Endaze nedir, Endaze ne demek

Endaze; kökeni farsça dilinden gelmektedir.

  • 65 santimetrelik uzunluk ölçüsü
  • Ölçü.

"Endaze" ile ilgili cümleler

  • "Birader, bir ağızlık kullanıyor, nah, asgari bir endaze boyunda." - A. İlhan
  • "Mehmetçiğin makamını şan ve şerefle ölçebilecek, ne bir tartı ne bir endaze ne bir kıyas, ne bir mikyas vardır." - N. F. Kısakürek

Endaze hakkında bilgiler

Osmanlı devrinde kullanılan 65 cm uzunluğunda bir ölçü birimi. Atatürk Devrimleri ile 1 Nisan 1931'de kaldırılmıştır. Şimdi ise endaze yerine metre kullanılmaktadır Endaze metrenin uzunluk ölçüsü olarak kullanılmasına kadar arşınla beraber kullanılan bir ölçü. Farsça endahten mastarından türetilen "endaz" kelimesinin ("ölçmek, atmak") sonuna bir ha ilâvesiyle küçük arşın mânâsına gelir. Aynı zamanda Arapça geometri anlamına gelen ve mühendis kelimesinin kökü olan hendese kelimesi de Farsça endaze kelimesinden gelmiştir. Ayni zamanda başka devletlerde kullanıyordu.

Endaze anlamı, tanımı:

Uzunluk : İki nokta arasındaki yer aralığının ölçümü, tul. Süre yönünden uzun olma durumu. Yazının, sözün kapsam yönünden genişliği. Bir yüzeyin iki temel boyutundan en büyük olanı, boy, en karşıtı. Bir şeyin bir uçtan öbür uca kadar olan uzaklığı.

 

Ölçü : Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, mizan. Ölçüt. Belirlenmiş boyut. Aşırı olmama, ılımlı, uygun olma durumu. Ölçme sonucu bulunan rakam. Değer, itibar. Bu değerlendirmede kullanılan birim, ölçme birimi. Bir ezginin eşit bölümlere ayrılışı. Bir şiirdeki dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu, vezin.

Endazeyi kaçırmak : Fazla abartmak, ölçüyü kaçırmak.

Endazeyi şaşırmak : Ne yapacağına bir türlü karar verememek, telaşlanmak.

Endazelemek : Endaze ile ölçmek.

Endazeli : Ölçülü.

Endazesiz : Ölçüsüz.

Mürüvvete endaze olmaz : "yardım ve iyiliğin sınırı yoktur" anlamında kullanılan bir söz.

Santimetrelik : Belli bir santimetre uzunluğunda olan. Dalga boyu bir ile on santimetre arasında değişen radyo dalgaları gölgesi.

Osmanlı : Düşündüğünü çekinmeden, açıkça söyleyen, bulunduğu toplulukta yetki sahibi olan. XIII. yüzyılda Osman Gazi tarafından Anadolu'da kurulan ve Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra dağılan büyük Türk imparatorluğunun uyrukları.

Birim : Herhangi bir kuruluştaki alt bölümlerden her biri. Dilin, oluşturduğu yapı içinde, belli bir düzlemde yer alan öbür ögelerle kurduğu bağıntılarla tanımlanan ayrı nitelikli öge, ünite. Bir niceliği ölçmek için kendi cinsinden örnek seçilen değişmez parça, vahit. Bir çokluğu oluşturan varlıkların her biri, ünite. Bir kümenin her elemanı.

Devrim : İhtilal. İnkılap. Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik. Çevrilme, katlanma, bükülme.

Nisan : Yılın dördüncü ayı, april.

Metre : Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi. Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı.

 

Kullanılmak : Kullanma işine konu olmak.

Endazeleme : Endazelemek işi.

Diğer dillerde Endaze anlamı nedir?

İngilizce'de Endaze ne demek? : n. ell

Almanca'da Endaze : n. Elle

Rusça'da Endaze : n. мера (F), размер (M), локоть (M), выкройка (F), болванка (F)