Edifice türkçesi Edifice nedir

  • Büyük bina.
  • Büyük.
  • Anıtsal önemde bina.
  • Gösterişli yapı.
  • Büyük ve gösterişli bina.
  • Bina.
  • Mabet.
  • Büyük yapı.
  • Yapı.
  • Mersus.

Edifice ingilizcede ne demek, Edifice nerede nasıl kullanılır?

Edifices : Mabet. Büyük bina. Bina. Büyük yapı. Yapı. Anıtsal önemde bina. Mersus. Büyük ve gösterişli bina. Büyük. Gösterişli yapı.

Edification : Terbiye etme. Yetiştirme. Ahlakını yükseltme. Öğretme. Bilgi verme. Aydınlatma. Ahlakını düzeltme.

Edified : Ahlakını yükseltmek. Moral vermek. Terbiye etmek. Ahlaki anlamda terbiye edilmiş.

Edifier : Öğreten. Aydınlatan. Bilgi edindiren. Bilgilendiren. Eğiten. Bilgi veren.

Edifiers : Aydınlatan. Eğiten. Bilgi edindiren. Öğreten. Bilgi veren. Bilgilendiren.

Pediform : Ayaksı. Ayak biçimli.

Edibility : Yenilebilirlik. Görüntüleme. Düzenleme. Yenebilme özelliği. Yenebilirlik.

Datedif : Etarihli.

Edify : Akıl geliştirmek. Öğretmek. Ahlakını yükseltmek. Ahlakça yükseltmek. Kişilik geliştirmek. Terbiye etmek. Moral vermek.

Edi : Şirketler ya da ticari müesseseler arasında standart elektronik belge aktarımı. Edı.

İngilizce Edifice Türkçe anlamı, Edifice eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Edifice ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Farm building : Çiftlik binası.

Apartment house : Yaşamaya elverişli dairelerden oluşan bina. Apartman. Apartman dairesi. Apartman binası.

Window : Bilgisayar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Alıcı, gösterici, basım aygıtı gibi çeşitli aygıtlarda mercek ardında yer alan ve film üzerine açılan, pencereyi belirleyen dikdörtgen delik. Camekan. Radarı şaşırtmak için uçaktan saçılan mermi. Cam. Pencere menüsü. Bir şeyi yapmak için elverişli zaman bölümü. Gösteriş. Vitrin. Pencere.

Bigger : Önemli. Çok. Daha büyük. Kapı gibi (argo terim). İri. İri yarı. Kocaman. İri kıyım. Yüce.

Heat : Hareketlendirmek. Bilgisayar, fizik, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Östrüs. Bir dizge ile çevresi arasında iş yapmayla ilgisi olmayan ve moleküllerin düzensiz devinimleri sonucu oluşan, bir erke aktarımı türü. Sıcaklık. Isıtmak. Kızgınlık. Erkek hayvanla çiftleşmeye hazır, kızgınlık gösteren dişi hayvan. Hararet. Bir özdeği, ısıldevingen bir durudan dahayüksek sıcaklıktaki ısıldevingen duruya götürmek için verilmesi gereken erke niceliği.

Skeleton : Kadit. İskelet gibi zayıf. Kafes. Karkas. Çok zayıf kimse. İskelet gibi kimse. Temel çatı. Bir hayvanın destek görevi olan ve vücudu korumaya yarayan sert parçasının tümü; omurgalı hayvanların iç organlarını koruyan ve destekleyen kemik ve az çok kıkırdaklı bir çatı yapısı. Çerçeve. İskelet.

Restaurant : Lokanta. Doyumevi. Restoran.

Stud : Izgara. Azgın erkek. Dikme. Bir şahsın beslediği atlar. Saplama. Bir grup damızlık at. Çivi. Ayaktopu ayakkabılarının altlarına çivilenen ve tabanla topuk genişliğinde uzayan 12,7 mm. genişlikte kösele ya da sert lastik parçaları. (tabanda iki, topukta ise bir tane bulunur ve çıkıntılar birbirine koşuttur.). Aygır. Krampon.

 

Vestibule : Antre. Vestibulum. Hol. Gırtlağa uzanan boşluk, burun boşluğu. kuşların kloakının arka odası. sölenterlerde ağzın etrafındaki küçük çöküntü. yapraklarda stomalara giden çöküntü.

Blooding : Soy. Asalet. Huy. Kan. Akrabalık. Kan bağı. Dem. Adam öldürme.

Edifice synonyms : heating plant, heating system, house of worship, cullis, roman building, house of prayer, volary, tap house, telco building, outside door, casino hotel, gambling hell, interior door, crawl space, telecom hotel, skeletal frame, health facility, government building, hotel casino, residence hall, healthcare facility, house of prostitution, eatery, floor, lobby, warks, theater, being, observatory, office block, heating, anteroom, extension.

Edifice ingilizce tanımı, definition of Edifice

Edifice kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A structure. Chiefly applied to elegant houses, and other large buildings. As, a palace, a church, a statehouse. An architectural fabric. A building.