Breakings türkçesi Breakings nedir

Breakings ingilizcede ne demek, Breakings nerede nasıl kullanılır?

Breaking and entering : Ev hırsızlığı. Haneye tecavüz.

Breaking away : Kopma.

Breaking capacity : Şalterin kesme yeteneği. Kesme gücü. Kesme yeteneği. Kesme kapasitesi. Kesme yeteneği (şalter vb).

Breaking current : Kesme akımı şalter. Şalterin kesme akımı. Kesme akımı.

Breaking down : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Çökme. Çöküş. Dağılma. Kesim. Yerle bir olma. Ayrılma. Bir filmin kaba kurgusuna hazırlık olarak kesilmesi işi.

Breaking ofset : Bezem sökme. Kurulu bezemin öğelerinden ayrılarak çıkarılması. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Breaking plant : Kırma tesisi. Kırma kuruluşu.

Breaking into pieces : Parçalama.

Breaking in : Tecavüz. Zorla girme. Alıştırma.

Breaking off : Kesilme. Kopma. Cam koparma. Koparma.

İngilizce Breakings Türkçe anlamı, Breakings eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Breakings ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Weathering : Kötü havadan aşınma. Havada bozulma. Aşınma. Dağılma. Hava etkisiyle parçalanma. Hava etkisiyle aşınma. Kayaçların, dış etkiler altında fiziksel ve kimyasal olaylarla parçalanıp ayrışması. Hava etkisi.

 

Demolishment : İmha. Yıkım.

Breakages : Çatlak. Kırık parça. Kırılan şeylerin tutarı. Kırık. Kırılma tazminatı.

Crumbling : Pelet yemin özel makinelerden geçirilip küçültülerek kırıntı yem durumuna getirilme işlemi, kırıntılaştırma. Dağılan. Parçalanır. Granül durumuna getirme. Ufalanan. Kırıntılaştırma. Ufalanır.

Atomisation : Azomizasyon. (britanya ingilizcesi) atomizasyon. Sıvıları bir memeden püskürterek çok küçük tanelere bölüp sis benzeri bir fiziksel duruma geçirme. Moleküllerine ayırma işlemi. Atomlaşma. (tıp veya medikal terimi) sıvıyı sprey şeklinde küçücük damlacıklara dönüştürme (atomization olarak da yazılır). Atom silahlarıyla bombardımana maruz bırakma. Atomlara ayırma. Zerrelere ayırma.

Folding : Coğrafya, jeoloji alanlarında kullanılır. Katlanma. Bir sayının başka bir sayıyla çarpıldığında ya da sağa iler- lendiğinde kaç kez arttığını gösteren dizgesel özellik. Açılır kapanır. Katlanır. Paftalama. Katlama. Kıvrımlanma. Yerkabuğunun oluşum evreleri boyunca, yer teknelerinde birikerek kalın katmanlar oluşturan tortuların, içgüçlerin yarattığı yan basınçlarla sıkışıp sertleşerek, dalgalı bir yüzey durumunda yükselmeleri olayı. bk. kıvrımlı dağlar.

Being smashed : Yenilmiş olma. Yenik olma. Ezilme. Yok edilmiş olma. Ezilmiş olma. Dökülmüş olma. Kırılmış olma.

Crossing out : Çizme. Çizmek. Karalama. Üstünü çizme. Silme. Silmek.

Crack : Çatlamak. Çökmek. Çatallaşmak (ses). Çözmek (şifreyi). Çatırdatmak. Sinirsel çöküntü yaşamak. Şaklatmak. Çıtlatmak. Kırmak. Çatırdamak.

 

Disintegrations : Dezentegrasyon. Ayrıklaşma. Çözülme. Parçalanma. Dağılma. Dağılış. Ayrışma. Ayrılma.

Breakings synonyms : change of integrity, crash, irruption, groats, chip, pestilence, dismemberments, cataclysms, avulsion, intrusion, abolishment, noise, inbreak, breakup, smashing, cross breed, diffractions, breaking, diffraction, cracking, being hurt, breaking into pieces, dissociation, brack, obtrusions, epidemic, murrain, disintegration, destructive, folded, disintegrating, splintering, annulment.

Breakings zıt anlamlı kelimeler, Breakings kelime anlamı

Slow : Geri. Yavaşlatmak. Ağır. Geç olan. Acelesiz. Geç anlayan. Ağırlaşmak. Sıkıcı. Geç.

Worst : Yenmek. En fena. En kötü şey. En kötü. Yün iplik. En kötü biçimde. En kötü şekilde. Alt etmek. En kötüsü.