Embarked türkçesi Embarked nedir

  • Gemiye bildirilmiş.
  • Uçağa yüklemek.
  • Bindirmek.
  • Yatırmak.
  • Yolcu almak.
  • Kalkışmak.
  • Kalkışılmış.
  • Yatırılmış.
  • Atılmak.
  • Yüklenmiş.
  • Yüklemek.
  • Uçağa bindirmek.
  • Girişmek.
  • Uçağa yüklenmiş.
  • Yüklenmiş (uçağa vb).
  • Uçağa binmek.
  • Bindirilmiş.
  • Atılmış.
  • Yüklenmek.
  • Uçağa bindirilmiş.
  • Girişilmiş.

Embarked ile ilgili cümleler

English: Chinese firms have embarked on a quest to conquer the world market.
Turkish: Çinli firmalar dünya pazarını ele geçirme arayışına girdi.

Embarked ingilizcede ne demek, Embarked nerede nasıl kullanılır?

Disembarked : Karaya ayak basmak. (gemiden) karaya çıkmak. Varmak. Gitmek. Sayısı azalmak. Yukarıdan aşağıya doğru gelmek. Karaya çıkmak. Fiyatı veya değeri düşmek. Gemiden karaya çıkmak. Karaya çıkarmak.

Embark on : -e girişmek. -mak için kolları sıvamak. Benimsemek. -a başlamak. -a girişmek. Girişmek. Başlamak.

Embark on a business : Bir işe girişmek.

Embark on a career : Bir mesleğe başlamak.

Embark on an activity : Bir faaliyete girişmek. Bir şey yapmaya başlamak.

Embarkation : Yükleme işlemi. Yük alma. Yükleme. Gemiye binme. Uçağa biniş. Binme. Gemiye bindirme. Bindirme. Yüklenme. Girişme.

Embark : Gemiye bindirmek. Kalkışmak. Yüklemek. Atılmak. Uçağa binmek. Uçağa yüklemek. Uçağa bindirmek. Bindirmek. Gemiye binmek. Yatırmak.

 

Embark upon : Başlamak. -e girişmek. Girişmek. Atılmak.

Embarking : Yüklemek. Uçağa yüklemek. Atılma. Bindirme. Uçağa bindirmek. Girişmek. Yüklenmek. Yükleme. Kalkışmak. Uçağa bindirme.

Embarkment : Gemiye bindirme. Yükleme. Atılma. Girişme. Uçağa yükleme. Uçağa bindirme. Binme. Gemiye binme. Bindirme. Bir gemi veya kayığa binme.

İngilizce Embarked Türkçe anlamı, Embarked eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Embarked ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Begin singing : Start almak. Başlamak. Koyulmak. Önayak olmak. Start vermek. Vücut bulmak. Başlatmak. Adım atmak. Çığır açmak.

Buckle oneself to : Dört elle sarılmak.

Excised : Temizlenmiş. Temizlemek. Vergilendirmek. Vergi koymak. Eksize. Eksize edilmiş. Kesilmiş. Kesip atılmış. Kesilip çıkartılmış. Kesmek.

Incline : Yatkın olmak. Neden olmak. Sürüklemek. Yönlendirmek. Eğilimi olmak. Baş eğerek selamlamak. Sebep olmak. Sapmak. Bayır.

Get on : Ayrılıp gitmek. Binmek. Giymek. Yaşlanmak. Trene binmek. Geçinmek. İlerlemek. Binmek (otobüs veya tren veya uçağa). Kötü gitmemek.

Discarded : İmha edilmiş. Reddedilmiş. Atılan. Göz ardı edilmiş. Gereksiz. Iskarta.

Embark : Gemiye binmek.

Burdening : Sırtına yüklemek. Fırın doldurma.

Board : Meclis. Yiyecek içecek. Gemiye binmek. Heyet. Kara tahta. Tahta. Tabela. Tahta döşemek. Binmek. Mukavva.

Darted : Çıkarıvermek. Vın diye geçip gitmek. Cirit. Sıçramak. Ok gibi fırlamak. Çıkıvermek. Atmak. Dart. Fırlatmak.

Embarked synonyms : tapped, downloads, burthens, burthen, fund, adventured, crash into, loaded, emplaning, disposed, approach, began, begin, add on, bumping, imbark, commit, embarking, dares, deposit, laid, ejaculated, adventures, bumped, approached, downloaded, jilted, bounce, pronounced, attaches, dare, assay, burdened.

 

Embarked zıt anlamlı kelimeler, Embarked kelime anlamı

Unnoticeable : Fark edilmeyen. Göze çarpmayan. Farkedilemez.

Inconspicuous : Önemsiz. Farkedilmeyen. Farkedilmez. Göze çarpmayan.