Attack suddenly türkçesi Attack suddenly nedir

Attack suddenly ingilizcede ne demek, Attack suddenly nerede nasıl kullanılır?

Attack : Hücum etmek. Hamle yapmak. Üstüne varmak. Saldırıda bulunmak. Tecavüz etmek. Bir dürtüş ya da vuruşun gerçekleşebilmesi için, ileri doğru gelişen saldırı eylemlerinin her birine verilen genel ad. Koyulmak. Kesin sonuç almak için tarafların kurduğu, oyunu karşı taraf alanına aktaran düzen. Doğrudan doğruya sayı kazanmak amacıyla yapılan hamle. Atak.

Suddenly : Hiç yoktan. Hop diye. Birden. Lappadanak. Durup dururken. Pat diye. Birdenbire. Gafleten. Ani. Derken.

Attack aircraft : Saldırı uçağı.

Attack of hysterics : İsteri nöbeti.

Attack of nerves : Sinir buhranı. Sinir krizi.

Attack rate : Yayılma hızı. Atak hızı.

İngilizce Attack suddenly Türkçe anlamı, Attack suddenly eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Attack suddenly ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Counterfeit : Taklit etmek. Belli bir örneğe benzetilerek farklı bir marka adıyla üretilen mal veya eşya. Taklit. Düzme. Kalp. Kaçak eşlem. Kalp para. Para basmak. Sahte şey. Kalp para basmak.

Counterfeited : Taklit etmek. Yalancı. Sahtesini yapmak. Yapmacık. Sahte şey. Sahte. Kalp para basmak. Kalp para. Para basmak.

 

Depress : Azaltmak. Durgunlaştırmak. Canını sıkmak. Değerini azaltmak. Kısmak. Alçaltmak. Moralini bozmak. İçini karartmak. Üzmek.

Compresses : Kısaltmak. Birkaç sözcükle anlatmak. Basınç yapmak. Sıkıştırmak. Bastırmak. Özetlemek. Kompres yapmak.

Flood : Tufan. İstila etmek. Sel gibi taşmak. Ay ve güneş'in çekim etkisiyle büyük denizlerde suların yükselmesi, olayı. Aynalı ışıtaç. Akın etmek. Sel basmak. Su basmak. Taşmak.

Come upon : Saldırmak. Rast gelmek. Karşılaşmak. Gafil avlamak. Hücum etmek. Rastlamak. Üstüne gelmek.

Catches : Çalışmak (mekanizma). Tutunmak. Tokat atmak. Anlamak. Gafil avlamak. Cezbetmek. Geçmek. Kilit mandalları. Kavramak. Enselemek.

Crush : Aptalca aşk. Bastırmak. Abayı yakma. İtişmek. Öğütmek. Kırılmak. Parçalanmak. Ezmek. İzdiham. Sıkmak.

Come on : Görünmek. İzlemek. Rastlamak. Karşılaşmak. Sahneye çıkmak. Gelsene. Ortaya çıkmak. Çıkmak. Elini çabuk tutmak.

Break into : Konuşmayı kesmek. Zorla girmek. Lafa karışmak. Hırsızlık amacıyla bir yere girmek. Zorla içeri girmek. Ayırmak. Tecavüz etmek. Girmek. Dalmak.

Attack suddenly synonyms : compress, coin, caught, crushes, catch.