Deep shit türkçesi Deep shit nedir

  • Başı belada olmak.
  • Büyük sorun.
  • Bela.
  • (argo terim) ciddi sıkıntı.

Deep shit ingilizcede ne demek, Deep shit nerede nasıl kullanılır?

Deep : Karanlık. Koyuluk. Dalgın. Yoğun. Deniz. Karmaşık. Derinlik. Derin. Ciddi. Aşırı.

Shit : Lanet olsun. Lanet olsun!. Kaka yapmak. Anasını. Saçmalık. Boktan durum. Puşt. Bir boka yaramaz kimse. Sıçıp batırmak. Haşiş.

In deep shit : (argo) ciddi bir sorun içinde. Başı belada. Başı ciddi dertte (örneğin: he is in deep shit {onun başı büyük dertte}).

Deep acid etching : Asitli derin dağlama.

Deep blue : Masmavi. Koyu mavi.

Deep breath : Derin nefes.

İngilizce Deep shit Türkçe anlamı, Deep shit eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Deep shit ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Darned : Çok. Lanet olası. Son derece. Fazlasıyla. Allah'ın belası.

Be in trouble : Başı sıkışmak. Sıkışmak. Zorda olmak. Sıkıntıda olmak. Başına (bir) iş gelmek. Başı dertte olmak. Zorda kalmak. Ayvayı yemek. Hapı yutmak.

Destruction : Öldürme. Tahribat. Tahrip. Afet. Yok olma. Mahvetme. Yok edilme. Destruksiyon.

Evil : Günah. Fenalık. Kem. Felaket. Zararlı. Fena. İnsanın gereksinmelerine, çıkar ve dileklerine aykırı olan, bir topluma, bir toplumsal kümeye, bir kişiye zarar verici sayılan, özdeksel ya da tinsel bir nesnenin, bir olayın niteliği. Zarar. Uğursuz.

 

Afflictions : Dert. Felaket. Üzme. Istırap. Izdırap. Ağrı. Keder. Üzüntü. Acı.

Serious trouble : Ciddi problem. Ciddi sorun.

Be in deep water : Müşkül olmak. Zor durumda olmak. Büyük sorun yaşamak. Güçlük içinde olmak. Suya batmak. Büyük problem içinde bulunmak. Ayvayı yemek. Derin suda olmak. Başı dertte olmak.

Be cursed with something : Çekmek.

Be in a bind : Sıkışık durumda olmak. Parasız kalmak. Darda olmak. Zorda olmak. Sıkıntıda olmak. Dara düşmek. Başı dertte olmak.

Calamity : Yoksulluk. Sefalet. Afet. Facia. Felaket. Musibet. Badire.

Deep shit synonyms : calamities, be up a gum tree, damnation, affliction, big mess, eviler, bore, major problem, be in a strait, cankerworm, disaster, cankerworms, bores, destructions, get into a jam, be in badly with.