Chloralose türkçesi Chloralose nedir

  • Vücuda alındıktan sonra kloralaldehit veya klorala dönüşüp daha sonra ise trikloretanole dönüşerek etkisini gösteren, alfa ve beta olmak üzere 2 tipi bulunan, dissosiyatif nitelikli genel anestezik amaçla kullanılan bir madde.
  • Kloraloz.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.

Chloralose ingilizcede ne demek, Chloralose nerede nasıl kullanılır?

Chloral hydrate : Kloral hidrat. Kloralhidrat. Kloral hidrat (sakinleştirici olarak kullanılır). Kloral hidratı.

Chloral : Kloral. Kloralhidrat.

Chloralhydrate : Vücuda alındıktan sonra karaciğerde trikloretanole dönüştürülerek etkin duruma getirilen, hipnotik ve anestezik amaçla kullanılan aldehit türevi bir ilaç. Kloralhidrat.

Chloralism : Kloralizm.

Chlorals : Kloral.

Chloramines t : Kloramin-t. Suyun dezenfeksiyonu amacıyla kullanılan klor türevi bir bileşik.

Chloramine t : Kloramin t.

Chloramphetamine : Serotonerjik nöronlarda sinir uçlarını tahrip ederek serotonin salınımını azaltan ve seratonerjik nöronların nörotoksini olan ilaç. Kloramfetamin.

Chloracne : Klorlu hidrokarbonların neden olduğu deride akneye benzer döküntülerle beliren hastalık. Klorakne.

Chlorambucil : Klorambusil. Mekloretaminin daha az zehirli olan bir türevi olup bağışıklık sistemini baskılayıcı ve alkilleyici olarak kullanılan antineoplastik etkili ilaç.

 

İngilizce Chloralose Türkçe anlamı, Chloralose eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Chloralose ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A c deformity : Arnold-chiari yapılış bozukluğu. A-c kusuru.

A amplitude mod : Ultrasonografide gönderilen ses dalgasının yayılımı doğrultusunda, farklı yüzeylerden yansıyan ses dalgalarının, yansımanın şiddetine göre çizgisel bir grafik olarak gösterilmesi. özellikle gözde biyometrik ölçümlerde kullanılır. A-mod görüntü.

A band : Çizgili kas teli ışık mikroskobunda incelendiğinde görülen, kalın flamentlerle aralarına giren ince flamentlerin uçlarını içeren ve ışığı iki kez kıran koyu renkli bantlar, anizotrop bant, anizotropik bant. A bandı.

A dna : A dna. Dna çift sarmalının sağ el sarmal yapısı gösterdiği ve çift zincirin bir tam dönüşünde yapıya 11 bazın girdiği dna biçimi.

Abamectin : Streptomyces avermitilis adlı bakteriden fermentasyon sonucunda elde edilen ve sığırlarda sindirim kanalı yuvarlak solucanları, akciğer kurtları, bit ve kenelerle mücadelede kullanılan, parazitlerde gaba salınımını artırarak ölümlerine neden olan bir ilaç. Abamektin.

Abdomen : Karın. Batın. Böcek gövdesinin alt kısım. Abdomen. Karnın altı. Karın (böcek gövdesinde). Sindirim organları, karaciğer ve böbreklerin içinde bulunduğu ve göğüs boşluğundan bir diyaframla ayrılan vücut boşluğu, abdomen.

A clay : Sindirim kanalındaki zehirleri ve vitaminleri yüzeyde tutarak emilimlerini önleyen ve bağırsak duvarını kaplayarak koruyucu bir tabaka oluşturan doğal alüminyum silikat bileşiği, kaolin. Beyaz kil.

 

Abaxial : Eksenden uzak, eksen dışı. Eksenden uzak. Eksendışı. Eksenden uzakta bulunan (biyoloji terimi). Abaksiyal. Eksen dışı. Aks kemiği dışında.

A c syndrom : A-c sendromu. Arnold-chiari yapılış bozukluğu.

Abdominal fat necrosis : Karın içi yağ nekrozu. Karın yağı nekrozu.

Chloralose synonyms : abattoir, abdominal pain, abdominal palpation, abdominal ovariectomy, a crochordon, abdominal distention.