Danlamak nedir, Danlamak ne demek
Yerel Türkçe'deki anlamı:
Şaşmak.
Ayıplamak, kınamak.
Bahane bulmak.
Ağlamak.
Sabahlamak: Bu gece dizime bir ağrı girdi, gözüme uyku girmedi, danladım.
Uğuldamak, ses çıkarmak.
Duyduğunu çevreye yaymak.
Teknik terim anlamı:
Taaccüp etmek, şaşmak, garip bulmak.
Şaşırtmak.
Danlamak kısaca anlamı, tanımı
Sabahlamak : Bir yerde sabaha kadar kalmak. Herhangi bir sebeple bütün geceyi uyumadan geçirmek
Sabahlama : Sabahlamak işi.
Şaşırtmak : Şaşırmasına sebep olmak. Yanıltmak. Şaşkınlaşmak, şaşmak. Daha iyi yetişmelerini sağlamak için ağaç fidanlarının veya çiçek fidelerinin yerlerini değiştirmek.
Ayıplamak : Kınamak.
Uğuldamak : Sürekli gürültülü, boğuk ve anlaşılmaz ses çıkmak. Kişinin zaman zaman duyduğu rahatsız edici, boğuk ses.
Çıkarmak : Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak. Sonunu getirmek. Hatırlamak. Bulmak, ortaya koymak. Yapmak, üretmek. Giysi, ayakkabı vb.ni vücuttan ayırmak, soymak. Bir müzik parçasını notalarıyla çalmak. Boşaltmak. Sunmak. Göstermek. Üçüncü bir sayı elde etmek üzere belli bir sayıdan, daha az değerli başka bir sayı kadar birim eksiltmek, tarh etmek. Gidermek. Fotoğraf çektirmek. Resim yapmak. Söylemek. Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek. İlgisini keserek uzaklaştırmak. Sağlamak, elde etmek. Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek. Sindirim yolundan dışarı atmak, kusmak. Gibi göstermek, bir davranış yüklemek. Yayımlamak. Yollamak, göndermek.
Ayıplama : Kınama.
Uğuldama : Uğuldamak işi.
Şaşırtma : Şaşırtmak işi.
Çıkarma : Çıkarmak işi, emisyon. Düşman kıyılarına gemi, bot vb.nden asker indirme, asker çıkarma. Dört işlemden biri, çıkarmak işlemi, tarh.
Kınamak : Yapılan bir işin kötü olduğunu belirtir bir biçimde söz söylemek, ayıplamak, takbih etmek.
Taaccüp : Şaşma.
Ağlamak : Üzüntü, acı, sevinç, pişmanlık vb.nin etkisiyle gözyaşı dökmek. Sızlanmak, yakınmak. Bir duruma üzülmek. Ağaç budandığında kesilen yerlerden besi suyu veya öz su akmak.
Yaymak : Bir şeyi açarak, düzelterek bir alanı örtecek biçimde sermek. Dağınık ve düzensiz bir biçimde saçmak, dağıtmak. Çevreye dağılmasına sebep olmak. Birçok kimseye duyurmak. Koyun, inek vb.ni otlatmak. Işık kaynağı, ışığı kendinden dışarıya doğru çeşitli yönlere göndermek. Sınırı genişletmek.
Ağlama : Ağlamak işi.
Şaşmak : Umulmayan, beklenmeyen veya olağanüstü bir olay, bir olgu karşısında şaşkın duruma gelmek, hayret etmek. Şaşırmak. Yolundan sapmamak, gidişini değiştirmemek, veya yanılmamak.
Kınama : Kınamak işi, ayıplama, takbih.
Bulmak : Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak. Cezaya uğramak. Kaybedilen bir şeyi yeniden ele geçirmek. Bir şeyi elde etmek. İstenilen şeye kavuşmak, nail olmak. Varlığı bilinmeyen bir şeyi ortaya çıkarmak, keşfetmek. Bir yere, bir noktaya erişmek, ulaşmak. İlk kez yeni bir şey yaratmak, icat etmek. Hatırlamak. Sağlamak, temin etmek. Seçmek. Herhangi bir görüşe, bir yargıya varmak.
Bahane : Bir şeyin gerçek sebebi gizlenerek ileri sürülen uydurma sebep.
Kınam : Akraba : Bu adamın kınamı çoktur.
Diğer dillerde Danimarka landracekoyunu anlamı nedir?
İngilizce'de Danimarka landracekoyunu ne demek ? : danish landrace sheep
Bu kısımda Danlamak nedir? Danlamak ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Danlamak tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Danlamak hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.