Bring to light türkçesi Bring to light nedir

  • Ortaya çıkarmak.
  • Aydınlatmak.
  • Meydana çıkarmak.
  • Gün yüzüne çıkarmak.
  • Gün ışığına çıkarmak.
  • Ortaya çıkmasını sağlamak.

Bring to light ingilizcede ne demek, Bring to light nerede nasıl kullanılır?

Bring : İkna etmek. Ayıltmak. Sebebiyet vermek. Doğurmak. Vermek (ceza). Kazandırmak. Kandırmak. Belirtmek. Getirmek. Razı etmek.

To : İle. Ya. E. Oranla. Ye. Kadar. İla. -mek -mak (mastar). -e göre. E doğru.

Light : Görme organına bağlı ya da görme organı aracılığı ile olan bütün duyulanma ve algıların vergisi. görme organını uyarabilen ışınım. Neşelendirmek. Eşik. Rastlamak. Güneşten ya da başka kaynaklardan gelen ve gözü uyarıcı etkisi olan ışınım erkesi. İnmek. Nur. Bilgisayar, fizik, uzay, sinema, televizyon, tiyatro alanlarında kullanılır. Işık saçmak. Işık.

Bring to : Ayıltmak. Hayata döndürmek. Gemiyi orsa alabanda etmek. Geminin başını rüzgara çevirmek. Yaşama döndürmek. Kendinden geçmiş bilinçsiz bir insanı kendine getirmek.

Bring to a close : Bitirmek. Sonuna getirmek. Neticelendirmek. Yok etmek. Sona erdirmek. Sonlandırmak. Nihayete erdirmek.

Bring to bear : Tatbik etmek. Uygulamak. Uygulamaya dökmek.

Bring to a deadlock : Çıkmaza sokmak.

Bring to a destination : Hedefe yöneltmek.

Bring to an issue : Sonuçlandırmak.

 

Bring to bay : Yerinden çıkarmak (vahşi hayvan). Kıstırmak. Köşeye sıkıştırmak.

İngilizce Bring to light Türkçe anlamı, Bring to light eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bring to light ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Brightening : Parlaklaştırma. Parlaklaştırıcı. Neşelendirmek. Parlatma. Parlatmak. Avivaj. Aklamak. Canlanmak. Aydınlanmak.

Cast light upon : Işık tutmak.

Ascertains : Aslını öğrenmek. Bulmak. Saptamak. Tayin etmek. Soruşturmak. Anlamak. Öğrenmek. Belirlemek. Doğrusunu öğrenmek.

Deterrers : Topraktan çıkarmak. Mezardan çıkarmak.

Cleared : Gidermek. Kapatmak. Ormanda alan açmak. Geçmek. Limana giriş veya çıkış izni almak. Temize çıkarmak. İlişkisiz. Aşmak. Aklamak. Boşaltmak.

Brought out : Belli etmek. Yayımlamak. Görülmesini sağlamak. Üzerinde durmak. Çıkarmak. Piyasaya sürmek. Belirtmek. Yayınlamak. -i açmak. Yapmak (yeni bir şeyi).

Civilizes : Kibarlaştırmak. Uygarlaştırmak. Adam etmek. Medenileştirmek. Uygarlaşmak.

Civilize : Uygarlaştırmak. Adam etmek. Medenileştirmek. Kibarlaştırmak. Uygarlaşmak.

Call forth : Kullanmak. Yol açmak. Meydan vermek. Sarfetmek. Neden olmak. Çıkarmak.

Bring to light synonyms : bring into daylight, bring to pass, deterrer, uncovers, clarificate, conceive, unearth, deduced, deduces, deduce, brighten, deducing, dig up, rake up, bring about, smoke out, elicit, detect, detects, clear up, civilise, come to light, bring out, unearths, charge, clarify, detected, disclose, conceives, elicited, bring into the open, civilizing, cast light.