Clue türkçesi Clue nedir

Clue ile ilgili cümleler

English: Jale doesn't have a clue about what she should say to him.
Turkish: Jale'nin ona ne söylemesi gerektiği hakkında bir ipucu yoktur.

English: I had no clue what to do.
Turkish: Ne yapacağıma dair en ufak bir fikrim yoktu.

English: Tom certainly doesn't have any clue about how things work around here.
Turkish: Tom'un kesinlikle buradaki şeylerin nasıl işlediği hakkında bir ipucu yok.

English: I have no clue what you're talking about.
Turkish: Ne hakkında konuştuğunu bilmiyorum.

English: I have no clue what I'm doing.
Turkish: Ne yaptığımı hiç bilmiyorum.

Clue ingilizcede ne demek, Clue nerede nasıl kullanılır?

Clue in : İpucu vermek.

Clue up : İspiyonlamak. Bilgilendirmek. Gammazlamak.

Clew clue : İpucu. Sarmak.

Gave him a clue : Ona çıtlattı. Ona ipucu verdi. Ona yol gösterdi. Ona işaret gösterdi.

Had no clue : İşaret yoktu. İpucu yoktu. Tahminde bulunamıyordu. Fikri yoktu.

Cluelessness : Cahillik. Bilgisizlik.

Cluelessly : Ağzı açık bir şekilde kalarak. Çözüm yolu bulamayarak. Bir şeyden kuşkulanmayarak.

Clued up : Çok bilen. Bilgili.

Have no clue : Yönlendirme olmamak. Gösterge olmamak. İşaret olmamak. Fikri olmamak. İpucu olmamak.

 

Clued : Aydınlatmak. Bilgi vermek.

İngilizce Clue Türkçe anlamı, Clue eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Clue ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Interruptor : Dağıtım dingili yardımı ile birincil ateşleme çevrimini keserek, ateşleme sargısında çekimsel alanın birden değişmesine neden olan çevirgeç. Kesici. Emniyet mandalı.

Cast light : Işık tutmak. Aydınlatma. Işıklandırmak. Aydınlığa kavuşturmak. Işık yaymak.

Cotter : Supap tırnağı. Çatal pin. Çivi. Maşalı pim. Kopilya. Kama.

Copped : Polis. Polis memuru. Çalmak. Aynasız. Yakalamak. Masura. Aşırmak. Enselemek. Tutuklama.

Cake : Kaplamak. Pasta. Kaplanmak. Kalıp. Kalıplaşmış. Kabuklaşmış kir. Kabuklaşmak. Tane veya tohumların, etin veya balığın yağını veya diğer sıvılarını çıkarmak için mekanik sıkılmalarıyla elde edilen ve hayvan beslemede protein kaynağı olarak kullanılan yan ürün. Parça.

Hint : Yararlı öğüt. Üstü kapalı söylemek. Anıştırmak. Dokundurmak. Sezindirme. İma etmek. Belirti. Hissettirmek. İma.

Apprising : Haberdar etmek. Bildirmek. Haber vermek. Söylemek.

Bodement : Kehanet. Önsezi. Kestirme. İçine doğma. Kestirim. Emare. Alamet. Tahmin. Belirti.

Clew : İplik yumağı. Hamak ipi (gemi). İskota yakası. Kuka. Hamak ipi gemi. Yumak yapmak. Yün yumağı. Sarmak.

Clue synonyms : clarificate, bring to light, dollops, auspicate, clef, badge, evidence, clears, clot, dints, dinting, cleared, cue, indication, cuing, charactered, mark, birthmarks, key, acquaint, apprized, dinted, apprize, cutoff, bolus, interrupter, cop, interrupters, clarify, badges, switched off, chunk, ball.

 

Clue zıt anlamlı kelimeler, Clue kelime anlamı

Unwind : Gevşemek. Rahatlatmak. Açmak (sarılı bir şeyi). Makaradan çıkarmak. Açmak. Yan gelip yatmak. Açılmak (sarılı bir şey). Dolanmış şeyi açmak. Çözmek (sarılı bir şeyi). Çözülmek.

Clue ingilizce tanımı, definition of Clue

Clue kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A thread or other means of guidance. Same as Clew. A ball of thread.