Fleece weight türkçesi Fleece weight nedir

  • Bir koyundan kırpılan yapağının hiçbir işlemden geçirilmeden direk tartılmasıyla elde edilen ağırlığı.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.
  • Kirli yapağı ağırlığı.

Fleece weight ingilizcede ne demek, Fleece weight nerede nasıl kullanılır?

Fleece : Yolmak. Tüylü kumaş. Soymak. Kırkmak (koyunu). Kazıklamak. Koyunun bir kerede bütün derisinden kırkılan yapağı. Birinin kanını emmek. Yün gibi örtmek. Dolandırmak. Yapağı.

Weight : Çatıyı gergin tutmada kullanılan ağırlık. sahnede bir şeyi gergin tutmak için kullanılan ağırlık gereci. tiyatro konuşmasında ünsüz harflerin ortaya çıkmasıyla organların tembelliğinden doğan durum. Bir konumsal gösterimde, her bir basamağın, gerçek sayıya eklenen katkısının değerini belirtmek üzere, o basamaktaki sayı değerinin çarpılacağı katsayı. Ağırlaştırmak. Dolgunluk vermek. İtibar. Ağırlıklandırmak. Ölçmek. Etki. Tartı. Önem.

Fleece lined : İçi muflonlu.

Fleece rot : Yapağı çürümesi. Uzun süre ıslanan erişkin koyunlarda, nemli deri yüzeyinde, başta pseudomonas aeruginosa olmak üzere bakterilerin oluşturduğu, deri yangısı, yapağının piyosiyanin pigmentiyle yeşil renge boyanması, yapağı kalitesinin azalması ve deride miyazise yatkınlık oluşturmasıyla belirgin bakteriyel hastalık, koyun yapağı çürüğü hastalığı, su çürüğü hastalığı, yapağı çürümesi. Canlı koyunlar üzerindeki yapağı örtüsünün, mikroorganizmalar nedeniyle bozulması veya çürümesi. Çürük yapağı. Yapağı çürüğü hastalığı.

 

Fleece traits : Yapağı özellikleri. Kırkılan yapağının değerini belirlemede kullanılan yüksek derecede kalıtsal özellikler.

Fleece wool : Yapağı. Yün.

İngilizce Fleece weight Türkçe anlamı, Fleece weight eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Fleece weight ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A amplitude mod : Ultrasonografide gönderilen ses dalgasının yayılımı doğrultusunda, farklı yüzeylerden yansıyan ses dalgalarının, yansımanın şiddetine göre çizgisel bir grafik olarak gösterilmesi. özellikle gözde biyometrik ölçümlerde kullanılır. A-mod görüntü.

A c deformity : A-c kusuru. Arnold-chiari yapılış bozukluğu.

Abamectin : Streptomyces avermitilis adlı bakteriden fermentasyon sonucunda elde edilen ve sığırlarda sindirim kanalı yuvarlak solucanları, akciğer kurtları, bit ve kenelerle mücadelede kullanılan, parazitlerde gaba salınımını artırarak ölümlerine neden olan bir ilaç. Abamektin.

A crochordon : Akrokordon. Köpeklerde küçük, kılsız, hiperplastik bir epidermisle damardan zengin kollajen dokudan ibaret, saplı veya sapsız, deri eklentileri içermeyen, deri sarkmalarıyla belirgin iyicil tümör, fibrovasküler papillom, yumuşak fibrom, pendilöz yumuşak fibrom.

Abdominal pain : Göğüs ve leğen arası bölgede biçimlenen, klinik belirtileri hayvan türlerine göre değişebilen ağrı, abdominal ağrı. Abdominal ağrı. Karın ağrısı.

 

Abdominal palpation : Avuç içi, parmak veya yumrukla çok hafif basınç uygulayarak karın bölgesindeki değişikliklerin niteliğini anlamak için yapılan muayene, abdominal palpasyon. Karın bölgesinin elle muayenesi. Abdominal palpasyon.

Abaxial : Eksendışı. Eksenden uzak, eksen dışı. Eksenden uzakta bulunan (biyoloji terimi). Eksen dışı. Abaksiyal. Eksenden uzak. Aks kemiği dışında.

Abattoir : Hayvanların etleri için kesildikleri yerler, hlk. ekdi. Salhane. Mezbaha. Kesimevi.

Abdomen : Batın. Abdomen. Karnın altı. Böcek gövdesinin alt kısım. Karın. Karın (böcek gövdesinde). Sindirim organları, karaciğer ve böbreklerin içinde bulunduğu ve göğüs boşluğundan bir diyaframla ayrılan vücut boşluğu, abdomen.

A band : A bandı. Çizgili kas teli ışık mikroskobunda incelendiğinde görülen, kalın flamentlerle aralarına giren ince flamentlerin uçlarını içeren ve ışığı iki kez kıran koyu renkli bantlar, anizotrop bant, anizotropik bant.

Fleece weight synonyms : abdominal ovariectomy, abdominal distention, abdominal fat necrosis, a c syndrom, a dna, a clay.