Blazed türkçesi Blazed nedir

  • Zil zurna sarhoş.
  • Parlamak.
  • Körkütük sarhoş.
  • Ağaçlara işaret koymak.
  • Tutuşmak.
  • Alev alev yanmak.
  • Yıldızı parlamak.
  • Işımak.

Blazed ile ilgili cümleler

English: Tom's anger blazed out suddenly.
Turkish: Tom'un öfkesi aniden alevlendi.

Blazed ingilizcede ne demek, Blazed nerede nasıl kullanılır?

Blaze a trail : Yol açmak. Ağaçların gövdelerinde çentikler açarak yeni bir yolun geçiş yerini işaretlemek. Yol yapmak (yol olmayan bir yerde). Öncülük etmek. (yol olmayan bir yerde) yol yapmak. İz sürmek. Başı çekmek. Çığır açmak. Bir ilke imza atmak. Baş çekmek.

Blaze abroad : İlan etmek.

Blaze away : Sürekli ateş etmek. Ateş etmeye devam etmek. Ateşin tutuşması. Hararetli bir biçimde konuşmak.

Blaze away at : Ateş etmek. Ateşe tutmak. Hararetle yapmak.

Blaze out : Alevlenmek. Alazlanmak. Yeniden alevlenmek.

Like blazes : Çok fazla. Deli gibi.

Blazers : Spor ceket. Blazer. Teks. Blazer (ceket). Blazer ceket.

Blaze : Parlamak (alev). Alevlendirmek. Parlamak. Ağaçlara işaret koymak. Tam akıtma. Işımak. Alevlenmek. Yüzü güzel. Atlarda burun üzerinde görülen beyaz kılların bütün burun üstüne uzanması durumu.

Blazes : Cehennem.

Ablaze with anger : Öfkeden kuduran.

İngilizce Blazed Türkçe anlamı, Blazed eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Blazed ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Be in the ascendant : Yükselmek. Galip olmak. Doğu ufkunda görünmek (yıldız veya gezegen). Hükmetmek. İtibar kazanmak. Talih ve itibarı artmak. Egemen olmak.

Coruscated : Parıldamak. Işıldamak.

Eject : Kapı dışarı etmek. Dışarı atmak. Uçaktan atlamak. Kovmak. Boşaltmak veya deşarj etmek. Fışkırtmak. Atmak. Çıkartmak. Defetmek. Çıkarmak.

Adjust : Düzenine koymak. Hizaya getirmek. Alışmak. Uyum göstermek. Adapte olmak. Bir ölçü aracını, ırakgörürü istenilen koşulları sağlayacak biçimde kurup çalışır duruma getirmek. Ayarlamak. Alıştırmak. Standartlaştırma. Bilgisayar, uzay, veterinerlik alanlarında kullanılır.

Flashed : Aydınlatmak. Görünüp hızla kaybolmak. Çakmak. Atmak (bakış). Işık tutmak. Yakmak. Akla gelmek. Böbürlenmek.

Ignited : Ateş almak. Tutuşturmak. Yakmak. Ateşlemek.

Steamboats : Vapur. Sarhoş.

Out of sight : Kazık marka. Görüş alanı dışındaki. (fiyat) fahiş. Fahiş. Gözden kayıp. Gözden uzak. Görünmez.

Blitzed : Kafası güzel veya iyi. Hava saldırısıyla yıkmak. Zilzurna sarhoş. Sarhoş.

Wrecked : Karaya oturmuş. Zarar görmüş. Harap edilmiş. Mahvolmuş. Harap olmuş. Bozulmuş. Kaza yapmış. Kazazede.

Blazed synonyms : dead drunk, plastered, boom, igniting, release, flare, gleams, legless, being in the ascendant, blotto, flow, blink, gleamed, burn up, drunk as a fiddler, adjusts, beams, spangled, inflame, expel, flourishes, blinked, beam, catches, be lucky, coruscating, flourish, be in the ascendant, flame up, shed blood, flourished, flash, brightens.

Blazed zıt anlamlı kelimeler, Blazed kelime anlamı

Absolve : Kurtarmak. Affetmek. Arılamak. Temize çıkarmak. Suçunu bağışlamak. Beraat ettirmek. Tenzih etmek. Aklamak. Bağışlamak. Allah adına günahı affetmek.

Unsurprised : Hayret etmemiş. Afallamamış. Şaşırmamış.