Bring down türkçesi Bring down nedir

Bring down ile ilgili cümleler

English: Go upstairs and bring down my trunk.
Turkish: Yukarı çık ve bavulumu getir.

Bring down ingilizcede ne demek, Bring down nerede nasıl kullanılır?

Bring : Kandırmak. Doğurmak. Belirtmek. Neden olmak. İkna etmek. Ayıltmak. Sebebiyet vermek. Razı etmek. Getirmek. Vermek (ceza).

Down : Aşağısına doğru. Alaşağı etmek. Yere sermek. Boyunca. Çökmek. Aşağısında. Bozuk. Çabucak içmek. İndirmek.

Bring down on : Olmasına neden olmak. Başına getirmek.

Bring down the house : Çok alkış toplamak. Tavan yıkılırcasına alkışlanmak. Enerji dolu coşkulu alkışa sebep olmak. Çok fazla beğeni dolu alkışlarla heyecan uyandırmak. Sürekli çılgınca bir alkışa sebep olmak. Kırıp geçirmek. Alkış koparmak. Çok alkışlanmak.

Bring down the price : Fiyatı indirmek. Fiyatı (aşağı) çekmek. Fiyatı aşağı çekmek. Fiyatı düşürmek.

Bring down to earth : Gerçeklerle yüzleştirmek. Hayal aleminden uyandırmak. Ayaklarının yere basmasını sağlamak.

Fail to bring down inflation : Enflasyonu (mallara erişebilmek için gereken para hacminin göreceli olarak ertmesı) indirmekte başarısız olmak.

 

İngilizce Bring down Türkçe anlamı, Bring down eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bring down ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bemean : Alçaltmak. Adileştirmek.

Hold to : İzlemek. Bağlı kalmak. Tutunmak. Sadık kalmak. Vazgeçmemek. Caymamak. Korumak.

Alloys : Alaşımlar. Alaşım hazırlamak. Karışım yapmak. Bozmak.

Alleviate : Hafifletme. Azaltma. Kısmen gidermek. Hafifletmek. Yatışma. Yüreğine su serpmek. Bastırmak. Hafifleme. Teskin etmek.

Brought down : Nakil yekun.

Detract from : -dan azaltmak. -den uzaklaştırmak. Eksiltmek. Gölge düşürmek. Uzaklaştırmak. -den azaltmak.

Bust up : Kavga. Bozmak. Sona erme. Harap etmek. Ağız kavgası. Kavga etmek. Bitme. Mahvetmek. Dalaşmak.

Get something down : Daha yüksek bir konumdan indirmek. Yutmak. Not etmek. Yazmak.

Become cheap : Ucuzlatmak. Ucuzlamak. Değeri düşmek.

Crumples : Düşmek. Çökertmek. Kırışmak. Buruşmak. Buruşturmak. Örselenmek. Örselemek. Çökmek. Kırıştırmak.

Bring down synonyms : adulterating, gashing, alleviating, elongates, downed, dash, curtailing, adulterates, commission, deflates, confounding, cause to fall, elongating, defeat, attenuates, gash, endamage, endamaging, cut down, batter down, clouting, deflated, capsizes, crumpling, followed, bruising, crumple, attenuate, alleviated, defeating, become cheaper, cut up, endamages.