Distome türkçesi Distome nedir

Distome ingilizcede ne demek, Distome nerede nasıl kullanılır?

Distome cercaria : Vücudun arka kısmına yakın ventral bir çekmen ve ön kısmında ağız çekmeni bulunan en yaygın serker tipi. Distom serker. Vücudun arka nihayetine yakın karın çekmeni ve ön nihayetinde ağız çekmeni bulunan en yaygın serker tipi.

Distome trematode : Distom trematod. Ağzı çevreleyen ağız çekmeni ve vücudun arka kısmında herhangi bir noktada karın çekmeni bulunan trematodlar, distom.

Distoma : Distom.

Distomatosis : Koyun ve sığırlarda rastlanan bir hastalık türü. Kelebek hastalığı. Distomatozis. Geviş getiren hayvanların fasiolozisi. Distomatoz.

Cerebral distomiasis : Akciğer kelebeklerinin beyine yerleşmesinden ileri gelen ve saraya benzer belirtiler de gösteren hastalık. Beyin kelebek hastalığı.

Distorsion : Bükülme.

Pulmonary distomiasis : Akciğer kelebek hastalığı. Akciğer kelebeklerinden ileri gelen ve başlıca iki belirtisi, süreğen öksürükle kanlı balgam olan hastalık.

Intestinal distomiasis : Bağırsak kelebeği hastalığı. Bağırsakların, yaprağımsı yassı solucanlarla bulaşması. (en birinci belirtisi kansızlıktır.).

Hepatic distomiasis : Karaciğere düşkün emici kurtların bu organda ortaya çıkardığı bozukluk. Karaciğer kelebek hastalığı.

 

Hemic distomiasis : Kankelebekleri familyasına bağlı solucan türlerinin vücuda bulaşmasından ileri gelen hastalık. Kankelebeği hastalığı. Kan kelebek hastalığı.

İngilizce Distome Türkçe anlamı, Distome eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Distome ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abdomen : Abdomen. Sindirim organları, karaciğer ve böbreklerin içinde bulunduğu ve göğüs boşluğundan bir diyaframla ayrılan vücut boşluğu, abdomen. Karın (böcek gövdesinde). Böcek gövdesinin alt kısım. Karın. Karnın altı. Batın.

A dna : A dna. Dna çift sarmalının sağ el sarmal yapısı gösterdiği ve çift zincirin bir tam dönüşünde yapıya 11 bazın girdiği dna biçimi.

A clay : Sindirim kanalındaki zehirleri ve vitaminleri yüzeyde tutarak emilimlerini önleyen ve bağırsak duvarını kaplayarak koruyucu bir tabaka oluşturan doğal alüminyum silikat bileşiği, kaolin. Beyaz kil.

Garble : Bozmak. Çarpıtmak. Tahrif. Üzerinde oynama yapmak. Yanlış bir şekilde anlatmak. Bozma. Saptırmak. Yanlış bir şekilde nakletmek. Değiştirmek. Tahrif etmek.

Murder : Bozmak. Adam öldürme. Öldürme. Berbat etmek. Katletmek. İçine etmek. Öldürmek. Cinayet işlemek. Ölüm.

Jettison : Atarak boşaltmak. Safra atma. Yük atmak. Yük boşaltımı. Safra atmak. Başından savmak. Gemi yükünün bir kısmının denize atılması. (gemiyi hafifletmek için) denize yüke atıma. Denize atmak (tehlike anında gemiyi hafifletmek için yükü). Ağırlık azaltma.

Junk : Iskartaya ayırmak. Döküntü eşya. Çinli'lere özgü altı düz yelkenli gemi. Iskartaya çıkarmak. Çöp. Ivır zıvır. Hurdaya ayırmak. Uyuşturucu. Çöpe atmak. Hurda demir.

 

A c deformity : A-c kusuru. Arnold-chiari yapılış bozukluğu.

Abdominal ovariectomy : Laparotomi yoluyla gerçekleştirilen kısırlaştırma. Abdominal ovaryektomi.

Distome synonyms : de access, give it the deep six, deep six, distoma, throw out, cast aside, abandon, toss, a c syndrom, trash, cast away, abamectin, warp, unlearn, abaxial, discard, abdominal fat necrosis, put away, fling, a amplitude mod, falsify, mangle, throw away, a crochordon, a band, abdominal palpation, liquidize, mutilate, abattoir, close out, abdominal pain, toss out, belie.

Distome zıt anlamlı kelimeler, Distome kelime anlamı

Buy : Satın almak. Kabul etmek. İnanmak. Yutmak.

Indispose : Zayıflatmak. Keyfini kaçırmak. Hevesini kırmak. Soğutmak. Rahatsız etmek. Elverişsizleştirmek. Hasta etmek. İsteksiz. Bozmak.