Be up türkçesi Be up nedir

  • Artmış olmak.
  • Doğmuş olmak (güneş veya ay).
  • İyi anlamak.
  • Yataktan kalkmış olmak.
  • Yükselmiş olmak (seviyesi veya derecesi).
  • Ayakta olmak.
  • Yatmamış olmak (uykuya).
  • Yükselmek.
  • Sona ermiş olmak.
  • Bitmiş olmak.
  • Bilmek.

Be up ile ilgili cümleler

English: She'll be up and around this afternoon.
Turkish: O, bu öğleden sonra ayağa kalkıp hareket edecek.

English: I have to be up by 6:30.
Turkish: 6.30'a kadar ayakta olmak zorundayım.

English: Ali didn't seem to be upset.
Turkish: Ali üzgün görünmüyordu.

English: Ali must be up to something.
Turkish: Ali bir iş çeviriyor olmalı.

English: You will be up against many difficulties.
Turkish: Birçok zorluklarla mücadele edecek.

Be up ingilizcede ne demek, Be up nerede nasıl kullanılır?

Be : Berylliumb (berilyum). -dir. -dı. -dır. Anlamına gelmek. Olmak. -di. Mal olmak. Alaşımların hazırlanmasında kullanılan hafif bir metalik kimyasal element. Var olmak.

Be up a creek : Hapı yemek. Ayvayı yemek.

Be up a gum tree : Başı belada olmak. Şapa oturmak. Zor durumda olmak. Zor bir durumda olmak.

Be up against : Mücadele etmek. Çatmak.

Be up against it : Çok zor bir durumda olmak. Eli darda olmak. Güçlüklerle karşılaşmak. Çok kötü durumda olmak. Para sıkıntısı olmak.

Be up against the wall : Çok zor bir durumda olmak. Çaresiz olmak. Çaresiz kalmak. Ümitsiz olmak. Çok zor bir durumda kalmak.

 

İngilizce Be up Türkçe anlamı, Be up eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Be up ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Be a whale at : Ustası olmak. Otorite olmak.

Be out of something : Yoksun olmak. Kalmamış olmak. Kalmamak. Bitmek. Hiç kalmamak.

Be curtains for somebody : Sonu olmak.

Be in on : Katılmak. Bir plana dahil olmak. Bir şeyin içinde yer almak. Dahil olmak. Payı olmak. Haberi olmak. Bir eyleme katılmak. Bir eylemin içinde olmak. Paylaşmak.

Arises : Ayağa kalkmak. Kalkmak. Kaynaklanmak. Doğmak. Ortaya çıkmak.

Boom : Hızla artmak (ticaret). Yıldızı parlamak. Fırlamak. Gümbürtü. Patlama. Gürlemek. Gümbürdemek. Uğuldamak. Işık direği.

Ascended : Tahta çıkmak. Yukarı çıkmak. Ziyadeleşmek. Çıkmak (tahta). Pesten tize geçmek (müzik terimi). Tırmanmak. Ağmak. Çıkmak. Artmak.

Be in the ascendent : İtibarı artmak. Hükmetmek. Yıldızı parlamak.

Cognise : Kavramak. Tanımak.

Be in the ascendant : İtibar kazanmak. Talih ve itibarı artmak. Egemen olmak. Doğu ufkunda görünmek (yıldız veya gezegen). Galip olmak. Yıldızı parlamak. Hükmetmek.

Be up synonyms : arose, arisen, cognising, bump up, have an eye for, be about, boomed, understands, be wise to, be onto, acquaint, ascends, being in the ascendant, be acquainted, be aware, ascend, be conscious of, cognised, understand perfectly, be in the ascendant, cognises, cognize, understand, be cognizant of, arise, buoy, acquaints, be up to.