Exercises türkçesi Exercises nedir

Exercises ile ilgili cümleler

English: I like to do a few exercises to loosen up before I run.
Turkish: Koşmadan önce gevşemek için birkaç egzersiz yapmayı severim.

English: Moderate exercises will make us feel good.
Turkish: Hafif egzersizler kendimizi iyi hissetmemizi sağlar.

English: Ali does exercises every morning.
Turkish: Ali her sabah egzersiz yapar.

English: I do exercises in the morning.
Turkish: Sabahleyin egzersiz yaparım.

English: My father exercises every day for his health.
Turkish: Babam sağlığı için her gün egzersiz yapar.

Exercises ingilizcede ne demek, Exercises nerede nasıl kullanılır?

Exercises at the bar : Denge alıştırmaları içinde önemli yeri olan bale tutamağında çalışma. Tutamakla çalışma.

Exercises of elasticity : Esneklik alıştırmaları. Kasların çabuk gerilme ve gevşemelerini sağlayan, tepki yeteneğini artıran, eklemleri güçlendiren, itme, atma, sıçrama ve atlama gibi kas gücünü apansız uygulamayı ve tüketmeyi giderek çabuk sonuç almayı gerektiren alıştırmalar. Çabuk güç alıştırmaları.

Exercises on apparatus : Araçlı alıştırmalar. Aletli alıştırmalar. Araçla ya da araç üzerinde uygulanan alıştırmalar.

 

Exercises on the floor : Yer alıştırmaları (yer cimnastiği). El ve bütün vücut bölümleri için yeri bir dayanak düzeyi ya da bir tür araç gibi kullanarak düzenlenen devinimler.

Balance exercises on apparatus : Dayanak yüzeyi sınırlı ve yerden yüksek araçlarda yapılan denge. Araçta denge alıştırmaları.

Balance exercises : Denge alıştırmaları. Kas duyarlığını ve denge duyusunu eğitmek için vücudun dayandığı yüzeyi küçülterek yapılan türlü devinimler.

Agility exercises : Beceri alıştırmaları. Çeviklik ve beceri alıştırmaları. Kas ve sinirlerin işbirliğiyle başarılan ve yerde takladan havada taklaya değin gelişen güç alıştırmalar.

Field exercises : Arazi tatbikatı. Askeri eğitim alıştırmaları. Kıta tatbikatı. Sahra tatbikatı. Arazi tatbikatları.

Compulsory exercises : Zorunlu hareketler.

Commencement exercises : Başlangıç egzersizleri.

İngilizce Exercises Türkçe anlamı, Exercises eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Exercises ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Connoted : Demek istemek. Ayrıca bir anlam taşımak. Demeye gelmek. Akla getirmek. İfade etmek. Anlamına gelmek. Delalet etmek.

Yoga : Yoga.

Acclimatize : Uyum sağlamak. Yeni veya farklı iklim şartlarına alışmak. Alışmak. İntibak etmek. İklimine alıştırmak. Havaya alışmak. İntibak ettirmek. İklime alıştırmak. Ortama alıştırmak.

Exercised : Kullanılmış. Yürütülmüş. İdmanı yapılmış. Kızgın. Yerine getirilmiş.

Study : İnceleme. Çalışmak. Çalışma. Öğrenimi görmek. Ele alınan bir konu ya da olayın özelliklerini ve ayrıntılarını inceden inceye anlamaya çalışmak, ilgili yasa ve kuralları ortaya çıkarmak ve birtakım sonuçlar elde etmek için yapılan yöntemli çalışma. bu türden çalışmalar sonunda ortaya çıkan yapıt. Araştırma. Tahsil etmek. Çalışmanın yapısı, yapılan ölçümlerin seçimi ve onların sıklıkları dahil verilerin toplanması olarak özetlenebilen bir çalışma tasarımının istatistiksel yönü. Gayret etmek. İrdelemek.

 

Sweat : Ter döktürmek. Terlemek. Telaş. Zorlamak. Zorlanmak. Terden ıslatmak. Çok çalışmak. Az paraya çalışmak. Alınteri dökmek. Zor iş.

Stretch : Bir güç altında uzamış örneğin geri çekilen kısmı. Hapis süresi. Kasmak. Genişleme. Gerinme. Süre. Uzam. Uzatmak. Yayılmak. Germe.

Accommodated : Bağdaştırmak. Kalacak yer sağlamak. Yerleştirmek. Alışmak. Sağlamak. Uydurmak. Uzlaştırmak. Uyum sağlamak.

Use : Yapmış olmak. Bir toprağın ya da yapının hangi amaçlarla kullanıldığını ya da düzentasarda hangi amaçla kullanılacağını belirleyen tasarlama terimi. bk. toprak kullanımı. Yararlanmak. Harcamak. İçmek (sigara içki vb'ni). Kullanma. Muamele etmek. Sömürmek. Bilgi erişimde, bir kavramı belirtmek üzere gömüde yer alan birçok ipucu anahtar-sözcüğe karşılık standart terim olarak seçilen ve dizinlemede kullanılan, yazar ve araştırmacılara önerilen anahtar-sözcük. Yeğlenen terim.

Administer : Tatbik etmek. İcra etmek. Yönetmek. Hizmet etmek. Verdirmek. Sağlamak. Vermek (ilaç, ceza vb). Vermek. Ettirmek.

Exercises synonyms : cardiopulmonary exercise, isotonic exercise, physical exercise, gymnastic exercise, kegel exercises, musclebuilding, back exercise, physical exertion, tummy crunch, pubococcygeus exercises, muscle building, isometric exercise, exercise set, arm exercise, take exercise, drive, accustoming, economizes, travail, exercise, acclimatising, fallen into place, fall into place, work out, actuated, apply, utilize, acclimatizes, conforms, practice, anaerobic exercise, trainings, completing.

Exercises zıt anlamlı kelimeler, Exercises kelime anlamı

Stand still : Kımıldamadan durmak. Hareketsiz durmak. Kımıldamamak. Kıpırdamamak. Hareketsiz kalmak. Hareket etmemek.

Inactivity : Tesirsizlik. Tembellik. Üşengeçlik. Durgunluk. Etkisizlik. Hareketsizlik. Avarelik.