Budget türkçesi Budget nedir

  • Bütçe.
  • Bütçede yer alan para miktarı.
  • Bütçelemek.
  • Stok.
  • Bütçelendirmek.
  • Bir kentin bir yıl içindeki tüm gelir ve giderlerinin kaynak ve gerekçeleriyle birlikte kestirimini anlatan ve kent yönetim kurullarınca hazırlanıp kent genel kurullarınca benimsendikten sonra kesinleşen dizelge.
  • Gelecek bir dönemde elde edilmesi planlanan ve yapılması öngörülen harcamaları gösteren tablo.
  • Ekonomi alanında kullanılır.
  • Mali program.
  • Bütçeye uygun.
  • Ödeneklik.
  • Yığın.
  • Bütçe yapmak.
  • Bütçe ayarlamak.
  • Bütçeye koymak.
  • Devlet ve öteki kamu kişileri ile tüm kurum ve toplulukların belirli bir dönem içindeki gelir ve giderlerinin oranlama niceliklerini önceden saptayan, onaylayan ve bu işlemlerin yapılmasına izin veren yasa ya da karar. devletin, ilin ya da bir kuruluşun, bir aile ya da kişinin gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerini çeşit ve ayrıntılarıyle gösteren çizelge, belirli bir dönem için önceden oranlanan gelir ve gider çizelgesi.
  • Geçinge.

Budget ile ilgili cümleler

English: My budget is tight.
Turkish: Benim bütçem sıkı.

English: My boss rejected the budget for the new project.
Turkish: Patron yeni proje için bütçeyi reddetti.

English: Is this a budget problem?
Turkish: Bu bir bütçe sorunu mu?

 

English: A huge federal budget deficit has been plaguing the American economy for many years.
Turkish: Dev bir federal bütçe açığı, yıllardır Amerikan ekonomisinin başına bela oldu.

English: Many fear that cuts in the defense budget will undermine the military's effectiveness.
Turkish: Birçokları, savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini baltalayacağından korkuyorlar.

Budget ingilizcede ne demek, Budget nerede nasıl kullanılır?

Budget committee : Bütçe komisyonu.

Budget control by legislative assembly : Akçalı yıl sonuçlandıktan sonra ödeneklik kesin sayışımları üzerinde büyük millet meclisince yapılan denetim. Ödeneklikte yasama denetimi.

Budget cut : Para tahsisindeki kısıt. Bütçe kesintisi.

Budget deficit : Bütçe açığı. Geliri aşan harcama miktarı (dengede negatif yönlü etki yaratan).

Budget documents : Bütçe belgeleri. Bütçe dokümanları. Bütçe vesikaları.

Budget of european community : Avrupa topluluğu bütçesi.

Budget for : Bütçelemek.

Budget elastic : Esnek ödeneklik. Değişik üretim oranlarına ya da öteki çalışmaların ölçülerine dayanan iki yönlü koşulları kapsayan ödeneklik.

Budget gestion : Bütçe dönemi sona erdiğinde, hangi aşamada olursa olsun bütçe hesaplarının mali yıl esasına göre kapatılmasına ilişkin bir yöntem. krş. bütçe yineleme yöntemi. Mali yıl yöntemi.

Budget period : Bütçe devresi. Bütçe dönemi.

İngilizce Budget Türkçe anlamı, Budget eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Budget ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bodying : Yoğunluk. Miktar. Cüsse. Hacim. Esas. Gövde. Vücut. Beden. Ceset.

 

Agglomerations : Yığma. Toplanma. Bağlantı noktası. Bir araya toplama. Yığışım. Halter. Yığışma. Yığılma. Toplama.

Garners : Tahıl ambarı. Almak. Stoklamak. Elde etmek. Biriktirmek. Toplamak. Depolamak. İstiflemek. Kazanmak.

Banks : Set. Banka. Sahil. Yokuş. Kıyı. Tuş arası (müzik terimi). Alabama eyaletinde şehir. Silindir arası (motor). Uçağın bir yana yatması.

Holding : Yönetmeliğe aykırı olarak topun uzun bir süre oyuncunun ellerinde kalması. Arazi. Tahvil. Tutma. Hisse. Bekleme. Karar. Karşı takımın bir oyuncusunun kımıldamasına engel olacak şekilde, bedenle yapılan abanma hareketi. Basketbol, voleybol alanlarında kullanılır.

Bulk : Geniş vücut. Boy. En önemli kısım. Eşya. Hacim. Önemli olmak. Esas kısım. Toplu. Yük.

A error : A-hatası.

Program : İzlence dergisi. Program. Bir tiyatronun oynadığı oyunları, rol dağılımını, yazarları ve başka bilgileri veren, bazen tiyatro üzerine çeşitli yazıları kapsayan gösteri dergisi. Gösteri. İzlence. Düzen. Yazılım. Bilgisayar, bilişim, eğitim, fizik, kimya alanlarında kullanılır. Belli bir sorun türünün özdevimli çözümü için, verilerde ortaya çıkabilecek durumlara göre uygulanacak eylemleri belirten bir çalışma planı. bk. bilgisayar izlencesi. Programa bağlamak.

Accumulation : Birikim. Herhangi bir ilaç veya zehirli maddenin değişik nedenlere bağlı olarak bazı organ veya dokularda birikmesi, akümülasyon. Toplama. Birikme. Biriktirme. Mal ve sermayenin toplanıp çoğalma süreci. tasarrufların yeni yatırımlar şeklinde sermaye stokuna eklenmesi. işletme karının kar payı olarak dağıtılmayıp özkaynağa eklenmesi. Yığılma. Toplumların ekinsel varlıklarının gelişip genişlemesi ve uygarlık düzeyinin yükselmesi süreci. Yığma. Ürem ve diğer kazançların ana paraya eklenmesi. bir amaç için para biriktirme.

Budget synonyms : the estimates, aggregations, incomes, bulks, affordable, civil list, a b model, abc method, stock in trade, recruitment, a level, budget for, inventory, accumulations, a posteriori analysis, operating budget, a posteriori criteria, a priori information, abel blanchard model, monetary fund, a priori theoretical criteria, aalens linear regression model, a posteriori probability, a priori probability, stocks, body, garner, garnering, plan, agglomeration, inventories, abadir test, programme.

Budget zıt anlamlı kelimeler, Budget kelime anlamı

Expensive : Masraflı. Pahalıya mal olan. Pahalı.

Budget ingilizce tanımı, definition of Budget

Budget kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Hence, a stock or store. An accumulation. As, a budget of inventions. A bag or sack with its contents.