Excised türkçesi Excised nedir

Excised ingilizcede ne demek, Excised nerede nasıl kullanılır?

Excise duties : Tüketim vergisi.

Excise duty : Satış vergisi. Özel tüketim vergisi. Muamele vergisi. Tüketim vergisi. İşlem vergisi.

Excise office : Tüketim vergi dairesi.

Excise tax : Gider vergisi. Harcamalar üzerinden alınan vergiler. Mal ve hizmetlerin tüketiminden alınan vergi. Bir mal ya da hizmetin üretimi, satışı veya tüketimi sırasında alınan dolaylı vergi. Bir ülkede satılan mallar üzerinden alınan vergi. Satış vergisi. Dolaylı vergi. Bir malın satışı üzerinden alınan vergiler. Tüketim vergisi.

Excise taxes : Tüketim vergisi. Bir ülkede satılan mallar üzerinden alınan vergi.

Import excise tax : İçalım vergisi. Dıştan alımda uygulanan gider vergisi. İthalattan alınan gider vergisi. İthalat gider vergisi.

Excising : Kesmek. Vergi koymak. Kesip çıkarma. Almak. Vergilendirmek. Temizlemek.

Excisemen : Vergi toplayıcısı. Vergi tahsildarı. Vergi memuru.

Excision : Alınan şey. Kesme. Eksizyon. Kesip çıkarmak, eksizyon. Kesip çıkarma. Bedenden kesip çıkarma. Alma. Bir doku veya organdan kesip parça çıkarma, eksize etmek, eksizyon. Eksize etme.

 

Exciseman : Vergi memuru. Vergi toplayıcısı. Vergi tahsildarı.

İngilizce Excised Türkçe anlamı, Excised eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Excised ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Capture : Çekim alanına almak. Esir alma. Özdeciksel ya da çekirdeksel bir yapının ılıncık gibi bir parçacıkla etkileşerek onu yakalaması. Bir nükleer ya da atomik sistemin ek bir parçacık elde ettiği süreç. Birbirine komşu iki akarsudan birinin, ötekinin yatağını kendisine çevirmesi olayı. Yansıtmak. Esir alınma. Esir almak. Zoralım.

Laundered : Kaynağını gizlemek için aracıdan geçmiş (yasa dışı para kaynaklarında olduğu gibi). Kabul edilir hale getirilmiş. Yıkanmış ve ütülenmiş (elbise). Aklanmış (para). Yıkanmış ve ütülenmiş. Yakanmış.

Acquire : Sonradan kazanmak. İktisap etmek. Yakalamak. Sahip olmak. Kazanmak. Edinmek. Elde etmek. Ele geçirmek.

Buys : İnanmak. Kiralamak. Satın almak. Satın alma gücü olmak. Yutmak. Rüşvetle elde etmek. Pahasına elde etmek.

Overgrow : Kaplamak. Çabuk büyümek. Kartlaşmak. Sarmak. Fazla büyümek. Küçük gelmek. Birbirini örtecek derecede büyümek (bitkiler). Çok büyümek. Sığmamak.

Wiped off : Silip çıkarılmış. Silerek temizlenmiş.

Borrow : Ödünç almak. Alıntı yapmak. Ödünç alma. Ariyeten almak. Borç almak. Borç olmak. Borçlanma.

Taxes : Derneklere, her yıl üyelerince ödenmesi gerekli katılma payı. Yormak. Vergiler. Yük olmak. Suçlamak. Rüsum. Mahkeme masrafını belirlemek.

Assume : Farzetmek. Taslamak. Üstüne almak. Takınmak. Zannetmek. Hükmetmek. Sanmak. Gerçek saymak. Ele geçirmek.

 

Impose tax : Vergi ödemesi talep etmek. Vergiler uygulamak. Vergiler koymak. Vergiler getirmek.

Excised synonyms : self justification, sawn, laid, block, sanitised, interrupted, surpass, brushed, attach to, defence, blow the whistle on, cleansed, excising, left off, sanitized, disconnected, tariff, buffer, clarifying, rocked, chast, cut, clean up, cleans, elided, extenuation, discarded, abandon, arrest, disinfected, emitted, curdled, impose a tax.

Excised zıt anlamlı kelimeler, Excised kelime anlamı

Protected : Mahfuzdur. Korunmalı. Korunan. Korunmuş. Himaye edilen. Korumalı. Mahfuz. Muhafazalı. Muhafaza edilmiş.

Excised antonyms : unagitated.