Ejections türkçesi Ejections nedir

Ejections ingilizcede ne demek, Ejections nerede nasıl kullanılır?

Dejections : Dejeksiyon. Üzüntü. Kaka. Keyifsizlik. Bok. Keder. Dışkı. Hüzün. Moral bozukluğu.

Rejections : Ret. Dışkı. Kabul etmeme veya edilmeme. Geri çevirme. Çıkarma. Defolu mal. Rejeksiyon. Reddedilme. Red. Iskarta.

Ejection period : Kalpte karıncık sisitolü sırasında karıncık içi basıncın semilunar kapakların basıncını yendiği ve kalpten damarlara kanın fırlatıldığı evre. bu evrede kalbin kasılması izotoniktir. hızlı ve yavaş fırlatma diye iki evreye ayrılır. Fırlatma evresi.

Ejection seat : Acil fırlatma koltuğu. Fırlatabilen iskemle. Fırlatma sandalyesi. Fırlatma koltuğu.

Ejection : Tahliye. Fırlama. Çıkan şey. Yanardağlardan dışarı atılan lav külçeleri. Ejeksiyon. Atma. Çıkarma. Salgı. Kovma. Püskürme.

Acceptance rejection sampling : Kabul-ret örneklemesi.

Dejection : Dışkı. Neşesizlik. Keyifsizlik. Üzüntü. Hüzün. Bok. Büyük aptes. Kaka. Moral bozukluğu. Keder.

Band rejection : Bant bastırma.

Clutter rejection : Parazit yansımaları bastırma.

Image frequency rejection : Eşlenik sıklığın bastırılması.

İngilizce Ejections Türkçe anlamı, Ejections eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Ejections ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Axe : Baltayla budamak. Atmak. İptal etmek. Baltalamak. Balta ile kesmek. Kısmak. Sepetlemek. İşten kovma. Kısma. Balta.

Nonacceptance : Almama. Reddetme. Ademi kabul. Ret. Kabul etmeme.

Flushing : Koç katımı yemlemesi. Boşaltılıyor. Kabarma. Kanlanması. Kızarma. Durulama. Suya boğma. Yıkama. Fışkırma. Aşım zamanında besleme.

Discarding : Göz ardı etme. İmha etme. Iskartaya çıkartma.

Evacuating : Geri çekilme. Tahliye eylemi. Boşaltma. İnsanlardan temizleme eylemi. İnsanları boşaltma eylemi. Boşaltma eylemi. İnsanları tahliye etme eylemi (tehlikeli bir bölgeden, savaş hattından, vb.).

Ouster : El koyma. Taşınmaz malını zorla elinden alma. Birini bir yerden çıkarma. Ekarte etme. Zorla çıkarma. Elinden zorla alma. Gasp.

Jetting : Basınçlı sulu kazık çakma. Jet ile uçmak. Fırlatma. Basınçlı su uygulaması. Fışkırtmak. Püskürtme.

Deduction : Sonuç çıkarma. Türetim. Çıkarılan miktar. Kesenek. Azaltma. Sonuç. İndirme. Tümdengelim. İndirim.

Runoff : Seçimde son etap. Akış. Akarsu. Akma. Akan. Taşma. Yüzey akışı. Toprak tarafından emilmemiş yüzey suyu. Taşan veya derelere akan aşırı sıvı. Bir seçim veya müsabakadaki son etap.

Scallywag : Puşt (argo terim). Başbelası. Ciğeri beş para etmez. Ahlaksız. Rezil. Alçak. Namuslu olmayan kimse. Haylaz. Kerata.

Ejections synonyms : primary election, human activity, shunning, human action, displacement, ejaculatory, eviction, turning away, ash removal, discharge, vote, elimination, ejecting, brushoff, abstractions, act, brush off, disembarkations, driving away, emitting, cancellations, disembarkment, casts, regurgitations, deductions, banishments, ousters, dismissal, desertion, forgoing, dismissals, evacuation, chasing away.

 

Ejections zıt anlamlı kelimeler, Ejections kelime anlamı

Elation : Elasyon. Gurur. Haz. Kıvanç. Sevinç. Mutluluk. Coşku.

Acceptance : Onaylama. Bir poliçenin, adına çekilen kişi tarafından imzalanarak, borcun ödeneceğinin onaylanması. bir bankanın kendi üzerine çekilen poliçeye "kabul edilmiştir" şerhini koyması. Kabul etme. Olurlama. Razı olma. Kabul. Uygun olma. Uygun bulunma. Kabul edilme. Onama.