Down to earth türkçesi Down to earth nedir

Down to earth ile ilgili cümleler

English: Tom is down to earth.
Turkish: Tom'un aklı başında.

English: Gravity brings everything down to Earth.
Turkish: Yerçekimi her şeyi dünyaya düşürür.

English: A person won't remain long in business if he does not come down to earth and think business.
Turkish: Bir insan gerçekçi olmazsa ve iş düşünmezse işte uzun kalmaz.

English: He's down to earth.
Turkish: O gerçekçidir.

Down to earth ingilizcede ne demek, Down to earth nerede nasıl kullanılır?

Down : Aşağısında. Çökmek. Boyunca. Aşağı. Çabucak içmek. Beri. İndirmek. Yere sermek. Alaşağı etmek.

To : Kadar. İle. İla. Arasında. Kala. Göre. -e göre. Oranla. Karşı. Ya.

Earth : Yeryuvarlağı. Coğrafya, fizik, uzay alanlarında kullanılır. Toprağa bağlamak. Dünya. Kara. Örtmek. Toprak. Güneş dizgesinde, güneş'e uzaklık sırasıyla üçüncü gezegen. Toprakla örtmek. Topraklama hattı.

Bring down to earth : Gerçeklerle yüzleştirmek. Ayaklarının yere basmasını sağlamak. Hayal aleminden uyandırmak.

Come down to earth : Gerçekçi olmak. Pratik olmak. Hayal kurmaktan vazgeçmek. Ayakları suya ermek. Akılcı olmak. Ayakları yere basmak.

 

Down town : Çarşı.

Down to the wire : Son ana kadar. Son dakikaya kadar.

Get down to brass tacks : Gerçek konuya girmek. Bir şeyin özüne inmek. Ayakları yere basarak konuşmak. Bir şeyin temeline inmek. Sadede gelelim. Pratikten söz etmek. Asıl konuya gelmek. Konuya gelmek. Sadede gelmek. Esas meseleye gelmek.

Down to the ground : Tam olarak. Kötü. Her hususta. İğrenç. Berbat. Tamamıyla. Bütünüyle. Tamamen. Alçak.

Come down to : İndirgenmek. Kalmak (bir kişiden veya bir zamandan). (rakım olarak daha alçakta) bir yere gelmek. Şeklinde sonuçlanmak.

İngilizce Down to earth Türkçe anlamı, Down to earth eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Down to earth ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Clearheaded : Temiz ve açık bir şekilde düşünebilir. Tamamen uyanık. Tetikte. Akıllı. Kafalı. Kafası rahat. Sıkıntılı olmayan. Anlayışlı. Mantıklı.

Apathetic : Kayıtsız. Duyarsız. Duygusuz. Soğuk. Cansız. Apatetik. İlgisiz. Lakayıt.

Composed : Kompoze. Sakin. Oluşan. Oluşmuş. Aynı olay üzerinde çeşitli güçlerin bileşik etkisi. Bileşke. Bileşmiş.

Apathetical : Duygusuz. Kayıtsız. Soğuk. Cansız. İlgisiz.

Workable : İşlenebilir. Pratik. İşletilir. Çalıştırılır. Çalışır. İşletilebilir (maden veya iş yeri vb). Biçim verilir. Elverişli. Elle şekillendirilebilir.

Composedly : Sakin.

Hard headed : Makul düşünen. İşe elverişli. Dik başlı. İnatçı.

Harmless : Temiz kalpli. Masum. Zararsız. Zararı dokunmayan. Suçsuz. Saf.

Benumbed : Uyuşturulmuş. Uyuşmuş. Uyuşuk.

Realists : Gerçekçi kimse. Realist kimse. Realist.

 

Down to earth synonyms : grounded, enforceable, bovine, disillusioned, transitable, cruels, collected, effectivity, implementable, calm and collected, cold hearted, judicious, aloof, literal, placid, feasible, cruelest, simple minded, simple hearted, sedately, achievable, operable, level headed, unobtrusive, downtoearth, inoffensive, crass, realisable, bloodless, realizable, all there, crueler, executable.