Examine türkçesi Examine nedir

Examine ile ilgili cümleler

English: First, I'd like to examine the catalyst used in this experiment.
Turkish: Önce bu deneyde kullanılan katalizörü incelemek istiyorum.

English: Dentists take x-rays to examine your teeth.
Turkish: Diş hekimleri dişlerinizi incelemek için röntgen çekerler.

English: I have to examine you.
Turkish: Seni muayene etmek zorundayım.

English: Before we examine Emmet's theory, we must clarify the concept of 'internal symmetry.'
Turkish: Emmet'in teorisini sınamadan önce, iç simetri kavramını aydınlığa kavuşturmalıyız.

English: Clyde Tombaugh's job was to photograph one small piece of the night sky at a time. He then had to carefully examine and compare the photos in an effort to detect an unidentified moving point of light that might be a planet.
Turkish: Clyde Tombaugh'ın işi bir seferde gece gökyüzünün küçük bir parçasını fotoğraflamaktı . Daha sonra bir gezegen olabilecek bir ışığın tanımlanamayan hareket eden noktasını tespit etmek amacıyla fotoğrafları dikkatlice incelemek ve karşılaştırmak zorunda kaldı.

 

Examine ingilizcede ne demek, Examine nerede nasıl kullanılır?

Examine closely : Dikkatle incelemek. Yakından incelemek.

Examine for clues : İpuçlarını veya işaretleri araştırmak.

Examine into : Gözden geçirmek. İncelemek.

Examine minutely : Haddeden geçirmek.

Examine thoroughly : Ayrıntılı bir şekilde araştırarak. Dikkatle inceleyerek. Dikkatlice kontrol ederek. Derinlemesine irdelemek.

Examiners : Sınavı yapan kimse. Sorgu hakimi. Sorgulayan kimse. Müfettiş. Sınayan kimse. Muayene eden kimse.

Examined thoroughly : Ayrıntılı bir şekilde araştırarak. Dikkatle inceleyerek. Dikkatlice kontrol ederek.

Cross examine : Ahret suali sormak. Çaprazlama sorgulamak. Sorguya çekmek. Sorguya çek. Çaprazlama sorguya çekmek.

Examined him thoroughly : Yakından ve dikkatlice onu inceleyerek.

Examinees : İncelemeye tabi tutulmuş. Sınanan kimse. Sınava giren. Sınava tabi tutulmuş. Sınava giren kimse.

İngilizce Examine Türkçe anlamı, Examine eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Examine ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Analysing : Çözümlemek. İnceleme. Araştırmak. Çözümleyici. Çözümleyiş. Tahlil etmek. Analiz etmek. İnceleniyor. Çözümleniyor.

Attacks : Hamle yapmak. Hücum etmek. Çatmak. Aşındırmak. Tecavüz etmek. Dil uzatmak. Girişmek. Saldırmak. Yakalanmak. Uğraşmak.

Fumble for : El yordamıyla bakınmak. Elleriyle aramak.

Explored : Keşfetmek. Kontrol etmek. Araştırmak. Keşfedilmiş.

Explores : Tetkik etmek. Soruşturmak. Keşfetmek. Dolaşmak (keşifte bulunmak amacıyla). Kontrol etmek. Araştırmak. Keşfe çıkmak. Araştırmak (bir konuyu).

 

Study : Eğitim, veterinerlik alanlarında kullanılır. Çabalamak. Ele alınan bir konu ya da olayın özelliklerini ve ayrıntılarını inceden inceye anlamaya çalışmak, ilgili yasa ve kuralları ortaya çıkarmak ve birtakım sonuçlar elde etmek için yapılan yöntemli çalışma. bu türden çalışmalar sonunda ortaya çıkan yapıt. Araştırmak. Çalışma. Çalışmanın yapısı, yapılan ölçümlerin seçimi ve onların sıklıkları dahil verilerin toplanması olarak özetlenebilen bir çalışma tasarımının istatistiksel yönü. Okumak. Etüt etmek. Gayret etmek. Araştırma.

Canvassed : Oy toplamak. Soruşturmak. Reklam yapmak. Anket yapmak. Kamuoyu yoklaması yapmak. Görüşmek. Seçmenleri dolaşarak oy istemek. Tartışmak. Propaganda yapmak.

Inspects : Teftiş etmek. Kontrol etmek. Denetleme yapmak. Nezaret etmek.

Look at : Bakmak (sözlüğe vb). Göz önüne almak. Ele almak. Göz atmak. Bakmak. Yargılamak. Seyretmek. Bakılacaklar.

Audit : Hesapların kontrolü. Kontrol etmek. Resmi hesap bilanço kontrolü yapmak. Sistemli inceleme. Denetleme (hesapları). Tecimsel kuruluşlara ilişkin sayışımların düzeninde olup olmadığı, yasaları, tüzük ve yönetmeliklerine uygun bir yönde doğru olarak yürütülüp yürütülmediği izlenilmek üzere yapılan inceleme ve denetlemeler. işlemlerin tümünün sonuna kadar yazılımı ve tekrar gözden geçirilmesi, plan ve amaçlar çerçevesinde bu işlemlerin çözümlenmesi, önceden planlanmış amaçlara ulaşılmak için bu işlemlerin plana göre yönetilmesi ve gerektiğinde gerekli değişikliklerin yapılması. Dinlemek. Bilgisayar, ekonomi alanlarında kullanılır. Denetim.

Examine synonyms : follow, critiques, proved, fumbles, interrogating, dip into, control, check out, grope, catechizes, questioned, give a test, look into, animadverts, size up, survey, animadvert, babysat, glance over, con, take stock, carps, conned, check into, fathom, analyze, scrutinize, appraise, scrutinises, auscultate, excuss, x ray, sounded.

Examine ingilizce tanımı, definition of Examine

Examine kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To explore. As, to examine a mineral. To examine a proposition, theory, or question. To inquire or search into. To inspect carefully with a view to discover the real character or state of. To examine a ship to know whether she is seaworthy. To subject to inquiry or inspection of particulars for the purpose of obtaining a fuller insight into the subject of examination, as a material substance, a fact, a reason, a cause, the truth of a statement. To test by any appropriate method.