Bassets türkçesi Bassets nedir

Bassets ingilizcede ne demek, Bassets nerede nasıl kullanılır?

Basset horn : Alto klarnet. Tenor klarnet (müzik aleti).

Basset hound : Fransa’dan köken alan, soyu bloodhound köpeklerinden gelen ve oldukça eski bir ırk olan, tilki, tavşan ve sülün avlamada kullanılmış, kulakları uzun bacakları kısa, alçak yapılı, derisi üstünde bol duran ve kafasında katmanlaşan, kulakları kadife gibi yumuşak, çok uzun ve katlı, dudakları sarkık, bakışları üzgün görünümlü ve gözlerindeki ifade yumuşak, duyma yetenekleri mükemmel fakat refleksleri biraz zayıf, avları korkutup kaçırmayan, düşünerek hareket eden, hareketleri dikkatli, kürkü kısa, sert tüylü ve parlak, rengi genelde beyaz üzerine kestane rengi veya kum rengi lekeli, tatlı, nazik, sadık, barışçıl ve iyi huylu, av köpeği ve eşlik köpeği olarak yetiştirilen köpek ırkı. Basset tazısı.

Basset : Av köpeği. Sepet. Beşik. Uzun gövdeli ve kısa bacaklı bir av köpeği.

Basseterre : Guadeloupe'de bir deniz limanı ve bu ülkenin başkenti. Saint christopher adasında yer alan st. kitts and nevis'in başkenti.

Basseting : Sepet. Beşik. Av köpeği. Uzun gövdeli ve kısa bacaklı bir av köpeği.

Bass clef : Fa anahtarı.

 

Bass control : Bas kontrolü. Bas ayarı. Kalınlık ayarı. Pestlik ayarı. Bass denetimi.

Subassembly : Tali parça. Bölümsel birleştirme. Kısmi montaj.

Basses : Pes. Levrek. Basgitar. Kalın sesli. Levrek (zooloji terimi). Bas sesli. Kontrbas. Bas. Hasır (ıhlamur ağacından). Hani.

Bass compensation : Kalın sesleri düzenleme.

İngilizce Bassets Türkçe anlamı, Bassets eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bassets ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Basket : Balon sepeti. Zembil. Küfe. Sele. Basketbol çemberi. İnce kamış, söğüt dalı, hayıt, tel ve plastikten örme veya geçirme biçimiyle yapılandırılmış çeşitli biçimde oluşturulan yapıtlar olup genellikle iç sularda kullanılan, balığın içerisine girmesini sağlayan bir kapısı veya huni biçiminde bir giriş yeri bulunan, içine çekici yem konan, balıkların bir kez girdikten sonra çıkamayacağı biçimde yapılandırılmış tuzaklar. Sepettopunda sayı yapılacak yer. bu, 0,45 metre çapında demir bir çember olup altında bir ağ asılıdır. çember ile ağ bir sepet biçimindedir. sepettopu oyununu bulan amerikalı profesör james naismith, oyunu, önce öğrencilerine kağıt sepetleriyle oynattığından oyun bu ad ile anılmıştır. Pota.

Dorser : Duvara asılan kilim. Küfe. Sırt çantası. Arka çantası.

Cutting barrel : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Özellikle kurgu çalışmaları sırasında gereksiz film parçalarının içine konulduğu, kenarları ve içi bez kaplı sepet. bakımlık ya da göstericideki bir filmin, alıcı makara kullanılmadığı vakit bir yerde toplanması için kullanılan aynı çeşit kap.

 

Value : Para değeri. Önem. Kıymet takdir etmek. Değerini bilmek. Kıymetini bilmek. Değer biçmek. Ç.değer yargısı. Değerlendirmek. Değer.

Mark : Leke. Markalamak. Satağa gönderilen malların sarmalaçlarına konulan belit. resim ya da harfle yapılan işaret. bilet ya da para yerine kullanılan maden ya da başka bir özdekten yapılı gereç. Bir işletmenin yaptığı malları ya da ürettiği ürünleri, başkalarının mallarından ayırmak amacıyla malın ya da sarmalacın üzerine konulan özel im. Alman parası. Bir alanın, bir sözcüğün, bir öğenin ya da bir öbek gibi bir veri kümesinin başlangıcını ya da sonunu gösteren simge ya da simgeler. İmlemek. Markos. Bilgisayar, bilişim, eğitim, sinema, televizyon, ekonomi alanlarında kullanılır. Etki.

Rate : Oran. Saymak. Farzetmek. Gözü ile bakmak. Fiyat belirlemek. Bk. vergi oranı. Sınıflandırmak. Göreli hız. Olarak görmek. İki özdek arasında değer, beraberlik ve eşitliği bildiren ölçü. ürem oranı.

Cradle : Kızak gemi. Kızak (gemi). Özenle kucaklamak. Gemi kızağı. Trapezin oturma yeri. Beşikte sallamak. Beşiğe yatırmak. Sakınmak. Büyütmek. Korumak.

Valuate : Fiyat biçmek. Değer biçmek. Tahmin etmek. Paha biçmek.

Reassess : Yeniden değerlendirmek. Tekrar değerlendirmek.

Bassets synonyms : bushel basket, basset, baskets, hunting dog, standardize, praise, creel, standardise, nacelles, catchall, gaze hound, beagles, nacelle, bassinets, cot, film bin, cradled, pass judgment, shopping basket, handbasket, hamper, courser, wicker basket, dorsel, judge, censor, hunter, draghound, gazehound, cradles, catchalls, carryalls, evaluate.

Bassets zıt anlamlı kelimeler, Bassets kelime anlamı

Criticize : Ayıplamak. Kusur bulmak. Değerini belirtmek için (birşeyi) incelemek. Eleştirmek. Kritiğini yapmak. Eleştiri getirmek. Eleştiri yöneltmek. Tenkit etmek. Yermek. Kritik etmek.

Clergy : Rahip. Ruhban sınıfı. Rahipler. Rahip sınıfı. Papazlar. Ruhban. Rahipler sınıfı.