Be in two minds türkçesi Be in two minds nedir

Be in two minds ingilizcede ne demek, Be in two minds nerede nasıl kullanılır?

Be : Durmak. -dı. Kalmak. Berylliumb (berilyum). Olmak. -dir. Var olmak. Mal olmak. -di. Bulunmak.

In : İktidardaki. Çok moda olan. Mevsimi gelmiş. Gelmiş olan. İç. De. İçeri doğru yönelen. Tutulan. İçeri. Dahili.

Two : İki rakamı. İskambilde ikili. İkili. İki adet. İkisi. Çift. İki tane. 2. İki.

Minds : Hafıza. Us. Fikir. Zihin. Şuur. İstek. Düşünce. Akıl. Bellek.

Be in : Bir olaya vb karışmak. Çıkmak (mevsimi geldiği için sebze veya meyve). Yer almak. Gol olmak. Olayın vb içinde olmak. Evde veya ofiste bulunmak. Bir olaya vb bulaşmak. Moda olmak.

Be in the ascendant : Hükmetmek. Yükselmek. Yıldızı parlamak. İtibar kazanmak.

Be in a bad way : Zorluklar veya sorunlar yaşıyor olmak. Kötü gününde olmak. Heyheyleri üzerinde olmak. Mutsuz bir ruh halinde olmak. Meydanda kalmak. Çok zor bir durumda olmak. Ağır hasta olmak. Çok hasta olmak.

Be in a bad mood : Keyifsiz olmak. Havasında olmamak. Keyfi yerinde olmamak.

Be in a bad temper : Pirelenmek.

İngilizce Be in two minds Türkçe anlamı, Be in two minds eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Be in two minds ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Flounders : Bata çıka ilerlemek. Bata çıka yürümek. Şaşırıp kalmak. Çabalamak. Çabalama. Debelenmek. Çırpınmak. Boşuna çabalamak. Dil balığı. Batmamak.

Get confused : Kafası kazan olmak. Kafası şişmek. Kafası karışmak. Şeşi beş görmek. Zihni bulanmak. Dumanlanmak.

Fluster : Heyecanlanmak. Heyecan. Şaşırtmak. Şaşkınlık. Telaş. Kafasını karıştırmak. İki ayağını bir pabuca koymak. Kızıştırmak. Sarhoş etmek.

Doubted : İkna olmamak. -den kuşku duymak. Kuşku. Güvenmemek. Kuşkulanmak. Emin olmamak. Şüphesi olmak. Çekinmek. Şüphe.

Faltered : Duraklamak. Tereddüd etmek. Kekelemek. Sarsılmak. Yalpalamak. Titremek (ses). Düşmek. Tutuk konuşmak. Titrek bir sesle konuşmak. Azalmak.

Be of two minds : İki düşünce arasında tereddüt etmek. İki fikirli olmak.

Be uncertain : Kesin olmamak.

Falters : Kekelemek. Yalpalamak. Sendelemek. Sarsılmak. Titrek bir sesle konuşmak. Tutuk konuşmak. Sersem sersem yürümek. Düşmek. Azalmak.

Floundering : Boşuna çabalamak. Bocalama. Şaşırıp kalmak. Bocalayan. Debelenmek. Bata çıka yürümek.

Be vague about something : Tereddüd etmek.

Be in two minds synonyms : doubts, fluctuate, dithered, flusters, halt, doubt, be hazy about, back and fill, dithers, flustering, falter, floundered, dither, flounder, fluctuated, fluctuates, blow hot and cold, be undecided.