Clap türkçesi Clap nedir

  • Oturtmak.
  • Şakşak.
  • Şaplak indirmek.
  • Elle vurmak.
  • Çırpmak.
  • Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.
  • Hafifçe vurmak.
  • Vurmak.
  • Çarpmak.
  • Yerine koymak.
  • El çırpmak.
  • Şakşağın kullanılması için şakşakçıya verilen komut.
  • Dokunmak.
  • Hızla kapanmak.
  • Alkışlamak.

Clap ile ilgili cümleler

English: Ali didn't clap after Mary's performance.
Turkish: Ali Mary'nin gösterisinden sonra alkışlamadı.

English: Come on, you can clap louder than that.
Turkish: Hadi, bundan daha yüksek sesle alkışlayabilirsin.

English: A few people clapped after his lecture.
Turkish: Onun konferansından sonra birkaç kişi alkışladı.

English: They did not clap for us.
Turkish: Onlar bizi alkışlamadılar.

English: Two hands clap and there is a sound. What is the sound of one hand?
Turkish: Bir elin nesi var? İki elin sesi var.

Clap ingilizcede ne demek, Clap nerede nasıl kullanılır?

Clap eyes on : Fark etmek. Gözü ilişmek. Gözüne çarpmak. Dikkatini çekmek. Gözüne ilişmek.

Clap hands : Alkış içerisinde elleri birbirine çarpmak. Tebrik etmek. Elleri çırpmak. Alkışlamak. Elleri birbirine vurmak.

Clap into gaol : Hapse atmak.

Clap net : İpi çekilerek kapatılan ağ.

Clap of thunder : Gök gürültüsü.

Clap on sails : Yelkenleri açarak hızlanmak. Tüm yelkenleri açmak.

 

Clap on : İçeri tıkmak. Hapse atmak.

The clap : Vurmak. Yerine koymak. El çırpmak. Çırpmak. Şaplak indirmek. Dokunmak. Alkışlamak. Elle vurmak. Çarpmak. Hızla kapanmak.

Clapped : Çırpmak. Oturtmak. Alkışlamak. Yerine koymak. Dokunmak. Vurmak. El çırpmak. Çarpmak. Hafifçe vurmak.

Dose of clap : Kamışı kırma. Cinsel hastalık kapma. Belsoğukluğu.

İngilizce Clap Türkçe anlamı, Clap eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Clap ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Position : Hayvanlardan radyolojik görüntü alınırken belirli bir organ ve bacaklar için istenen duruş biçimi. vaziyet. Statü. Fikir. Oyuncuların alanda yer alış durumu. Konumlanmak. Yerleştirmek. Vücudun, herhangi bir bölümü üzerinde, alıştırma için aldığı biçim. Yer. Doğum sırasında yavrunun belirli bir noktasıyla apertura pelvis kranyalisin belirli noktaları arasındaki ilişki, pozisyon. Bir nesnenin seçilen bir başvuru noktasına, eksenine ya da eksenlerine göre yeri.

Creams : Tatmin olmak. Köpürmek. Kaymağını almak. Krem sürmek. Boşalmak. Yormak. Suyunu çıkarmak. Krema katmak. Kaymak tutmak.

Applauded : Beğenmek.

Chirked : Neşeli keyifli şen olmak. Çığlık atmak. Sevinçle bağırmak. Tiz bir ses çıkarmak.

Flicking : Fiske atmak. Fiske vurmak. Fiskeleme.

Biffs : Am. Yumruklamak. Vajina. Bıff. Yumruk. Yumruk vurmak. Yumruk atmak. Darbe.

Biff : Yumruklamak. Yumruk vurmak. Bıff. Darbe. Am. Yumruk atmak. Vajina. Yumruk.

Eruption : Püskürme. Tezahür, kızartı, kabarık. patlama, patlak verme. diş çürümesi. Coğrafya, veterinerlik, jeoloji alanlarında kullanılır. Döküntü. Erupsiyon. Püskürme (yanardağ). Yanardağ püskürmesi. Feveran. Erüpsiyon. Kabarma.

 

Indwelt : Oturmak. Yerleşmek. İşlemek. Yerleştirmek. Nüfuz etmek. İkamet etmek.

Water hammer : Koç vuruşu. Birden durdurulan akışın nedeni olan yüksek basınç. Su darbesi. Su sızdırmaz biçimde yapılmış cam boru. Su çekici. Koç darbesi. Su darbesi çekici.

Clap synonyms : bam, bang, pat, creamed, enchase, churned, bashed, creaming, the clap, bang into, embed, acclaims, noise, be reflected, slapsticks, batters, pose, beats, dab, bed, churn, applauding, biffing, applauds, barged, clappers, barging, slapstick, boffs, bestowed, posited, birched, dabbed.

Clap zıt anlamlı kelimeler, Clap kelime anlamı

Disapprove : Uygun görmemek. Tasvip etmemek. Reddetmek. Onamamak. Karşısında olmak. Kınamak. Kabul etmemek. Onaylamamak. Beğenmemek.

Boo : Islıklamak. Yuhalamak. Yuha çekmek. Yuh. Islıklama. Yuha. Yuh çekmek. Yuhalama.

Clap ingilizce tanımı, definition of Clap

Clap kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To strike, or strike together, with a quick motion, so, as to make a sharp noise. To slap. Gonorrhea. As, to clap one`s hands. A loud noise made by sudden collision. A bang. To knock, as at a door. A clapping of wings. To strike.