Evacuate türkçesi Evacuate nedir

  • Boşaltmak.
  • Almak (insanları bir yerden).
  • Havasını almak.
  • Bir felaket yüzünden bir yerden ayırıl mak.
  • Tahliye etmek.
  • Boşaltmak (bağırsakları).
  • Tahliye yapmak.
  • Vücuttan dışarı atmak.
  • Götürmek.
  • Dışarı atmak.

Evacuate ile ilgili cümleler

English: We have to evacuate immediately.
Turkish: Derhal tahliye etmek zorundayız.

English: We need to evacuate the building.
Turkish: Binayı boşaltmamız gerekiyor.

English: I don't evacuate them.
Turkish: Onları boşaltmıyorum.

English: They plan to evacuate all nonessential personnel from the embassy.
Turkish: Onlar büyük elçilikten tüm gereksiz personeli tahliye etmeyi planlıyorlar.

English: We have 24 hours to evacuate the city.
Turkish: Şehri tahliye etmek için 24 saatimiz var.

Evacuate ingilizcede ne demek, Evacuate nerede nasıl kullanılır?

Evacuate casualties : Zaiyatı veya ölüleri tahliye etmek. Yaralananları tedavi olabilecekleri bir yere nakletmek.

Evacuate settlements : Yerleşim yerlerinden insanları çıkarmak veya temizlemek. Sakinleri boşaltmak. Yerleşimcileri tahliye etmek.

Evacuated : Tahliye etmek. Vücuttan dışarı atmak. Boşaltmak. Tahliye edilmiş. Vakumlanmış veya hapsedilmiş. Boşaltılmış.

Evacuates : Götürmek. Boşaltmak. Dışarı atmak. Vücuttan dışarı atmak. Havasını almak. Tahliye etmek. Boşaltmak (bağırsakları). Almak (insanları bir yerden). Bir felaket yüzünden bir yerden ayırıl mak. Tahliye yapmak.

 

Be evacuated : Tahliye edilmek. Tahliye olmak.

Evacuation : Pislik. İfraz. Kimi koşulların varlığı durumunda, bir tutmanlık sözleşmesi sona ermeden, ama genellikle tutmanlık sözleşmesinin süresinin bitiminde, konut iyesinin başvurusu üzerine, yönetim ve yargı orunlarınca, tutmanın oturtmakta olduğu yapıyı bırakmaya zorlanması. Boşaltma (bağırsakları). Kaka. Ayırılma. Boşaltım. Dışarı atma. Boşaltma. Dışkı.

Evacuation order : Bir mülkün boşaltılması için mahkeme emri. Tahliye emri.

Evacuating : İnsanları boşaltma eylemi. Geri çekilme. İnsanları tahliye etme eylemi (tehlikeli bir bölgeden, savaş hattından, vb.). İnsanlardan temizleme eylemi. Tahliye. Boşaltma. Tahliye eylemi. Boşaltma eylemi.

Evacuation drill : Boşaltma tatbikatı. İnsanları bir tesisten en kısa ve en güvenli yoldan çıkmaları için eğitme alıştırması (acil durumlarda). Tahliye eğitimi.

Evacuation of sinai : Mısır'la yapılan anlaşmanın ardından yahudi yerleşimcilerin sina yarımadası'ndan boşaltılması (1979 - 1982).

İngilizce Evacuate Türkçe anlamı, Evacuate eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Evacuate ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Clear : Temize çıkarmak. Açıkça. Uzakta. Tamamen. Berrak. Açık olarak beli olan deneysel ve kuramsal verilere ilişkin. Bir ya da birden çok bellek yerinin genellikle sıfır ya da boşluk damgası ile gösterilen, belirli bir duruma getirilmesi. Açık. Duru. Berraklaşmak.

 

Outed : Kovmak. Çıkarmak. Dışarı çıkarmak. Nakavt etmek.

Dispossesses : Kapmak (top). Kamulaştırmak. Malına el koymak. Mal ve mülkünü zaptetmek. Mal ve mülküne el koymak. Malını elinden almak. Kiracıyı evden çıkarmak. Evinden çıkarmak. Mahrum etmek.

Chuck : Kusmak. Fırlatmak. Son vermek. Bırakmak. Kavrama. İstifra etmek. Sevimli şey. Gıdaklamak. Fırlatma.

Cleans : Almak. Arıtmak. Arındırmak. Yıkamak. Parlatmak. Temiz. Temizlemek. Bitirmek. Tanzif etmek.

Bear away : Taşımak. Sallanmak (gemi). Yönünü değiştirmek.

Fling away : Saçıp savurmak. Boşa harcamak. Atmak. (birisini) yana doğru ittirmek. Fırlatıp atmak. Dışarı fırlatmak.

Clears : Ormanda alan açmak. Sıyırıp geçmek. Kaldırmak. Bilgi vermek. Temize çıkarmak. Temizlemek. Berraklaşmak. Seyretmek (gemi). Kazanmak. Gümrükten çekmek.

Oust : Yerinden etmek. Çıkarmak. Defetmek. Dışarı almak. Yerini almak (zorla). Mahrum etmek. Yerini almak. (birini) (yerinden veya koltuğundan) devirmek. Zorla çıkarmak. Ayağını kaydırmak.

Move : Bilgisayar, bilişim, uzay alanlarında kullanılır. Taşınmak. Yer değiştirmek. Kıpırdamak. İlerlemek. Taşımak. Taşıma. Hareket etmek. Hareket ettirmek. Kıpırdatmak.

Evacuate synonyms : carried, bonking, cleared, betakes, betaken, clean out, expel from, clear out, deaerate, debark, ejaculates, out, bonk, bleed off, expel, evacuated, cleaned, debarks, close out, depletes, emptied, debus, bring away, discharge, drain, evacuates, discharges, carries, deplenish, expels, eighty six, be intimate, bear.

Evacuate zıt anlamlı kelimeler, Evacuate kelime anlamı

Fill : Yapmak. Dolduracak miktar. Doymak. Karşılamak. Doldurmak. Kabarmak. Doyumluk. Kaplamak. Dolusu.

Stay : Erteleme. Kalmak. Ertelemek. Kalma. Önlemek. Oyalanmak. Bırakmamak. Beklemek. Durdurmak. Geciktirmek.

Evacuate ingilizce tanımı, definition of Evacuate

Evacuate kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To let blood. To empty out. As, to evacuate a vessel or dish. To make empty. To remove the contents of.