Cashiers türkçesi Cashiers nedir

  • North carolina eyaletinde yerleşim yeri.
  • Kasa.

Cashiers ingilizcede ne demek, Cashiers nerede nasıl kullanılır?

Bank cashier : Banka gişe memuru. Müşteri işlemleri yapan banka vezne memuru. Banka işlem memuru. Banka veznesi. Banka memuru.

Cashier : (özellikle ordudan) ihraç etmek. Atmak. Vezneci. Kasiyer. Kasadar. Kasa. Kovmak. Veznedar. Vezneye giren ve çıkan paraların sayışımını, yazılımını yapan ve bunların sonucundan sorumlu tutulan kişi. Vezneci (bankada).

Cashiered : İşine son vermek. Kovmak. Kasiyer. Kasa. Vezneci (bankada). Veznedar. Kasadar. (özellikle ordudan) ihraç etmek. Atmak.

Cashiering : Kovmak. İşine son vermek. (özellikle ordudan) ihraç etmek. Veznedar. Vezneci (bankada). Kasa. Atmak. Kasadar. Kasiyer.

Cashing : Paraya çevirmek. Bozmak. Bozdurmak.

Cash against goods : Mal mukabili ödeme. Mallar teslim edildiğinde ödeme. Sevk edilen malın bedelinin malın alıcısı tarafından teslim alınmasından sonra yapılan, karşılıklı güvene dayanan ve malı gönderen için risk taşıyan bir ödeme biçimi. Mal mukabili. Mal karşılığı ödeme.

Cash balance : Nakit bakiye. Ankes. Nakit bakiyesi. Kasa mevcudu. Cari hesap dengesi. Kasa bakiyesi. Nakit dengesi.

Cash a check : Bir çeki tahsil etmek. Paraya çevirmek. Çeki bozdurmak. Çek bozdurmak.

 

Cash agains documents : Belge karşılığı ödeme. Bankanın mal bedelini tahsil ettikten ya da gelecekte bir tarihte tahsil edilmek üzere vadeli bir poliçe düzenlendikten sonra malların çekilmesini sağlayan belgeleri malı alana teslim ettiği ve malı sevkeden açısından risk taşıyan bir ödeme biçimi.

Cash and carry : Peşin ödeyip alma. Peşinle çalışan işyeri. Peşin (alınan). Peşin ödeyerek hemen teslim alma. Peşin satış mağazası.

İngilizce Cashiers Türkçe anlamı, Cashiers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cashiers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Cab : Fayton. Lokomotif veya kamyon sürücüsünün oturduğu kapalı bölüm. Kabin. Aracı kullanan kişinin yeri. Taksi ile gitmek. Operatör yeri. Sürücü yeri. Makinist yeri. Tek atlı binek arabası.

Cloth : Dokuma. Yelken. Örtü. Bez örtü. Din adamlığı. Bez. Sofra örtüsü. Çaput. Rahiplik. Kumaş.

Cash desk : Vezne.

Fabric : Doku. Çatı. İnşa. Bünye. Nesiç. Dokuma. Yapı. Kumaş. Bir kayacın iç yapısı. (iç yapı, kayacın oluşum koşullarına bağlı olduğundan belli başlı doku örneklerinde, kayaç cinslerine göre şöyledir: a) kor kayaçlar. 1. kristal: kayaç yapıcı minerallerin hepsi kristal biçimi göstermektedir, aralarında bağlayıcı madde yoktur. kristal dokunun şu cinsleri vardır: a) tüm kristal: kayacı yapan bütün mineraller kristallenmişlerdir. b) yarı kristal: kristallenmiş yapıcılar arasında camsı madde de vardır. c) iri kristalli: kristallenmiş yapıcılar çıplak gözle görülebilmektedirler. ç) ince kristalli: kristal yapıcılar ancak mikroskopla seçilebilmektedir. d) taneli: kristallenmiş yapıcıların büyüklük ve biçimleri ortalama özdeştir. iri, ufak ve sık taneli dokular vardır. 2. camsı: kayaç tüm ya da büyük çoğunlukla, camsı bir madde ile yapılıdır. 3. porfirsi: sık taneli ya da camsı bir kayaç hamuru içinde kendine özgü kristal biçimi gösteren kristaller vardır. 4. camsı porfirsi: kayaç hamuru büsbütün camsı maddedir ve bu hamur içinde iri kristaller bulunmaktadır. 5. akış izli doku: kayacın geldiği magmanın akış yönü, kayaç hamurundaki kristalciklerin sıralanışından ve camsı maddenin biçiminden bellidir. 6. yuvarsı doku: camsı madde ile yapılı kayaç hamurunda, özekten ışınsal ve küresel biçimler vardır. a) tortul kayaçlar. doku genellikle birikme koşullarına uygun olarak katlıdır. c) başkalaşım kayaçları. mineralleri az çok özdeş zamanda kristallendiklerinden, bu kayaçlarda, genellikle kristal başkalaşım dokusu bulunur: a) mozaiksi doku: kayacın mineralleri taneli biçim gösterir. b) eşit doku: kayacın minerallerinin taneleri ortalama birbirine eşit büyüklüktedir. c) değişik doku: minerallerin tane büyüklükleri çeşitlidir. ç) porfirsi başkalaşım dokusu: taneli kayaçta, ötekilerinden sonra ve çok daha büyük tane büyüklüğünde gelişmiş kristaller vardır. d) porfir kırıklı doku: başkalaşımdan önce oluşmuş kristaller, kayaçta kalıntı durumunda bulunur. İskele.

 

Bodyworks : Kaporta. Kaportacılık. Üst yapı. Beden ve ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacıyla yapılan fizik tedavi veya egzersiz gibi yöntemler. Karoser.

Cash register : Otomatik makineli vezne. Otomatik yazar kasa. Yazar kasa makinası. Yazarkasa. Kaydedici kasa. Otomatik kasa. Ödeme kaydedici cihazlar. Yazar kasa.

Textile : Mensucat. Dokuma kumaş. Tekstil. Tekstil ürünü. Dokumacılık. Dokunmuş kumaş. Dokuma. Dokuma işleri.

Cases : Hasta. Davalar. Neden. Kap. Husus. Mahfaza. Görüş. Vukuat. Çanta. Durum.

Cabooses : Gemi mutfağı. Personel vagonu. Kalça. Küçük kamara. Tren personel vagonu. Marşandizin arkasına takılan ve demiryolu görevlilerini taşıyan cumbalı vagon. Trende personel vagonu. Mutfak (gemi veya tren).

Cashiers synonyms : cashbox, wool, caboose, banker, material, cash point, cash box, bodywork, case, box, body, cabs.

Cashiers zıt anlamlı kelimeler, Cashiers kelime anlamı

Establish : Doğruluğunu ortaya koymak. Yerleştirmek. Yapmak. Kurmak. Oluşturmak. Tesis etmek. Tanıtmak. Saptamak. Belirlemek. Kanıtlamak.