Cashiered türkçesi Cashiered nedir

Cashiered ingilizcede ne demek, Cashiered nerede nasıl kullanılır?

Bank cashier : Banka memuru. Müşteri işlemleri yapan banka vezne memuru. Banka veznesi. Banka gişe memuru. Banka işlem memuru.

Cashier : Atmak. Vezneci. Vezneci (bankada). Vezneye giren ve çıkan paraların sayışımını, yazılımını yapan ve bunların sonucundan sorumlu tutulan kişi. Kasadar. Kasa. Veznedar. Kovmak. Kasiyer.

Cashiering : Atmak. Kasa. Kasiyer. (özellikle ordudan) ihraç etmek. Kasadar. Kovmak. Vezneci (bankada). Veznedar. İşine son vermek.

Cashiers : North carolina eyaletinde yerleşim yeri. Kasa.

Cashing : Paraya çevirmek. Bozdurmak. Bozmak.

Lancashire : İngiltere'de bölge. Kuzeybatı ingiltere'de bir ilçe. İngiltere. İngiltere'de inek sütünden üretilen besleyici değeri yüksek gevrek ve keskin (koku veya tat) peynir. Lancaster.

İngilizce Cashiered Türkçe anlamı, Cashiered eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cashiered ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Cast offs : (ilmek) iğneden çıkarmak. Örgüde ilk ilmeği atmak. Örgüye başlamak. Terk etmek. İlmek atmak. Çıkarıp atmak. Reddetmek. Çıkarmak. İlişkisini kesmek.

 

Caboose : Kalça. Gemi mutfağı. Personel vagonu. Yük treninde bekçi vagonu. Küçük kamara. Trende personel vagonu. Mutfak (gemi veya tren). Tren personel vagonu. Marşandizin arkasına takılan ve demiryolu görevlilerini taşıyan cumbalı vagon.

Case : Kovan. Hasta. Tuhaf tip. Eğitim, gramer, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Görüş. Kanıt. Alıcıların korunmasını ve taşınmasını sağlayan çeşitli biçim ve boydaki kutular. Sandık. Husus. Sorun.

Chuck : Torna bağlama aynası. Terketmek. Gurklama. Atış. Gıdaklamak. Fırlatmak. Vazgeçmek. Fırlatma. Savurmak. Gıdaklama.

Banished : Sürgüne gönderilmiş. Defetmek. Aklından çıkarmak. Sürgün etmek. Sürgün yemiş. Kovulmuş. Kafasından atmak. Sürmek.

Bounces : Girivermek. İşten çıkarmak. Sepetlemek (argo terim). Sıçramak. Zıplamak. Sektirmek. Sekmek. Zıplatmak. Dalmak.

Cloth : Yelken. Örtü. Dokuma. Bez. Sofra örtüsü. Cilt bezi. Din adamlığı. Rahiplik. Kumaş. Çaput.

Cashier : Vezneye giren ve çıkan paraların sayışımını, yazılımını yapan ve bunların sonucundan sorumlu tutulan kişi. Vezneci.

Treasurer : Hazinedar. Hazine sorumlusu. Baş mali yönetici. Veznedarlık. Haznedar. Mali işler sorumlusu. Mali işlere bakan kişi.

Cofferer : Haznedar.

Cashiered synonyms : pursuer, bounce, turn off, cast away, textile, catapults, bung, payers, axe, catapulted, payer, paymasters, cab, material, banish, cash point, treasurers, cash box, bodywork, cash register, catapulting, cast aside, teller, wool, banishes, tellers, banker, cabs, chuck away, body, banishing, cashiering, paymaster.

Cashiered zıt anlamlı kelimeler, Cashiered kelime anlamı

Establish : Kurmak. Pekiştirmek. Koymak. Oluşturmak. Belirlemek. Kanıtlamak. Yapmak. Tesis etmek. Kabul ettirmek. Doğruluğunu ortaya koymak.