulmayan bir olay dolayısıyla bir kimsenin, bir nesnenin veya bir aracın zarara uğraması. Kadılık görevi. Yargı. Vaktinde kılınmayan namazı veya tutulmayan orucu sonradan yerine getirme. İlçe, kaymakamlık.

Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.

Diğer dillerde Askeri okul anlamı nedir?

İngilizce'de Askeri okul ne demek ? : military school