Drifter türkçesi Drifter nedir

  • Aylak.
  • Akıntıya kapılmış gemi.
  • Başıboş.
  • İpi kırık.
  • Trol balıkçı teknesi.
  • Avare.
  • Bir tür balıkçı teknesi.
  • Sapı silik.
  • Serseri.

Drifter ile ilgili cümleler

English: Ali is a drifter.
Turkish: Ali bir serseri.

Drifter ingilizcede ne demek, Drifter nerede nasıl kullanılır?

Drifters : Serseri. Sapı silik. Başıboş. Bir tür balıkçı teknesi. Aylak. Avare. Trol balıkçı teknesi. İpi kırık. Akıntıya kapılmış gemi.

Drifted : Sürüklenmek. Toplanmak. Yığılmak. Gayesiz yaşamak. Sürüklemek. Kendini koyvermek. Hayatın akışına bırakmak. Yığmak.

Drift anchor : Açık deniz çapası. Deniz demiri. Çapa. Akıntı çapası.

Drift angle : Düşme açısı. Sürüklenme açısı.

Drift apart : Irak düşmek. Sürüklenmek. Birbirlerinden ayrı düşmek. Bağı kopmak. Teması kesilmiş. Irak düşmüş. Uzaklaşmış. Birisiyle olan bağı kopmak. Uzak düşmek. Bağı kopmuş.

Drift pin : Ekleme çivisi. Saplama. Saplama çivi.

Drift error : Sürüklenme hatası.

Drift ice : Buzdağı. Yüzer buz. Aysberg.

Drift motion : Bir cismin kayarak gitmesi. Kayma devimi.

Drift off : Yorgunluktan bitkin düşmek. İçi geçmek. Yavaşça hareket etmek veya ilerlemek. Su üzerinde batmadan yüzmek. Bitip tükenmek. Uyuyup kalmak. Uykuya dalmak. (yavaşça) geçip gitmek. Uyuyakalmak. Çöküp kalmak.

 

İngilizce Drifter Türkçe anlamı, Drifter eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Drifter ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Adrift : Akıntı ve rüzgarla sürüklenmiş. Rüzgara kapılmış. Kendi haline bırakılmış. Akıntı etkisiyle sürüklenen. Geminin sürüklenmesi. Sürüklenmiş. Akıntıya kapılmış.

Vagabond : Serserilik etmek. Başıboş kimse. Belli bir evi bulunmayan. Amaçsız. Derbeder. Berduş. Çapkın. Hovarda. İşsiz güçsüz dolaşan kimse.

A bad lot : Beş para etmez kişi. Kötü ve ahlaksız kimse (argo terim). Uyumsuzlar grubu. İt kopuk. Serseri takımı. Tembel. İtin teki. Sağlam ayakkabı değil.

Down and out : Nakavt. Parasız pulsuz. Hayatta yenilgiye uğramış. Çökmüş. Perişan. Yıkılmış. Düşkünlük içinde. Yoksul. Sefil. Bezgin.

Gadders : Amaçsızca dolaşan kimse. Aylak aylak dolaşan. Gezgin.

Bummer : Otlakçı. Kötü olay veya deneyim.

Idless : (motor) boşta çalışmak. Boş gezmek. Oyalanmak. Avarelik etmek. Boş durmak. Boşa harcamak. Boşta çalışmak. Boşta olmak. Rölantide çalışmak.

Sundowner : Gün sonunda içilen içki. İşten sonra içilen akşam içkisi. Akşam içkisi.

Dilatory : Geciktiren. Bati. Durdurucu. Geciktirici. Oyalayıcı. Sürüncemeli. Ağır hareket eden. İşi ağırdan alan. Ağırdan alan. Yavaş hareket eden.

Flaneur : Amaçsız aylak. (gayrı resmi) züppe. Amaçsız kaldırım mühendisi. Çıtkırıldım tip. (fransızca) aylak.

Drifter synonyms : poor person, errant, beachcomber, roamer, aimless, footloose, devil may care, bum, vagrant, gallivanter, helmless, hobos, castaway, gadder, idlest, drifting, rover, gangrel, dawdlers, at liberty, dalliers, tramp, dawdler, floater, wanderer, bird of passage, drifters, idled, vagrants, idle, faineant, errantly, hoboing.